Düşünce Okulları
Televizyonda pek hoşlanmasam da bir tartışma programını dinlemek zorunda kaldım. Hoşlanmasam derken aslında tartışmak ve münazara hoşuma gider. Ama son yıllarda nedense alternatif ya da çözüm üreten değil, birbirinin aynı veya asıl amaca hizmet eden bu arada çekişiyormuş görüntüsü veren düşük ayarlı birbirinin benzeri adamların tartışıyor olması bu zevkten mahrum ediyor.
Beğenelim beğenmeyelim batı sapık ve sapkınlığı üzerine iktisattan, düşünceye, politikadan spora hep düşünce okulları oluşturmuş tez ve anti tezini yine kendi sunmuştur. Bunu yaparken de yine bilimsel disiplinlere bağlı kalmış, objektif ve eleştirel akıldan uzaklaşmamıştır.
İslam âlemi son yüzyıllarda okul oluşturamamış hatta son zamanlarda içinden çıkan sivri akıllılarca var olan okullarını ve düşünce tarzlarını yok saymaya hafife almaya ve alay edilmeye çalışılmıştır.
Kelam, fıkıh ve tasavvufta düşünce okulları oluşturulmasına rağmen iktisatta, tebliğde, siyasette ve güncel sosyal konularda düşünce okulları kurulamaması evrensel mesajın cihanşümul olarak deklere edilmesini zorlaştırmaktadır!
Stratejik amacı hedef, misyon ve vizyonu (şovmen lafazanlar, haram para ile görkemli binalar değil) olmayan, günü kutsayıp reel politiğe uyan, kolaycılar açısından bu kaçınılmaz bir sondur. Onlar evrensel mesaj yerine global sermayeye odaklanmayı tercih etmişlerdir.
Okul senin olmayınca, düşünce ve yönetme senin olamamaktadır. Okullar ekol, süreç ve model ortaya koymalıdır. Temel varsayımlar, temel kavramlar ve öneriler sunmalıdır.
Düşünce okulları olmayınca ideoloji, ideallerin bilimsel olarak ifade edilmesi olması gerekirken, cahil çığırtkanların, idealinin özünden uzak yaklaşım ve böğürmeleri olarak karşımıza çıkıyor, ideal kaçkını çığırtkanlar, zır cahiller karşımıza idealist diye dikiliyor!
Düşünce sistematiği olmayınca hurafeler ve komplo saçmalıkları gerçeklerin önüne geçiyor. Hatta o kadar öne geçiyor ki bir süre sonra düşüncesizlik bir hastalık gibi her yeri sarıyor! Birileri eleştiriler ile büyümek yerine sahte övgüler ile batmayı tercih ediyor!
Komplo saçmalıkları dedim, komplo teorisi değil! Teoride bile sürekli olarak doğrulanmış bir gözlem ve deney bütünlüğü aranır. Saçmalıkta ise uluslararası sermaye kasadarlarının, işbirlikçilerin sistematik ihanete varan beceriksizliklerini görmek yerine, kelimeler, harfler veya şekillerin anlamsızca birbiri ardına sıralanması ile yeni kurgular kurulmaya gayret edilir.
Bu saçmalık ve hikâyeler ile korkunç gerçek, asıl komplo saklanmaya çalışılır, oysa gerçeklerin er veya geç ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır bu da ne hipotez, ne teoridir, basbayağı bir kanundur!
Düşünmekte zorlananlar ve düşünmek yerine günü kurtarmayı tercih edenler için günün adamı olmak gibi bir kolaycılık ta varken düşünce okulları kurmak, bir sistem oluşturmak oldukça zor olsa gerektir.
Sistem mi dedim ben! Düşünce okulu olmayanın düşünce sistemi olabilir mi! Sistemi olmayanın sorun çözmeyi bırakın, problemi anlama şansı olabilir mi?
“Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?” Secde Suresi 4.Ayeti ile sistemi, “Yaratan Rabb’inin adı ile oku.” İkra Suresi 1. Ayeti ile okulu kurmuştur.
Bu okulda temel kavramlar ve varsayımlar sunulmuş olup ekol süreç ve model bizim niyetimize bağlı kılınmıştır! Sadıklar ve akledenler sınıfı geçmektedir.