Site Rengi

DOLAR 34,2672
EURO 37,6236
ALTIN 2.881,19
BIST 9.044,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çar 25°C
Per 26°C
Cum 22°C
Cts 20°C

Mehmet Sirkeci 25 yıl önceki belediyeyi böyle anlattı… Bijon anahtarımız bile yoktu

26.12.2019
872
A+
A-

Esenler’in köklü ailelerinden, soyadları adına bir otobüs durağı ismi bile bulunan Sirkeci Ailesi’nden, Esenler’de doğup büyüyen, Esenler’de siyaset yapan, 1994-2009 yılları arasında 15 sene Esenler Belediye Başkan Yardımcılığı yapan, Esenler’deki bir çok sivil toplum kuruluşunda görev yapan şu anda da Bağcılar Belediyesi’nde spordan sorumlu Belediye Başkan Danışmanlığı görevini yürüten Mehmet Sirkeci ile hoş bir sohbet yaptık. Gönlünde büyük bir Esenler sevgisi barındıran, Esenler deyince gözleri parlayan Mehmet Sirkeci ile geçmişten günümüze bir yolculuk yaptık. Esenler Belediyesi’nin ilk kurulduğu 1994 yılı anlatırken Sirkeci, “1994’te Belediye Başkan Yardımcısı olduğumda, 6 ay boyunca oturacak bir masam bile yoktu. 130 civarında araba vardı, bu arabaların 30 tanesi bile çalışır durumda değildi. Arabayı tamir edecek anahtarı bırak, lastik patlayınca lastiği değiştirecek bijon anahtarımız bile yoktu. Biz böyle başladık” dedi. Siyasetten spora kadar her konuda sorduğumuz soruya açık kalplilikle cevap veren ve Esenler’e vefa borcu olduğunu söyleyen Mehmet Sirkeci ile yaptığımız röportajı sizlere sunuyoruz.

ARA REKLAM ALANI

Kanalımıza buradan abone olabilrsiniz…

Sayın Başkanım sizin Esenler’de 3 dönem Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığınızı ve 2 defa başkan aday adaylığınız olduğunuzu, Esenler’in yerlisi diyebilecek kadar da eski bir Esenlerli olduğunuzu biliyoruz. Okuyucularımıza ve takipçilerimize kendinizi tanıtabilir misiniz?

Öncelikle hoş geldiniz. İnşallah yeni başlangıç eskiden daha iyi olur, daha güzel çalışmalarla başarılarla… Rahmetli babam Esenler’e 1956’da geldi, arsayı aldı. 1958’de de binayı yapmıştı. Şu an ki Sirkeci durağı denilen yerde 1 parsel içerde 640 metrekare büyük bir arsamız var. Ben de 1962’de orada doğdum. Bizim doğum tarihimizle Esenler’in o zamanki hali, 60’lı yıllarında çok mükemmel bir Esenler vardı… Çocukluğumuzda mükemmel bir Esenler vardı. Ama geliştikçe çarpık gelişmeler neticesinde maalesef Esenler umduğumuz eski güzelliğini kaybetti. Zaten Esenler’in eski adı Esenler köyüydü. Hakikaten insanlar hepsi birbirini tanırdı. Ben çocukken okuldan kaytarıp sinemaya gittiğim zaman Aksaray’dan gelirken minibüse bindiğim zaman çok ürkerdim. Çünkü illa ki beni tanıyan birisi çıkardı. Minibüsler şimdiki gibi büyük minibüsler değil. Eskiden “teka” dediğimiz içinde 11-12 kişinin zoraki bindiği arabalarda bizi tanıyan birisi çıkardı. Ama şimdi 15 yıl görev yaptık, bu kadar zamandır yaşadık orada bazen metroya biniyorum selam verecek kimse bulamıyorum. Esenler bu hale geldi. Nene Hatun’daki Ressam Şevket Dağ ilköğretim okulunda ilkokulu okudum. Sonra Hasip Dinçsoy’un yani eski Esenler Belediyesi’nin yanında Hasip Dinçsoy okulunun olduğu yerde okudum. 1-2’yi orada okuduk, 3. sınıfı da İbrahim Turhan Lisesi’nde, yeni açılmıştı o sene oraya gittik. Liseye orada başladım. Ama 80 öncesi sıkıntılar malum… Okula 3 sene ara vermek zorunda kaldım. Sonra tekrar lise 2 ve 3’ü bitirdim. Sonra da üniversite hayatı falan derken siyasette de zaten çok eskiydik, eski olmamızdan dolayı bir anda kendimi 19992’de Güngören Belediyesi’nde buldum. 1994’te Esenler derken tam 15 yıllık hizmet yılımız oldu.


