Kamu Düzeni
Kamu düzeni: Bir memlekette amme hizmetlerinin iyi yapılmasını, devletin emniyet ve asayiş ve fertler arasındaki münasebetlerde huzuru ve ahlak kaidelerine uygunluğu temine yarayan müessese ve kaidelerin hepsi diye tarifi edilir. Genel Güvenlik -Genel Sağlık -Kamu Huzuru -Genel Ahlak-Kamusal Estetik -İnsan Onurunun Korunması ve Bireylerin Kendine Karşı Korunması içeriklerini kapsar.
Kamu düzeni kapsadığı içeriklerin birbirine olan ilişkileri ve müdahaleleri kadar düzeni sağlar veya karmaşaya kapı aralar. Düzen kurucuların söylemleri değil eylemleri sonuca götürür.
Kamu Yönetimi Kanun Tasarısı 1.Madde: Bu kanunun amacı, katılımcı, saydam, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin oluşturulması; kamu hizmetlerinin adil, süratli, kaliteli, etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi için merkezi idare ile mahalli idarelerin görev yetki ve sorumlulukların çağdaş kamu yönetimi ilke ve uygulamaları çerçevesinde belirlenmesi, merkezi idare teşkilatının yeniden yapılandırılması ve kamu hizmetlerine ilişkin temel ilke ve esasları düzenlemektedir.
Bu tasarı da yasama, yargı organları, TSK, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı kanun kapsamında değildir. Bu tasarının da tartışılacak çok şeyi olduğu ve itirazlarım bakidir lakin söylem ve eylem farklılığını göstermesi açısından konumuz ile alakalıdır.
Daha bu içerik sindirilmeden, taşlar yerine oturtulmadan, globalleşen dünyada kamu düzeninin ülke sınırları ile kapalı olmadığı bilinmeden değişim ve dönüşüm adına düzen kurma çalışmaları başarısız olma ve akamet uğrama yolunda ilerlemektedir. Onun için tasarılar tasarıyı kovalamakta, düzgün çalışan kurum ve kuruluşlar bile akamete uğratılarak işlevselliğin de ötesinde yapısal travmalara yol açılmaktadır.
Bu tasarının gerekçeleri ile yapılan uygulamalar tamamen ters istikamettedir. Bu tasarı oturtulmadan birçok şey çözülmeden başkanlık sistemi tartışılmaya başlanmıştır. Başkanlık için gerekçeler bu tasarı kadar ele avuca gelen şeyler değil, tamamen afaki, tamamen hayalidir. Başkanlık sistemi kurulsa ekonomik açmazlar bitecek, terör çözülecek değildir. Sadece yapılan zikzak ve u dönüşlerine pansuman olarak sunulmakta ama sonrasında kangren olabileceği akla getirilmemektedir.
Sosyal devlet olma ilkesinden düzenleyici devlet olma ilkesine geçiş yapanlar yapısal olmaktan çok işlevsel bozuklukları yapısal diye sunmakta ve birçoğu transfer ve dayatmacı yaklaşımı düzen kurma adına topluma lanse etmektedir.
Reform diye sunulan çalışmaların ihtiyaçtan çok, transfer ve politika uygulayıcısı denekler olarak kamunun hizaya getirilme çabaları olduğu görülmektedir.
Genel Güvenlik iç ve dış politikadaki açmazlar ve hatalar dolayısı ile sancılıdır. BOP süreci ve Arap baharını düzgün okuyup yorumlayamayanlar komşular ile sıkıntılar yaşamakta, hesabi yaklaşımlar hasbi diye toplum yanıltılmaktadır.
Genel Sağlık özel müteşebbisler eli ile şu anda götürülmekte ama SGK açık vermektedir. Milyarlık ilaçları karşılayan, gereksiz ışınlara halkı maruz bırakan yaklaşım on liralık ilaçları vermemekte halkı eczacı ile baş başa bırakmaktadır!
Kamu Huzuru normalleşmeyi değil çatışmayı öncelik haline getiren anlayıştan dolayı ağrılıdır. Kutuplaşma sanki tarafların işine gelmekte orta yol ve itidal den kaçılmaktadır. En basit itiraz ve eleştiriler ile bazı çalışmalar vatana ihanet ile suçlanmaktadır.
Genel Ahlak-Kamusal Estetik fecaat durumdadır. Şehirler beton yığını olmuş, ülkenin sosyolojisine ve istenen nüfusa uygun şehir ve bina planlaması yapılıp kamuoyuna sunulamamıştır. Genel ahlak televizyona kurban verilmiştir. Mütedeyyinlik muhafazakârlığa devşirilmiş, yandaş olarak oluşturulan medya da merkez medyadan aşağı kalmayacak edepsizlikleri paylaşmaktan geri kalmamıştır. Kişisel ahlak olarak toplum bireyleri ahlaklı olmasına rağmen kamu ahlakı oluşturulamadığı için toplumsal duyarsızlık artmıştır. Avrupa’da ise bireyler ahlaksızlık içinde yüzerken kurulan toplumsal ahlak ile toplum barışı sağlanmıştır!
İnsan Onurunun Korunması için en basitinden barınma ve kendini gerçekleştirebilme birçokları için ahirete kalmıştır. Bireylerin Kendine Karşı Korunması için sigara çalışmasından başka bir çalışma olmadığı gibi kamu ahlakı geliştirilememiş toplum köklerinden gelen kalıntılar ile baş başa bırakılmıştır.
Kamu düzeni kurmak için Şeyh Edebali’nin öğütlerini okumaktan çok anlamaya ihtiyaç olduğu aşikardır sanırım!