Site Rengi

DOLAR 34,3371
EURO 37,3674
ALTIN 3.037,50
BIST 8.907,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Açık
İstanbul
19°C
Açık
Cts 15°C
Paz 16°C
Pts 15°C
Sal 15°C

Milli Eğitim Şûrası ve konuşulmayanlar

REKLAM ALANI
16.09.2019
459
A+
A-

19. Milli Eğitim Şûrası, Antalya’da başladı. Milli Eğitim Şûra salonu yerine Antalya’da bir otelde yapılan şurada, “Milli Eğitim” in ihtiyaçları yerine, yapılması istenilen, bir keyfiyet üzerine hazırlanmış konularla ilgili müzakereler yapılacak. Şûra sonunda sunulacak tavsiye kararlarını göreceğiz.

Hemen belirtelim ki, Yazdığımız yazıların çözümü arzulayan, bu çözümün nasıl olması gerektiğini anlatan yazılar olmasını isterdik. Ancak, bize susmak yok, eğitime düzen gelmeden. Bize rahat yok, çocuk eğitiminin gelecek olduğunu bu ülke algılamadan. Biz şimdi bu şuradan da mı memnun kalmayacağız, neden tanımıyoruz, neden yapılanlara karşı çıkıyoruz? Ve bakalım şûra yapılırken bu ülkede eğitimde neler oluyor?

ARA REKLAM ALANI

Yapılan şûrada, ülkedeki eğitim eksiklikleri ve alınması gereken önlemlerden ziyade, politik bir düşüncenin eğitime kendi ideolojik bakışı ile yön vermesi, müzakere edilmektedir.

Şûra’nın birinci günündeki açılış konuşmasından sonra, karma eğitimin kaldırılmasının şura gündeminde olmamasına rağmen tartışılması ilginç bir adım oldu. insan eğitiminin sonuçları, eğitim süreçleri ile ilgili bilimsel yaklaşımların neler olduğu düşünülmeden, şuranın gündemine eğitimin niteliği ile ilgisi olmayan bir konunun kasıtlı olarak getirilmesi, tek taraflı ideolojik yaklaşımın niyetini ortaya koyuyor.

Şûranın ikinci gününde, ülkede okul öncesi eğitimin zorunlu olmasından öte, verilecek derslerin tartışılması, temeli çürük inşa edilen bir binanın, sağlamlığı düşünülmeden, lüks bir hale getirilmesine benzetmemize yol açıyor. Asıl işin okulöncesi eğitimin zorunlu olmasını tartışmak olduğunu bilmeyen bir Milli Eğitim Şûrası toplanmış, ne güzel!

Zaten ne gerek var, okulöncesi okulları zorunlu, bağımsız yapanlar var. Özellikle İstanbul’da ve şu an duyumlarımıza göre, Anadolu’nun birçok şehrinin bodrum katlarında, rutubetten duvar sıvaları dökülmüş evlerde; 4 ila 5 yaşında, anaokuluna gönderilmeyen çocuklara eğitim! veriliyor. içinde ilkokula gönderilmeyen, yaşları 6-10 yaş aralığında olan çocuklarda var. Bu çocuklara eğitim kimler tarafından veriliyor? Eli sopalı, kendini insan terbiyecisi! zannedenler tarafından. Eskinin sıbyan mektebine benzeyen haliyle, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminden uzak çalışan bu yerlerin korkuyla verdiği “din” eğitimin sonuçlarını bir düşünün.

Milli Eğitim Şûrası mı toplanmıştı? Ne için okulöncesi eğitimin içeriği için. Buyursunlar, sıbyan mekteplerini de konuşsunlar, bilgileri varsa?

Şûrada konuşulmayacak konulardan birini daha anlatalım. Devletimiz, eğitimin içeriğinin konuşulduğu bir toplantıda, okulların durumunu konuşmayacak. Okul örnekleri vermek istiyorum. Tek binaya sığdırılmaya çalışılan, İlkokulunda 2000 öğrenci olan, ortaokulunda yine yaklaşık 2000 öğrenci olan okulların, 50 öğrencilik sınıflarda balık istifi eğitim yaptıklarını hatırlatalım. 2 bloğu olan ve 2 blogda anaokulu, ilkokul, ortaokul, atölyesi olmayan meslek lisesi ile birlikte toplam 5000 öğrenci ile nefes almaya çalışan okulların olduğunu hatırlatalım. Şûranız hayırlı olsun ancak, şura yaparken şu okulların durumunu bir konuşsanız…

Şûrada konuşulacak gündem konularından birine gelelim. Talim Terbiye Kurulu’nun yayınlamış olduğu 3. Gündem maddesi şu: Eğitim yöneticilerinin niteliğinin artırılması. Üzerinde en çok düşünülmesi gereken madde. Eğitimde nitelikli yönetici bırakmayan bakanlık, niteliği artırmak ve tavsiye sunmak için, bu maddeyi gündeme almış.

Söylenecek tek bir söz var. Buraya yazıyorum. “Eğitim yöneticileri olarak, malum sendikanın sendikacılık başarısı! İle torpille görevlendirilen okul yöneticilerinin yarısı 1 yıl içinde bu görevi yürütemediği için istifa edecek! ” Siz neyin niteliğini konuşuyorsunuz? Yaptığınız haksızlıkların ardından alay mı ediyorsunuz? Müdür yardımcılığı yapmadan, müdür görevlendirmesini, müdürlük veya şube müdürlüğü yapmadan, ilçe milli eğitim müdürü görevlendirmesinin yanlışlığını konuşun…

Son bir not: Malum sendikayı anladıkta, haksızlıklara uğrayan, üyelerinin sorumluluğunu taşıyan, sürekli eleştiren diğer sendikaların orada işi ne? Yapılanları ve yapıl(a)mayanları neden eleştirmiyorsunuz? Sesinizi neden çıkartamıyorsunuz?

Şûranız hayırlı olsun!

Ülkenin eğitimini tanımayanların, şûrasını tanımıyoruz!!!

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.