İhanetin, terörün kamuflajı kavramlar
Eğer bugün yıldızlı kavramlarla yolunuzu çizerseniz hiç beklemediğiniz bir yere çıkabilirsiniz. Yıldızlı kavram dediğim şey ise insanlık tarihinin başlangıcından buyana insanoğlunun peşine düştü kelimelerdir.
Kavram derken aslında kavramın anlamına, içeriğine bakmak gerekir. Zira kastımız da anlamdır zaten. TDK kavramı: “Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon” olarak açıklar.
Düşünün koca bir Fransız devrimi özgürlük, bağımsızlık ve demokratik yönetim adı altında başlamıştır. Ancak devrim yüzbinlerce insanı giyotinden en vahşi biçimde bu kavramlarla geçirmiştir.
Günümüzde ışıltılı kelimeler, idealler binlerce insanın terör sonucu öldürülmesine neden olmaktadır. Neyin peşine düştüğünüz çok önemidir.
Ortada yaklaşık kırk yıllık bir Pkk gerçeği vardır. Pkk’lı teröriste sorarsan özgürlük adına cinayet işler.
DHKP-C terör örgütüne bakın. Aynı şekilde kendince eşit bir düzen getirmek için cinayet işler.
Kavramları kirletenler sadece örgütler değildir. Zira hiçbir örgüt arkasında devlet veya istihbarat örgütleri olmadan ayakta duramaz.
İşte Irak gerçeği… ABD Irak’ı demokrasiyi Irak’a getirmek adına işgal etmiştir. Milyonlarca insan Irak’ta demokrasi adına katledilmiştir.
Afganistan, Suriye yine ABD’nin demokrasi ve özgürlük fantezilerine kurban gitmiştir.
Aynı ABD bin bir çeşit ismi olan DAİŞ’i (IŞİD, DAEŞ, DEAŞ) kurmuştur ve İslam adına en vahşi cinayetleri işletmiştir.
Yıllardır İsrail, devlet terörünü yine sihirli kelimelere sığınarak işlemektedir.
Dün de bugün de kitleleri manipüle edip yönlendirmenin yolu algı operasyonlarıdır. Operasyon yapanlar içine düştükleri çelişkilere hiç aldırmazlar. Çünkü kendileri yazıp diledikleri gibi servis yaparlar.
Zaman zaman ajanslara bizi derinden etkileyen haber yaparlar. “İtalya başbakanı, Hollanda, Finlandiya başbakanı bisikletle işe gidiyorlar.”
İlk bakışta “ne müthiş bir haber” diye düşünürüz değil mi? Demek ki oralarda hiç kimse başkasının tavuğuna kış demiyor.
Ama aynı ülkeler hatta aynı kıtanın diğer devletleri on göçmeni ülkesine kabul etmez. Demokrasinin ve özgürlüğün savunucuları binlerce göçmenin Akdeniz’de boğulmasına göz yumarlar. Hatta göçmen teknelerini bizatihi kendileri demokrasi (!) adına kendileri batırır.
Demokrasinin mucitleri demokrasi adına sömürü ve katliamı yıllarca hiç usanmadan uygularlar.
Bugün milyonlarca insan adalet için toprak altına girmiştir. Bugün vatana ihanetin en büyük kamuflajı adalet ve demokrasi kelimeleri olmuştur.
Bugün yollara düşenlere destek veren terör örgütleri hiç utanmadan demokrasi ve adalet kelimelerini kullanıyorlar.
MİT tırları ihaneti, 17-25 darbesi, Gezi kalkışması ve 15 Temmuz darbesi hep adalet, özgürlük, eşitlik ve demokrasi adına yapılmıştır.
Vatana ihanetin günümüzdeki kadar kamufle edildiği bir zaman hiç olmamıştır sanırım.
Bugün bin bir kelimenin ardına düşerek hareket etmeden önce kimlerin neyi sihirli kelimelerle gizlediğine çok dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde ihanet çukuruna düşmekten kimse bizi kurtaramaz.
Mezarlar, dağlar yaldızlı kavramlarla kandırılmış insanlarla doludur.