Sistem Yaklaşımı

Tarifin yapılmaması fitnedir deyip işe tarif yaparak başlayayım…

Sistem: Genel olarak düzenli bir biçimde birbirini etkileyen ve birbirine bağlı birimlerden, değişik bölümlerden oluşan ve genel bir plana göre kurulan, belirli bir sonuca ulaşmak için amaca yönelmiş bir bütündür.

Sistemden bahsedildiğinde, düzen, nizam, yöntem, mekanizma, kompleks ve entegre bir yapılanmadan da bahsetmiş oluruz.

Sistem türleri doğal ve yapay olarak gelişir. Açık, yarı açık ve kapalı olarak uygulama alanı bulur. Kapalı kapılar ardında konuştuklarını kendileri açıklamadan önce başkaları açıklıyor ise bu açıklık değil, bir çatlağın olduğunun göstergesidir!

Yeni sisteme değişik yollar ile gidilir bunun için değişik geçiş yaklaşımları vardır:

Doğrudan geçiş: Risk fazladır, eski sistem görevini ifa etmiyorsa uygulanır. Sistemin içinde olup başarılı olduğunu söyleyip bunu yapma şansın yoktur.

Paralel Geçiş: Yeni sistem işleyene kadar eskisi ile devam edilir. Risk yüksek değildir, maliyeti yüksektir. Paralel yapılar veya beslemeler eli ile yapılan, özü değil şekli değiştiren bu tarz, birilerince yaşanmış ve sonucu görülmüştür!

Safhalı Geçiş: Yeni isteme adım adım geçilir. Büyük ölçekli yapılar için uygundur. Uzun vadelidir. Bunun için büyük olduğu vehmi değil büyük düşünme ve büyük ideal sahibi olmak gerekir.

Pilot Geçiş: Komple çalışma sisteminin bir alt kümesinde yürütülen bir deneme sistemidir. Deneme yanılma ve çarklar ile ömür geçmeyecek ise sistem alt yapısı adına gereklidir.

Sistem yaklaşımı ne olursa olsun Sistem Analizi ve Tasarımı gereklidir. Bunun için aşağıdaki temel aşamaların gerçekleşmesi gerekir.

Sistemin Planlanması

Sistemin Analizi

Sistem Tasarımı

Sistemin Uygulanması

Sistemin Geliştirilmesi

Amerika yeniden keşfedilmeyeceğine göre, sistem değişikliği deyip temel aşamaların hiçbirini yapmayanlar ve sistem değişikliği deyip duranlar aslında büyük bir sitemin çark edip duran çarklarından başka bir şey değildir.

Parlamenter sistemden başkanlık sitemine geçmekten bahsedenler; merkezi yönetimimiz başkent ve taşra olarak ayırıldığına göre bunların ilişkisi nasıl olacaktır izahı gerekmez mi? Türk usulü başkanlık diyenler Türk usulü demokrasi diyen kafalar ile aynı çapsızlık içindedir.

Sistem parçaları ve sınırları belirlenmiş olmamalı mı? La yemut ve la yusel olmayacak denip sap gibi ayakta dikilmek sistemin hangi parçasıdır?

Sistemden beslenip, sistemle büyüyenlerin, sitem değiştirme arzusu yaptıkları büyük hataların kendilerini bile rahatsız etmesinden kaynaklanmaktadır! Sürekli çark edip paradigma kuramayanların ve sürekli adam harcayanların yeni bir sistem kurma şansı yoktur. Kuruyoruz dedikleri şeyde zincire takılan bir halka olacaktır, o halka altından olsa ne, bakırdan olsa ne…