Milletimizin başı sağolsun
Bir yıl önce yine bir Ramazan Bayramı ertesinde Hakkari -Dağlıca Bölgesinde meydana gelen bir hain saldırı sonucu 13 şehit vermiş ve milletçe üzülmüştük.
Bir yıl sonra yine bir Ramazan Bayramı sonunda aynı ilimizin başka bir yöresinde Aktütün de yine bir hain saldırı sonucu bu kez 17 şehit verdik.Ve ardından Diyarbakır’da polis servis aracının taranması sonucu beş şehit, onlarca yaralı. Yine ulusça üzüldük ve kahrolduk. Ateş sadece düştüğü yeri değil tüm ülkemizi, tüm milletimizin yüreğini yaktı.
Bu defa yapılan hain saldırıda şehit olan askerlerimizden biri Diyarbakır’dandı. Bunu vurgulamamın nedeni diğer illerimizden şehit olanların daha önemsiz olduğunu göstermek falan değil asla. Hepimiz biliyoruz ki, bu vatan ve milletin geleceği uğruna kanını, canını veren herkes aynı derecede üstün değere sahiptir. Bunu vurgulamamın nedeni şudur.
-Terör örgütünü ve bu örgütün yaptıklarını savunan bazı kendini bilmezler ve dış destekçiler bu hareketin güya, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sahip olmadıkları özgürlüklerini elde etmek için yapıldığını söylüyorlar ya. (Ülkemizde, kökeni ne olursa olsun tüm Türk Milletinin aynı hakka sahip oldukları konusunda bizim bir kuşkumuz yok.)
-Hani terör örgütünün sempatizanları ile iç ve dış destekçilerine göre Diyarbakır’n hayali kürt devletinin başkenti olarak görüyorlar. Halbuki en fazla şehit veren Diyarbakır ilimizdir.
-Hani yurt dışından gelen destekçiler doğruca Diyarbakır’a giderek açıkça terörü desteklerini bir şekilde gösteriyorlar ya.
-Hani, teröristler ve onların sözde sözcüleri kürt kökenli vatandaşlarımıza “ ben senin için savaşıyorum” diyorlar ya.
Ama yıllardır hem biliniyor hem de açıkça görülüyor, uğruna savaştığını iddia ettikleri halka acımadan saldırıyor ve çoluk çocuk demeden herkesi öldürüyorlar ya.İşte sözüm onlara.
Bu terör örgütü ve onun destekçileri kendilerini Kürt kökenli vatandaşlarımızın yanında ve onları desteklediğini asla zannetmesinler. Böyle düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü bu halk asla onların yanında değiller ve olmayacaklardır da.
Aksine böyle ayrılıkçı hareketlere de karşılar ve yüz yıllardır olduğu gibi bugünde kardeşçe yaşama arzusu içerisindeler.
Hakkari de iki yıl görev yapmış bir kişi olarak buna tamamen inanıyorum. Çünkü onların ne kadar vatanına, milletine ve devletine bağlı olduğunu gördüm, yaşadım ve biliyorum.
Bu da gösteriyor ki, bu terör örgütünün tek amacı var dış güçlerin maşası olarak kalmak ve ülkede kaos yaratıp ulusumuzu birbirine düşürmek. Dış güçlerin amacı ise ülkemizi ve milletimizin birbirine düşmesi için çalışan terör örgütüne destek vererek Sevr’in iptalinin öcünü almaktır.
Ancak hiç umutlanmasınlar bu millet, bu ülke ne bölünür ne de birbirine düşer. Bu hareketler, kökeni ne olursa olsun tüm milletimizin birbirine daha sıkı olarak kenetleyecek ve hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Bu kez yapılan hain saldırı maalesef yurt dışından yani Irak topraklarından ağır silahlarla, yani top, havan gibi uzun menzilli silahlarla yapılmıştır. Türk halkı bunu asla unutmayacaktır.
Öncelikle terör örgütünün bu tür silahları nereden bulabildiği sorusu akla geliyor. Çünkü bunlar tabanca veya tüfek gibi satılan bir silah değildir ve ordu silahıdır.
Saldırının ağır silahlarla ve Irak topraklarından yapılması sonucunda Barzani ve Talabani’ye bir çok söz söyleme hakkımız mutlaka vardır.
Bu sözlerden biri ve en önceliklisi ise, “bazen açıkça bazen de el altından desteklediğiniz bu terör örgütüne arka çıkmaktan artık vazgeçin.” sözüdür. Eğer bir gün ayranımız kabarır ve sabrımız taşar ise Türk halkı ve onun şanlı ordusu mutlaka gereğini yapar.Buna ne Irak ordusu ne de güvendiğiniz o ABD ordusu engel olabilir. Bunu yakın tarih açıkça göstermiştir.
Ordusu dağıtılmış, silahları elinden alınmış da olsa Türk milletinin nasıl bir destan yazdığını ve ülkesini ve milletini nasıl düşman işgalinden kurtarıp bağımsızlığını kazandığını cümle alem gibi sizde biliyorsunuzdur. Öyle ise aklınızı başınıza alın ve batının oyununa asla gelmeyin.
Biliyoruz ki:
Türk halkının sabırlı tutumu ve yaptığı her iyilik hep kötülükle mukabele görmektedir. Bugün Türkiye ye yapılan insani bir davranış olmadığı gibi ahlaki de değildir. Ama sabrın mutlaka bir sonu vardır.
Benim ve belki de bir çoğunuzun sevmediği bir söz vardır. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” Neden bin yaşasın. Yaşamasın. Çünkü bir gün gelip bana da zararı mutlaka dokunacaktır.
İşte bunu böyle bilerek teröre arka çıkmamaya aksine karşı çıkmaya yönelmek gereklidir.Bir gün geldiğinde o terörün size de zarar vereceği muhakkaktır.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, mekanlarının Peygamberimizin yanı olmasını cenabı haktan niyaz ederken, evlatları bu vatan için şehit olan ailelere baş sağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.