Daha fazlasını yapmak arzum hâlâ var

Esenler’e 2 defa belediye başkan aday adayı olmuşsunuz nedeni nedir?

Yıllar önce siyasetle başlamamızdan dolayı Esenler’de bir de 15 yıl görev yapınca eksiklikten ziyade burada bu işi birileri yönetecek. Doğup büyüdüğün şehre de hizmet etmek herkesin istediği bir olaydır. Çünkü 15 yıl hizmet ettikten sonra dokunmadığımız yer kalmadı Esenler’de. Dolayısıyla o birikimle 15 yıldan sonra bir de Belediye Başkanlığı yani yardımcılıkta her şeyi kendi istediğinizle yapamıyorsunuz, üstünüzde başkanınız var. Ortak akılla birçok şeyi beraber yaptık. Ama doğup büyüdüğüm şehre daha büyük yatırım yapmak maksadıyla aday adayı olduk, nasip olmadı. 2014’te olmadım. 2019’da genel merkezin bizim yapımızda birisinin, bizim şahsımıza benzer yapıda birilerine bakıldığı teklifi geldi. Sıcak baktık, güzel çalışmalar oldu, yarış açığa çıktı. Esenler’de 10 sene sonra da olsa güzel bir karşılama oldu. Sosyal medyada, sokakta yürürken falan insanlar hakikaten tekrardan bağırlarına bastı. Uğraştık ama olmadı. Her zaman söylerim kader, hayır, şer Allah’tan geldiğine inandık ve iman ettik. Kaderde demek ki yokmuş. İlerde gelecekte ne olur, onu da bilemiyorum. Arkadaşlar daha çok; “Bu sefer olmadı, bir dahakine” diyor ama 2024’te böyle sıhhatli olur muyuz onu bilemiyoruz. Tarih, o günkü duruma göre bakacağız.

Siyasette çok uzun zaman oldu. Esenler’in her tarafında benim bir emeğim var. Belediyedeyken sporla ilgilendim. Esenler’de futbola çok ciddi emeğimiz, katkımız oldu. Dolayısıyla yapmak isteyip de yapamadıklarımız oldu. Onları Esenler’de yapmak, tabi ki vazgeçilmez bir şeydi. İyi şeyler yapmak, Esenler’in kalıcı eserlerini çoğaltmak… Tabi ki şu anki Başkanımız da güzel hizmetler yapıyor, ama hizmette sınır yoktur. Daha iyisini, daha fazlasını yapmak arzularımız da hâlâ var.

Şu anda Bağcılar Belediyesi’nde danışmanlık yaptığınızı ve daha ziyade sporla ilgili olduğunuzu biliyoruz. Buradaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Burada spor her geçen gün gelişiyor

