RİSK VE RİSK YÖNETİMİ
Yeni tip coranavirüs ile birçok şey konuşulmaya başlandı!
Yenidünya düzeni, yeni yaklaşımlar, yeni iş anlayışı, yeni ekonomi gibi kavramlar ile toplumumuz farklı mecralara çekilirken, yeni dünya düzeni kurucuları yıllardır bunun altyapısını değişik çalışma disiplini ve sistemleri ile zaten ortaya koyuyor idi.
Biz teğet geçti masalları, bize bir şey olmaz geyikleri ile uğraşırken o yapılar her türlü riski ve yönetimini değerlendiriyor, yıllar önce yapılan bu değerlendirmeler, bizdeki çokbilmişler tarafından yeni bir şey diye pazarlanıp tembellik ve vurdumduymazlık saklanmaya çalışılıyor.
Diyeceksiniz ki onlar çalışıyor da peki bu kadar zayiat neden veriyorlar! Kardeşim onların sisteminde işine yaramayan adamın insanlık diye bir değeri yok! Onların düzeninde güçsüze yer yok.
Onlar üzerinden değil kendi değerlerimiz üzerinden değerlendirme yapmıyor olmak zaten başlı başına bir risktir.
Risk; zarar kayıp, tehlike veya hasar olmasına yönelik belirsizlik içeren unsur, etken veya gidişattır. İdari açıdan risk; gelecekte ortaya çıkabilecek iç ve dış etkenlerin, idarenin amaç ve hedeflerinin gerçekleşmesi üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkilerdir.
Hesaplanabilen riskler vardır. Hesaplanamayan veya öngörülemeyen riskler vardır! Hesaplanabilen risklerde olasılık ve şiddet bileşenlerinden faydalanılabilir. Hesaplanamayan ve öngörülemeyen risklerde de ortaya çıktığı anda bu iki bileşen devreye girer. Yönetim, olasılığı veya şiddeti doğru hesaplayıp doğru hamle yaptığı oranda riski yönetmiş olur.
Olasılığı az şiddeti fazla olan riskler en tehlikeli olanıdır ve en fazla zayiat bu tarz risklerde görülür. Uçak ve tren kazaları buna örnektir!
Biyolojik Afetler kapsamında hayvanların neden olduğu salgınlar, böcek istilaları gibi riskler olasılığı şiddeti fazla olan risklerdir. Her türlü afet riskinde sosyal afetler için ayrı başlık açılması yönetimler için kaçınılmazdır. Dediğim gibi bunlar yeni şeyler de değildir!
1994 Yokohoma Konferansında afet yönetimi risk ve planlama için alınan kararlar hala geçerliliğini ve güncelliğini korumaktadır.
Risklerin doğru belirlenmesi birinci önceliktir;
Afet sonrasında yardım gereksinmelerini azaltabilmenin yolu, doğru hazırlık ve risk azaltma (sakınım) çalışmalarıdır;
Risk azaltma (sakınım) ve hazırlık çalışmaları kalkınma politikasının ayrılmaz bir bütünüdür;
Sakınım çalışmaları, katılım sağlandığı sürece başarılı olacaktır;
Afetlere hedef olmaktan kurtulmanın yolu, eğitim-öğretim ve kapasite geliştirmeden geçer;
Çevre koruma, sakınım politikası açısından bir zorunluluk olduğu gibi, her ülke kendi insan, doğal ve teknolojik kaynaklarından sorumludur.
Eyleme Geçmede Özellikle Gözetilmesi Gerekenler ise şöyle sıralanmıştır:
Düşük gelir grupları kollanmalıdır;
Risklerin giderilmesi için yeni yöntemler araştırmalıdır;
Nüfus ve altyapının yoğunluk gösterdiği büyük yerleşim alanları özellikle tehditler altındadır.
Riskler ortada iken ve yeni değil iken, fiziksel, sosyal ve ekonomik zarar görebilirlik öncelikli, afet yönetimi geliştiremeyenlerin risk yönetimi yapması da beklenemez. Riski yönetemeyen krizi de yönetemez. Kalite tesadüfi değildir!