Bir ihale ve düşündürdükleri
Bilindiği gibi İlçemiz Belediyesinin bir sosyal projesi var. Adı 100 Bin Kişi Katılıyor Projesi. 12.01.2010 tarihinde bu projeyle ilgili olarak bir ihale yapılıyor. Saadet Partisi İlçe Başkanı Sayın Burhan Kocaman’ın iddiasına göre söz konusu ihale usulsüz olarak US Medya ve İletişim Sanatları Limited Şirketine veriliyor.
İddiaya göre öncelikle ihale tek bir firmadan teklif alınarak yapılıyor. Oysa bir işi ihaleye çıkarmanın amacı o işi istenen şartlara uygun olarak en ucuz yapacak kişinin seçilmesi ve ihaleyi yapan devlet kurumunun işi mümkün olduğunca ucuza yaptırarak masrafını mümkün olan asgari düzeyde tutmasıdır.
Yani maksat, kurumsal harcamanın asgari seviyede tutularak devlet kaynaklarının har vurup harman savrulmasını engellemektir. Devlet İhale Kanununun amacı da budur. Bunu gerçekleştirmek için de bir işin ihalesine en az üç firmanın katılması gerekmektedir. Bu yasanın olmazsa olmaz genel koşuludur.
Elbette tek bir firmanın ihaleye katılarak o işi alabileceği yasal koşullarda vardır. Ancak bu koşullar içine söz konusu bu ihale girmemektedir. Dolayısıyla söz konusu ihale temelde yasal dayanaktan yoksun görülmektedir.
Yine Sayın Kocaman’ın iddiasına göre söz konusu ihale, Belediye Meclis Üyesi ve Başkan Yardımcısı Sayı Faruk Aydın’ın, Belediye Meclis Üyesi seçilmeden önce ortak olduğu bir şirkete verilmiştir.
Belediye Kanununun 28. Maddesinde aynen şöyle denmektedir. “Belediye Başkanı görevi süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren 2 yıl süreyle Meclis üyeleri görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle Belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.”
Bu hükmün amacı Belediyeler tarafından yapılan ihalelerde usulsüzlük yapılmaması ve ihaleye fesat karıştırılmasının önlenmesidir. Kaldı ki yasa sadece görevde iken değil görevden ayrıldıktan sonra dahi belli sürelerde bu tür ilişkileri yasaklamıştır. Bu hüküm ve bu hükmün amacı çerçevesinde söz konusu ihale incelendiğinde ihalenin yasallığı oldukça su götürür.
Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Faruk Aydın’ın dolaylı olarak Belediyeye karşı bir taahhüde girip girmediği konusu oldukça tartışmalıdır. Kaldı ki ihaleyi yapan komisyonda yani encümende de üye olduğuna göre bu durum daha ada tartışılır duruma gelecektir.
Sayın Aydın “Ben zaten bu firmadan Meclis Üyesi olduktan sonra ayrılmıştım. Bu nedenle bu firma ile hukuki ilişkim yoktur. Neden sorumlu olayım veya ihale neden yasal temelden yoksun olsun.” diyebilir. Bu savunma dikkate alınarak ihalenin hukukiliği tartışılabilir. Ancak meselenin tartışılmayacak ve savunulamayacak bir yönü var ki o da ihalen söz konusu firmaya verilmiş olmasının ahlaki ve etik olup olmadığıdır.
Bu durum tartışılması mümkün olmayan bir durumdur. Yani söz konusu ihalenin belirtilen firmaya verilmiş olması, hele hele tek bir firma olarak çağrılıp verilmesi hiç mi hiç etik değildir. Sayın Belediye Başkanı’nın yapacağı iş bu ihaleyi iptal ederek yeniden konuyu ihaleye çıkarmaktır.
Ve Sayın Aydın’ın yapacağı da yeni ihaleye eskiden ortak olduğu firmanın girmesine engel olmak, girmiş ise yasal gerekçeyi ve yasanın hükmünün amacını dikkate alarak onu ihaleden elemektir. Aksi halde her iki kişi de zan altında kalacağı gibi, Esenler Belediyesi de kurum olarak şaibe altında kalacaktır.
Umarım böyle davranır ve hem kendilerini hem de Belediyeyi şaibe altında kalmaktan kurtarırlar. Bunda sonraki ihalelerde de daha dikkatli ve titiz davranırlar.