Ben buraya 2012’de geldim. Başkanımızın teklifiyle geldim. Başkan yardımcısı olacaktık ama nasip olmadı. Bazı sıkıntılar oldu. Bağcılar’ın bütün sporuyla ilgilenerek başladık, önce Bağcılar Belediye Spor diye bir kulüp kurduk. Orada Tekvando, Karate , Wushu, Dart, Yüzme, Masa tenisi, Satranç, Okçuluk gibi sporları ilave ettik. Başlangıçta, ben geldiğimde sadece bedensel engelli sporcu takımımız vardı. Basketbol takımı ile ilgilendik. Benden önce ciddi bir başarısı yoktu ama çok şükür bizim bir el atmamızla ilk sene play offlara kaldık ve Diyarbakır’a gittik. 12 takım arasında ilk 6’ya kaldık. Bizim için güzel bir sonuçtu. Çünkü daha önce böyle bir başarı yoktu. Ondan sonra da ertesi sene güzel bir kadro kurduk. 19 maçta, hiç yenilmeden şampiyon olduk.

Esenler’de içinizde uhde kalan her şeyi, Bağcılar’da hayata geçirdiğinizi söyleyebilir miyiz?

Burada sağ olsun başkanımız, eskiden beri tanıştığımız ve dostluğumuz olan biri. Onunla aynı dönem başkan yardımcılığı da yaptık. Sağ olsun önümüzü açıyor ve sporu seviyor. Bizim maçlarımıza gelir, takip eder, gelmese bile arar dakika dakika. Başkanımız önümüzü açtıkça biz daha çok yürümeye çalışıyoruz. Bağcılar’da spor adına gerçekten güzel şeyler var. 18 kulüp var. Orada kulüpler birliği başkanımız, burada vekâleten ben yürütüyorum başkanlığı. İmkânlarımız var, bize birçok imkân sağlanıyor. Biz bu imkânlar doğrultusunda yıllık para dahi dağıtıyoruz. Başkanın nakdi olarak yardımı var. Maçlarımızda bize sürekli araçlar da veriliyor. Deplasmanlara giderken takımlar nasıl gideceğiz diye düşünmüyorlar. Tek stadımız vardı, ikinci bir stat yapıldı. Göztepe Mahallesi’nde Spor Bakanlığı’nın yaptırdığı tesisin işletmesini bize verdi. Orada çok güzel iki havuzumuz var, fitness salonumuz var, bir karate, iki tekvando salonumuz var, engelli basketbol takımımızın oynadığı salonumuz var. Orada engelli basketbol takımımız Bölgesel 1. Lig’den Süper Lig’e çıktı.

Esenler, kadim bir insanı Bağcılar’a kendi elleriyle teslim etmiş diyebilir miyiz?
Tabi öyle demesek daha iyi olur. Kader diyeceğiz. Çünkü biz, Müslüman’ız ve inancımız gereğince kader çizgisinde ne zaman ne olacağı belli değil. Dolayısıyla kader diyoruz. Bu çalışmaları gönlüm isterdi ki Esenler’de yapayım ama şimdilik burada yapıyorum. Başkan önümüzü açtığı sürece biz de koşuyoruz. Çünkü başkanlığın özelliği de odur, çalıştığı arkadaşlarının önünü açar ve onlar koştukça da, tıkanan yerlerde yardımcı olurlar. Sağ olsun burada o güzellik var. Başkanımızla diyalogumuz güzel.

Buradaki hizmet aşkımla Esenler’deki hizmet aşkım tabi ki bir olmaz. Gönül işi bu elbette. Burada da ben zevk ve gönülden bu işleri yapıyorum ama her sokağında ve her taşın altında elinin olması ve elinin değdiği yerler olması değiştirir insanı. Ki doğduğum yer ve çocukluktan beri beraber olduğumuz bir sürü arkadaşım var. Mesela benim bir özelliğim de farklı siyasi partilerden çok canciğer olduğum arkadaşlarım var. Hepsi ile hâlâ görüşüyorum, Cumhuriyet Halk Partili’ymiş, MHP’liymiş, Saadet’liymiş… Benim arkadaşlık dünyamda hepsi özeldir yani. Siyaseti siyaset zamanı seçimde konuşuruz ama diyaloglarım hep iyiydi. Belediyede görev yaptığım 15 yıllık zaman diliminde de öyle davrandım. Zaten Esenler’de Allah’a şükür karşılık bulmamın sebebi bunlar. Siyasi olarak hizmet etmedim, Esenler’li olarak hizmet ettim. Her partiden olan insan gelirdi, hepsine kapımız açıktı. Eğer kendi siyasi partimden olmayana yok diyeceksem kendi partimden olana da yok derdim. Zaten bu tür özelliklerimiz olduğu için Esenler halkı hâlâ bizi unutmadı.

