Çevre ve insan
Hayatımızı ve sağlığımızı felakete götüren, kötü alışkanlıklarımızdır.
Şair Melda teyzem, o gün derneğe geldiğinde çok sinirliydi.
Oturduğu sitenin bahçesindeki zeytin ağacını kapıcının kesmeye çalıştığını görmüş. İlkbahar mevsimiyle yeni yeşermeye başlamıştı zeytin ağacı!..
Hızlı adımlarla bahçeye inip birkaç dalın dışında ağacın kesilmesini engellemişti. Fakat kadının üzüntüsü, bir gün önce sitenin arka bahçesinde bulunan iki büyük zeytin ağaçların kesilmesine engel olmamasıydı.
Bir başka yerde kamu arazisine, halka hizmet için büyük bir bina yapılacak. Yeri belli. Sokak trafiğe kapatıldı. Altı konteynır’dan oluşan büyük bir şantiye kuruldu. Çalışanlar bir konteynır (taşımalık) daha kurmak istediler. Fakat konteynır’ı kuracakları yerde büyük bir ağaç vardı.
Çalışanlar ağacı kesmek isteseler de duyarlı halk engel oldu. Yine de gecenin karanlığından yararlanıp ağacı kestiler. Yedinci konteynır da böylece yerleşmiş oldu.
Benliğimizi silen dış dünyanın tükenmek bilmeyen istekleridir. Bunun adı sağlıksız ve zararlı bilgilerle yapılan zihinsel işgal.
Dünya düzeninde yaşam tarzımızı her istediğimiz şekilde değiştiremeyiz. Arzu ettiğiniz şekilde değiştirme şansını yakalasanız da bunun bedeli parayla ölçülemez.
Aşağıdaki yazımı okumaya devam edin lütfen!…
Ormanlar yazın ısıyı 5-8 derece düşürür. Kışın ise 1-3 derece yükseltir.Nemi sabit tutar.
Bir hektar ladin ormanı 32 kayın ormanı, 68 çam ormanı 40 ton toz emer.
25 metre boyunda bir kayın ağacı saate 1,5 kg oksijen üretir. 100 yaşındaki bir kayın ağacı, 40 kişinin bir saatte çıkardığı karbondioksiti yok eder.
100 yaşında bir kayın ağacı, 30. 000 litre su çeker ve erozyonu önler.
Bugün, saatte 3000 dönüm orman dakika da ise 50 dönüm orman yok oluyor.
Türkiye’deki kâğıt tüketiminin artış hızı dünyanınkinden 4 kat fazladır.
1ton kâğıt için 30 yaşında 60 ağaç, 3000 kw enerji, 60 000 litre su ve 400 kg. fule- oıl kullanılıyor. Dünyada ormanları en hızlı azalan 1.devlet İran, 2. devlet ise Türkiye’dir. Ağaçların önemini bilmeyen kirlenmiş bilgiyle nasıl başa çıkacağız?
Küresel sağlık anlayışı ve sağlıksız yaşam, zihinsel mekanizmamızı bozacağa benziyor. Ormanlarımızın yok edilmesi, en güçlü yürekleri bile çökertir.
Geçen kapıma elinde hızar testeresiyle biri geldi. Bahçemdeki asırlık çınar ağacının dalları, ağırlığından tek yöne sarkmış.
Budamak istediğini söyledi.
Zavallı adama baktım.
Belikli işsizlik krizinden etkilenmiş.
Hayatta baskıların uyandırdığı sıkıntı içindeydi.
Ne diyebilirim bu insanlara?
Kimi eline hızar testeresini almış kendi eliyle, kendi gönlüyle başkalarına hizmet etmek için asırlık ağacı kesip atıyor!
Kimi eline hızar testeresini almış ekmeğimize, aşımıza katık yaptığımız zeytin ağacını düşüncesizce kesiyor!
Kimi de eline hızar testeresini almış çocuklarına dilim dilim ekmek getirmek için ağacın dallarını budamak istiyor!…
Uzun yıllar böyle düşünülüp uygulanmış olsa da dileğimiz, en ileri toplumsal anlayışımıza göre çözümün bu anlayışta olmaması!..
“Dünya kurulduğundan beri hayvanlar evcilleştirilirken neden insan gidiyor geri.?…” diye kendimize sormadan canavarı daha küçükken içimizde öldürelim…