Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Resesyon ve Depresyon

REKLAM ALANI
13.09.2019
468
A+
A-

Mikroekonomisi bozuk bir yapının, makroekonomisi düzgün ise bu durum başlı başına zulümdür!

Ekonomi; iyileşme, genişleme, yavaşlama ve durgunluk gibi dalgalanma evrelerinden geçer. Bu evre geçiş süreleri, keskin olduğu müddetçe acı ve kayıplar çok olur. Rakamlar üzerinde büyüyüp, keskin bir resesyon yani durgunluğa girilirse, ardından depresyon geleceği aşikardır!

ARA REKLAM ALANI

Ülkemiz dünya ekonomi sıralamasında ilk yirmide yer almasına rağmen, ekonomik göstergeler açısından bakıldığında göstergelerin kötülüğü açısından da maalesef ilk sıralarda yer almaktadır.

Bu göstergeler: Reel Ekonomi(GSYH, Kişi Başı GSYH, GSYH Büyümesi, Gini Katsaysı, CDS), fiyatlar ve faizler, işsizlik oranı, bütçe gerçekleşmeleri, borç göstergeleri, ödemeler dengesi, Merkez Bankası rezervleri, mevduat ve fon toplamı, kredi stoku şeklindedir.

Burada her ne kadar reel ekonomi dense de her türlü film ve fırıldak burada dönmektedir! İktidarlar, burada rakamlarla oynayarak, işler yolunda havası estirebilmektedir! Çifte sayım yapılıp yapılmadığı iyi incelenmeli, yöntem olarak gelir mi, gider mi, yoksa üretim yöntemi mi kullanılıyor iyi bilinmelidir.

Devletler makroekonomiyi etkilemek üzere üç politika uygular. Maliye Politikası, para politikası, büyüme politikaları.

Maliye politikamız itibardan tasarruf edilmeme ve halkın gözünü boyama adına yapılan yanlış yatırımlar ile işlevsiz durumdadır. Para politikamız Merkez Bankasının siyasete gereksiz boyun eğmesi ve dolar karşısında etkisiz hamleler ile açık verme pozisyonundadır. Büyüme politikamız da ithal ikamesi ile GSYH arttırma derdinde toplam arza yönelik olup, toplam talep es geçildiği için dökülmektedir.

İktidarlar, fiyatlar ve faizler noktasında da manipülasyon yapmaktadır. Enflasyon sepeti ile halkın sepeti farklı sonuçlar verir. Faize karşıyım deyip, faizi arttıracak, tüketime yönelik politika sahipleri, rantiyeci arttırmak ve faiz arttırmaktan başka bir şey yapamayacaktır.

Bütçe açığı pek saklanamasa da borç göstergeleri, kamunun du özelinde boğuntusu ile geçiştirilir. Ödemeler dengesi de geç açıklanarak gün kurtarılabilir.

Merkez Bankası elindeki para rezerv para ve banka parası olarak ikiye ayrılır.

“Rezerv para” tedavüldeki parayı ve zorunlu karşılıklar neticesinde Merkez Bankası nezdinde açılan serbest tevdiat hesaplarını kapsar. Bunun haricinde TMSF ve fonlar ile banka dışı mevduat hesaplarını da kapsar. Yeni fon kurarak açığı kapatmak kalpazanlığın ekonomik şeklidir.

“Banka parası” kamu mevduatı olduğu kadar bankalar arası açık piyasa işlemleri ile swap işlemlerinden olan borçları temsil eder. CDC de swapp garantileme argümanıdır! Gini katsayısı da gelir dağılımı adaletini gösterir. 0 ile 1 arasında bir değer alır. OECD ortalaması 0,31 iken, ülkemizin ki 0,40-0,45 dir. Değer yükseldikçe adaletsizlik artıyor demektir.

Sis yelpaze ile dağıtılamayacağı gibi resesyondaki ekonomi depresyona girerek düzeltilemez. Bir Uganda atasözü der ki: Biri öteki kadar zengin olunca, kardeşler birbirini sever. Ülkenin deprosyandan çıkması için kardeşler arasındaki gelir dağılımı adaletsizliği en aza indirilmelidir.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.