Bağcılar’ın spor altyapısı daha iyi

Bağcılar’daki spor çalışmaları ile Esenler’deki spor çalışmaları arasında gerek kulüpler bazında gerekse bireysel spor dalında ve gerekse tesisleşme anlamında değerlendirmek isterseniz; neler söylemeyebilirsiniz?

Esenler’de biz 1994 yılında başladığımızda, Esenler’de bir tesis yoktu. Bizim başkanımız o zaman Mehmet Öcalan’ın gayreti ile Esenler’de güzel bir stat yaptık. Tabi ki Tevfik Bey’in yaptığı stat da çok güzel bir stat ama gönül isterdi ki… Esenler’de böyle bir stat tabi ki eleştirilemez asla. Ama Esenler’in asıl o zaman ikinci stada ihtiyacı vardı. Yani stat bazında tirübünlü olması bile en azından gençlerimizin, amatör takımlarımızın futbol oynayacağı, idman yapacağı, amatör maçlarını oynayacağı bir sahaya ihtiyacı vardı. Tabi ki bu çok güzel ve şu anda da Esenler’de de bu sıkıntı var. Esenler’de aşılamadı bu henüz. Oradaki spor kulüplerinin 3-4 yılı boşa gitti, heba edildi. Çünkü Esenler yapı itibarıyla futbola aşık bir yer. Çünkü zamanında bir Nihat Kahveci çıkması… Ben Yavuz Selimde’de idarecilik yapmıştım. O zamandan başlayan, şu anda biri Sivas’ta diğeri Fenerbahçe’de geçen sene kupa maçlarını oynayan kardeşlerimiz var. Yani Esenler’in toprağında güzel şeyler ürer eğer ilgilenilirse.

15 gün falan oluyor sanırım, Antalya’da Kick Boks şampiyonası yapıldı ve Gülşah kardeşimiz orada dünya şampiyonu oldu. Gülşah ile benim tanışma serüvenim belediyedeyken ilk şampiyon olduğunda ilk hediyesini verişimle olmuştu. Şu anda buradaki beraberliğimiz de, Bağcılar’daki salonda çalışıyor. Yani o 3 dünya şampiyonu da bizim Bağcılar ilçesinde çalışıyorlar. Hatta geçen hafta salona gidip onları ziyaret ettim. Cıvıl cıvıl bir salon ve çok güzel sporcular yetişiyor. Bizde Kick Boks branşı yoktu, 2020’de bu branşı da açacağım ve oradaki 3 dünya şampiyonuna Bağcılar Belediyesi’ne kazandıracağım. Ki arkasından daha da dünya şampiyonları çıkacak. Mesela orada Emine diye bir kızımız vardı ve o daha önce ağır şartlarda bir tekstilde çalışıyordu, akşama kadar makine başındaydı. Akşam da salona gelirdi. Çok şükür başkanımızla konuşup onu belediyemize personel olarak aldık. Bugün de dünya şampiyonu olmasında bizim de katkımız olmuş oldu. Yani Esenler’de salon olarak eksiğimiz var, bir havuzumuz var ve o havuzun yapılmasında yine Mehmet Öcalan ve ekibinin emeği vardı. Yine bir spor salonu var Karabayır’da, mahallemizde güzel bir salonumuz var. Gönül ister ki o salonlar Esenler’de çoğalsın.

