Nizami’nin idamı küresel düzenin devamı içindir
Bugün çok iyi biliyoruz ki insanı sömürmeye, köle etmeye ve yok etmeye yönelik iş gören Batı medeniyetine tek alternatif İslam’dır.
Batı medeniyeti zalim ağanın elindeki çiftlik misali canlı cansız her şeyi sömürmek için ve sömürdüğü için vardır.
Gerek Avrupa, gerekse Amerika gibi kıtaların görece yükselişi mazlumların kanını dökerek olmuştur. Batı, oluşturduğu zalim düzene karşı meydana gelecek herhangi bir başkaldırıyı şeytanı bile yarı yolda bırakacak birçok yöntemle bastırır.
Hâkim Temel’e sorar: Evladım neden kamyonu pazara doğru sürüp onlarca kişinin ölümüne sebep oldun?
Temel: Hâkim Bey rampadan aşağı inerken frenim patladı. Hızlıca karar vermek zorunda idim. Sağımda yaşlı bir amca solumda ise pazar vardı. Ben daha az kişi zarar görsün diye direksiyonu istemeden sağa doğru kırdım. Amca ise pazara doğru kaçınca ben de onu takip ettim.
Küresel düzen sistemi böyle kurdu. Ne yöne gidersen git, neyi tercih edersen et kazançlı çıkacak olan onlardır.
Batı tezi de anti tezi de kendisi üretir. Siyah da onun rengi beyaz da. Tetiği çekecek olana da o karar verir ve ölecek olana da…
Acı, kan, gözyaşı ve tutarsızlık üzerine kurulan bir düzenin panzehiri ise İslam’dır.
Ve bugün öğrendik ki Bangladeş’te hükümet tarafından kurulan kurmaca savaş suçları mahkemesinde yargılanan muhalefetteki Cemaat-i İslami partisinin lideri Motiur Rahman Nizami idam edildi.
Nitekim Motiur Rahman Nizami mahkûm yapan irade onun ölümünü de isteyen iradedir. Tıpkı bir zamanlar bizde olduğu gibi.
Motiur Rahman Nizami eğer Batı’nın ulu (!) çıkarlarına hizmet eden bir nefer olsaydı tıpkı Sisi gibi dünyalık makamlarla ödüllendirilecekti.
Neticede bu bir hizmet (!) yarışıdır.
Efendilere hizmet etmeyen her kim olursa olsun yok edilmeli veya itibarsızlaştırılmalıdır. Zira bir kıvılcımın kölelik düzeni yangın yerine çevireceğini en iyi zalimler bilir.
Bir zamanlar Irak’ta Saddam’ı, şimdilerde Mısır’da Sisi’yi, Suriye’de Esad’ı, DAİŞ’i, Boko Haram’ı, El Kaide’yi, PYD, PKK’yı, Sabancı suikastı faillerini ve akla gelmeyen birçok kişi ve oluşumların ortak noktası aynı merkezden kontrol edilmeleri ve desteklenmeleridir.
Kontrol merkezinin tek hedefi -ister tek dünya devleti deyin, ister çıkar hesabı deyin- kurdukları iğrenç düzenin devamını sağlamaktır. Kontrol merkezinin içinde Kilise, Vatikan, BM, NATO, IMF, Dünya Bankası, Greenpeace, BP, Rockefeller, Rothschildler gibi aklınıza gelebilecek her kişi ve kurum bulunmaktadır.
Dünyanın bir alternatifi daha olmadığı için dünyayı bırakmak istemeyen ve krallıklarını ilahi referanslarla kurmak isteyen bu güçlere karşı tekrar ederek söylüyorum meydan okuyacak tek medeniyet İslam medeniyetidir.
Ağacı değil de ormanı görebilirsek, parçaları birleştirip resmin tamamını okuyabilirsek, önümüze konan her metni ezberleyip amel etmezsek, nefsimizi ayaklar altına alabilirsek bize tuzak kuranların tuzakları kendilerinin sonu olacaktır.
Ancak inananların üstün olduğu bir dünyada yaşadığımızı aklımızdan çıkarmamalıyız. Zira inancımızı kaybedersek aklımızı, dinimizi, özgürlüğümüzü, vatanımızı ve hatta çoluk çocuğumuzu kaybederiz.