Ceza mı Soygun mu
Deli Dumrul köprü yapmış geçenden 30 akçe geçmeyenden ise döve döve kırk akçe alırmış. Bizim vergi, harç ve ceza sistemimizde buna doğru gidiyor.
Asıl vergi alınması gerekenlerden alınmıyor. Vergi verenden ek vergi adı altında daha fazlası alınıyor, vermeyenlerse af ile mutlu ediliyor. Ekonomi iyi ise bu kadar vergi affı neyin nesi! Vergi alamayınca salma gibi cezalar ile vergi veren ya da trafiğe çıkma gafletinde bulunanlar soyuluyor. Vergi temel mantık olarak servetten ve gelirden alınacak iken bu ülkede en çok ücretliden alınıyor.
Peki, alınan vergi ya da ceza alındığı konuda tahsis ediliyor mu? Ya da adaletli mi alınıyor? Brüt üzerinden maaş alanlar bilir belli bir ücreti aşınca vergi dilimi ve buna bağlı kesinti artar. Sanki o zaman kadar olan paralar harcanmamış servet olarak birikmiş. Amaç vergi değil eline geçirdiği vatandaşı soymak.
Kiradan gelir alma olayı tamamen zengini korumaya dayalı. Ev kirası alıyorsan istisna 2800 TL ama dükkân kirası alıyorsan istisna 12.000 TL. Bunun neresinde adalet neresinde çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınır felsefesi! Efendim dükkân kiracısı stopaj ödüyormuş devlet alacağını alıyormuş. Böyle soyguncu bir vergi anlayışı olabilir mi? Vergi diye derdi olan bu kadar af çıkartır mı ya da vergi kaçakçısını vekil yapar mı?
Vergi tahsilatı yapamayan ve af üzerine af çıkaranlar başka gelir kaynakları geliştiriyor! İlk göze çarpan dolaylı vergilerdeki artış. Doksanlı yıllarda toplanan verginin %48 i dolaylı iken bu günlerde bu oran %70 ‘leri buldu. Bu farkında olmadan soyulmak demek!
Dolaylı verginin haricindeki Deli Dumrul uygulaması cezalarda gözüküyor. Bunun en bariz örneği trafik cezalarında yaşanıyor. Yollara peş peşe öyle tabelalar yerleştirilmiş, öyle ki 100-80-60-50-30 km tabelaları görüyorsun ama o hızdan o hıza o mesafede inilir mi demeden konulan tabelalar yüzünden otomatik olarak ceza tuzağının içine düşüyorsun. Teknolojinin faydaları ve kolaylıkları ile kameralar yolu ile paparazzi konu mankeni olup cezaya duçar oluyorsun.
Amaç uyarıcı olmak engellemek değil tamamen vatandaşı gelir kapısı görüp ceza kesmek. Karayolları hız limitleri zaten var, peki olmadık yere konulan bu keyfe keder tabelaların amacı ve anlamı ne. Nasıl olsa milletvekilleri bu tür cezalardan yırttı ama asılları soyulmaya devam ediliyor ve gelir geliyor diye cezadan azade olanlar sesini çıkartmıyor.
E devlet şifresinde bile soygun düzeni göze batıyor. İlk defa alan 1 TL’ye alıyor sıkıntı yok. Ama kimsenin bilgisi yok, 2 ay girmez isen bloke ediyor ve yeniden açtırmak için 10 TL ücret veriliyor. Bu konuda bir uyarı yok, kaybetme yok sadece vatandaşın gelir kapısı olarak görülmesi var.
Yumuşak iniş gerçekleşsin diye vatandaşa adaletsizce ve mantıksızca kesilen cezalar, vergiler, dosya masrafları, kart ücretleri hala düzenlenmedi ve birilerinin hesapsızlığının örtbas edilmesi için kullanılıyor.
Hala düzenleme yapacağız edeceğiz diye olayları geçiştiriyorlar. Korkuyorum ki bayram geliyor mutlu olacağız diye vergi alıp ceza kesilecek. Tebrik vergisi alınmadan yaklaşan Ramazan Bayramınızı tebrik eder cezasız günler dilerim.