İşin Özünü Kaçırmak

Nice zamandır işin özünü kaçırdığımız için niyet ve gayret gösterdiğimiz işlerde başarılı olamıyoruz!

Bunun en büyük nedeni uyguladığımız metot ve usuller, inancımızın bizden istediği şeyler olmaktan çok, zamanın ve kalabalığın bizden istediği şeyler olması ve de meşruiyet ile meşhuriyet çizgisini karıştırmamızdan gelmektedir.

Faizin haram olduğunu hepimiz biliriz, çünkü ayetle sabittir: “Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların «Alım-satım tıpkı faiz gibidir» demeleri yüzündendir. Hâlbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.” BAKARA S. 275. AYET

Peki, servetlerin belli ellerde dolaşmasını haram olduğunu neden bilmeyiz veya düşünmeyiz: “Allah’ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” HAŞR S. 7. AYET

Oysa mahiyet olarak ikisi de aynı amaca yöneliktir. Kamu ve iktisadi düzenin korunması ve haklının hakkını alabilmesi amacına hizmet etmektedir. Faiz lobisi ile uğraşıp kartel ve tröstlere ses çıkartmamak işin özünü kaçırmaktan kaynaklanmaktadır.

Bir başka işin özüne inememe durumu da ahlak ve dindarlık alanında yaşanmaktadır.

“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” HUD SURESİ 112.AYET ortada iken ve “el emin” lakabını düşmanlarının bile kabul ettiği bir Peygamberin ümmeti olarak ahlak ve din anlayışımız da da işin özünü kaçırmış durumdayız.

Hırsızlık haram deriz ama bunu yetkili ve etkili kişiler yapınca bal tutan parmağını yalar demekten geri kalmayız.

Kumar haram deriz ama etkili ve yetkili kişiler bunu yapınca ülkeye faydası var demekten geri kalmayız.

Zina haram deriz ama zinaya giden yolları meşrulaştıranları savunmaktan ve eskiden beri yok mu idi demekten geri kalmayız.

Dindar nesil yetişsin diye umut ederiz ama din adına günlük ritüellerden başkasını yapmaktan uzak durur, haram ve helal çizgisinde hassasiyet taşımaz, kötülüğü men etmekten kaçınmayız.

İşin özünü anlamak için; İmam Muhammed’e zühd ve takva ile ilgili kitap niye yazmıyorsun dediklerinde alım satım ve ticaret kitabını yazdım ya der…