Algı Operasyonları
Hepimiz yoğun ve akıllı planlanmış algı operasyonlarına maruz kalıyoruz. Toplumların algıları üzerinden siyasi ve ekonomik avantaj sağlama çalışmaları oldukça eski tarihlere dayanır. Özellikle günümüzde hiç farkında olmadan uzun süre yürütülen algı operasyonları ile kendimizi dahi tanıyamaz hale gelebiliriz.
Algıları belirleme konusunda birçok kuruluş devlet kontrolü altında çalışmalarını sürdürmektedir. 1980’li yıllarda ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Politika Grubu, Kamu Diplomasisi Ofisi ve Pentagonun da görüşlerini alarak, Beyaz Saray’ın mesajlarını ve politikalarını koordine ederek, algılama yönetimi faaliyetlerine liderlik etmiştir. Bu şekilde de ABD stratejik algılama yönetimi yapısı, başarılı bir şekilde oluşturulmuştur. Bu yapı, birincil tehdit olarak gördüğü İslam dünyası üzerinde yoğunlaşmış ve sadece Ortadoğu için 750 milyon dolarlık bütçe ayırmıştır.
ABD, algılarla oynama ve algıları yönetme faaliyetleri ile çok ilgilenir ve yakın zamanda Irak savaşında da bu yöntemi çok etkin bir şekilde kullanmıştır. ABD, Irak’ta yaşadığı çelişkileri algılama yönetiminin, Amerikan halkının duygularını, sorgulamalarını, motivasyonlarını, etkilemedeki başarısı oranında azalacağını düşünmektedir.
Amerikan halkı Kuveytlilerin Amerikan bayrağı sallamalarını, Iraklıların Amerikan donanmasını alkışlamalarını gördüklerinde algı operasyonları çoktan meyvelerini vermeye başlamıştı. Bu tür faaliyetler ABD’de CIA kontrolündeki Rendon Grup gibi kuruluşlarca sağlanmaktadır.
Pentagon 2005 yılında, Rendon Grup gibi üç sözleşmeci kuruluşa 300 milyon dolar vermiştir. Amaç ise beş yıllık bir süreç içinde, uluslararası algılama yönetimi projesi kapsamında uzmanlar tarafından psikolojik operasyonlar için yaratıcı görüşlerin oluşturmasını sağlamaktır.
ABD, psikolojik operasyonlar olmak üzere, tüm faaliyetlerinde söz konusu strateji uzmanlarının görüşlerinden istifade etmektedir. ABD’li algılama yöneticileri, Irak savaşında, ABD’nin Iraklı asilere karşı yürüttüğü mücadeleyi “terörle mücadele”, Saddam Hüseyin’in isyankârlarla mücadelesini ise “vahşi bir diktatörün yaptıkları” şeklinde yaymışlardır.
Algılama yöneticileri “Biz Saddam karşısında olan Iraklılara ve Kürtlere televizyon istasyonları kurarak yardım ediyoruz. Televizyondan Saddam karşıtı propaganda yapmak için buradayız” şeklindeki sloganlarla Iraklıları ABD’nin yanına çekmeye çalışmışlardır. Bu faaliyetleri yürüten Rendon Grup, CIA, bu işleri yapması için görevlendirmiştir.
Rendon Grup ve benzerleri ABD propagandası yapmak için, Irak’ta 20 Martta 2003’teki ilk saldırıdan önce havadan 40 milyondan fazla el broşürü atmışlardır. Bazı broşürler ABD güçlerine karşı mukavemet gösterilmemesini öngörürken bazıları da Irak Baas Partisi liderlerini küçümseyici tarzdaydı. Bu durum halk üzerinde önemli psikolojik etkilere yol açmış ve halkın Irak yönetimine olan desteğinin azalmasında büyük rol oynamıştır.
Irak operasyonunda ABD, psikolojik operasyon aracı olarak radyoyu da çok etkin bir şekilde kullanmıştır. Uçaklara kurulan radyo istasyonlarından popüler müzik ve haber yayını yapmışlar ve birçok mesajı bu yöntemle Iraklılara iletmişlerdir. Müzik aralarında yaptıkları anonslarla niyetlerini belirtmişlerdir. Ayrıca duyma eşiğinin altında verdikleri Subliminal mesajlarla da bilinçaltına yönelik etkileme faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Irak savaşı sürecinde kaynağı belli olmayan siyah psikolojik operasyon taktikleri kullanılmış ve bunlar tek kaynaktan yönetilmiştir.
Algı operasyonlarında mesajı iletecek her türlü araçlar etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Algı ajanları hiç tahmin etmediğiniz şekilde birçok meslek grupları içinde olabilir. Nitekim ülkemiz aleyhinde birçok tezviratın farklı meslek çalışanları içinde ses verdiklerini görmekteyiz. İnternet, gazete, televizyon kitlelere ulaşma noktasında etkin olması nedeniyle bu araçlar aktif bir şekilde kullanılmaktadır.
Bir yalanı sık sık tekrar ederseniz o yalan gerçek olarak algılanmaya başlar. Bilgi kaynaklarına dikkat etmeliyiz. Hiç farkında olmadan kendimizi dahi tanıyamayacak bir hale gelebiliriz. Algı ile ilgili uzmanlar çalıştığı için bu konuda oldukça sistematik faaliyetler profesyonelce yürütülmektedir.
NOT: “Televizyon Kıskacında Çocuk ve Subliminal Mesajlar” adlı kitabımız basılmıştır. Özellikle çocuklarımız üzerinde yürütülen her türlü ahlak dışı faaliyetler konusunda oldukça faydalı bir çalışmadır.