Bijon anahtarımız bile yoktu

– Çocukluğunuzdan beri Esenlerlisiniz ama ben esas 1994’den 2009’a kadar – ki ilk belediyenin kuruluşu ve sonrasını kapsıyor-, yani Esenler’in 15 yılına damgasını vuran belediye yönetiminde Başkan Yardımcısı olarak bu şehre hizmet etmişsiniz. O zamandan bu zamana biraz belediye hizmetlerini anlatabilir misiniz? Sizin zamanınızda ne sıkınlar vardı, 15 yıl içinde Esenler’e neler kazandırdınız?

Bugünün Esenler’ini konuşmak çok rahat ama dünün Esenler’ini konuşmak için dünü bilmek lazım. 1994’te biz başladığımız zaman sayın başkanım beni atadı, 6 ay boyunca oturacak bir masam bile yoktu. Atölye müdürlüğü bana bağlıydı ve 130 civarında araba vardı, bu arabaların 30 tanesi bile çalışır durumda değildi. Arabayı tamir edecek anahtarı bırak, lastik patlayınca lastiği değiştirecek bijon anahtarım bile yoktu. Biz böyle bir belediyeciliğe başladık. Bindiğim araba, makam aracı denilen araba da 78 model her tarafı çürük bir araçtı. Şu an Kemer Park Evleri’nin olduğu yerde, o günkü temizlik işimizi yapan Albayraklar vardı. Albayraklar’ın şantiyesi oradaydı ve ben şantiyenin yanına bir çadır kurdum, onların anahtarlarını ödünç alarak arabaların tamirine ve bakımlarına başladım. Biz de araba olayı baba mesleği olduğu için Allah’a şükür o yeteneğim de var. Bir sene sonra bugünkü Esenler Kültür Merkezi’nin oraya bir sene sonra bizim atölyemiz yapıldı. Atölyem yapıldıktan sonra da o 130 aracın % 100’ü yürür hale geldi. Şimdiki gibi özel sektörden araç kiralama falan yoktu. Biz asfaltı falan bile kendimiz yapıyorduk. Sadece çöpümüz müteahhitteydi. O eski arabalarla biz asfalt yapıyorduk. Ama ben 7/24 atölyenin başındaydım ve her gün oraya uğrar bakardım. Biz o arabalarla hizmet yaptık. Esenler’de başladığımız zaman birçok sokak çamur içindeydi ve cenazeyi bile getirmek meseleydi. Ama çok şükür 15 yıl sonra bıraktığımızda, Esenler’in bir karış bile asfaltsız yeri yoktu. Ki bizim 15 yılımızın yarısında hep muhalefetteydik, bizi rahat bırakmıyorlardı. Zırt pırt gelen müfettişler, senin tabirinle bizi terletmeye çalıştılar ama hiç terletemediler. Tabi şimdi Ak Parti iktidarı yani güçlü bir iktidarın belediyecisi olmak çok rahat yani. Tevfik Bey 2009’da geldiği zaman, maziyi bilmediği için kendi de var olanı görüp üstüne bir şeyler kattı. Ama Esenler’in eski hali çok kötüydü yani. Çok kötü şartlarda biz hizmet verdik, belediye binamız bile yoktu. Sonra Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki binaya geçtik. Bizim şu anki belediyenin mevcut yeri kültür merkezi olarak planladığımız bir yerdi, ihalesini öyle yaptık. Sonradan kültür merkezi değil de belediye binasına çevrildi. Bizim belediye binamız, Esenler Kültür Merkezi’nin karşısındaki yeşil alandı, oranın istimlâkini falan bizim dönemimizde yaptık. Çok güzel bir vitrin olacaktı ama yeni yönetim fikir değişikliği ile yeni yerine geçti.

Tek keşkem “günlük” tutmayışımdır

Tırnaklarla kazımak deyiminin somut örneği mevcut Esenler diyebilir miyiz?

Biz hakikaten tırnaklarımızla kazıdık. Ben hep söylerim, siyasette keşkeler çok konuşulur. Benim Esenler’de 15 yılda bir keşkem vardır, keşke günlük defter tutsaydım. Çünkü gerçekten çok ağladığımız günler oldu. Mazlumlara yaptığımız hizmet karşılığı, o insanların sana bakış açısı, o gözlerinin parlaması… Çok ağladığım günler olmuştur hakikaten. Çok mazlumlarla uğraştım ben, Allah razı olsun onların dualarıyla hala ayaktayım yani. Çünkü mazlumların duası çok özeldir.

Şimdi Esenler’i nasıl buluyorsunuz? M. Tevfik Göksu da sizin yönetim gibi 3. dönemdir Belediye Başkanı ve her seçimde oylarını artırarak kazanıyor. Belediye çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var elbette. Başkanımız şu anda görevde, şimdi başkanı eleştirmek bize yakışmaz. Doğruları vardır, eksikleri vardır ama şu anda doğup büyüdüğüm yerin belediye başkanı, Esenler’e hizmet etmeye çalışıyor, dolayısıyla o hizmet ederken tabiri caizse eteğinden çekmek bana yakışmaz. Şu anda hizmetini yapıyor. Eksik gördüğümüz yerde zaman zaman ikazımızı yapıyoruz, ikazlarımızda haklı olduklarımızı da düzeltiyorlar yani.

Esenler’e vefa borcum var

Son olarak gelecekte yine Esenler veya başka bir yerden Belediye Başkan aday adaylığınız söz konusu olabilir mi? Veya siyasi hedefiniz var mı?

Benim rahmetli babamın bir lafı vardır, “Müslüman’ın emeklisi olmaz, rahmetlisi olur.” Ben hâlâ 7/24 çalışıyorum. Esenler’de 15 yıllık çalışma hayatımda, toplamda 40 gün izin kullanmıştım 15 yılda. Burada da 2012’den beri çalışıyorum ve daha 1 gün bile iznim yok. 2 yıl önce oğlumu evlendirdiğimde düğün davetiyelerini dahi bir günümü ayırıp dağıtamadım. Çok sıkışınca arkadaşları arayarak ya da WhattsApp’tan davetiyeleri dağıttım, gönderdim. Düğünün ertesi günü, geri dönüşüm kutusunun yanına yanaşıp bayağı bir davetiyeyi geri dönüşüme atmak zorunda kaldım. Dolayısıyla böyle bir çalışma temposunda çalışan bir insanız ama 2024’te ne olur, ne biter bilemeyiz onu. Siyaset ne olur, daha mı iyi olur, daha mı farklı olur… Çünkü ben siyasette makam mevki peşinde hiç olmadım. Hep inancım doğrultusunda hizmet yapmaya çalıştım. Dolayısıyla o hizmet ortamım olursa ben Esenler’de olurum. Benim ideallerimi temsil etmeyen bir siyasi partide asla olmam. Bugüne kadar olmadım yine de olmam. Ki 2009’da da aday adaylığım olmayınca, bana farklı partilerden de teklif geldi ama asla olmadım. Bundan sonra da olmam ama bu ideallerim devam ettikçe, o ortamı bulduğum sürece hizmet etmek isterim. Başka yere de gitmek istemem işin açıkçası. Deplasmanda hizmet yapmak zordur. O yüzden, benim gönlümdeki aslan Esenler’dir. Hani tabiri caizse yeşerdiğim yere vefa borcum var. Mehmet Sirkeci’yi Mehmet Sirkeci yapan Esenler’dir, Esenler halkıdır. Dolayısıyla o halka gönül borcumu ödemek her zaman isterim. Benim hâlâ kullandığım telefon numarası, 94’te aldığım numaradır. Hâlâ Esenlerliler, sıkıntısı sorunu olduğu zaman beni arar, çözebileceğim konularda da canla başla koşarım. İlla hizmet etmek için belediye başkanı olmak gerekmez. Vatandaş Mehmet Sirkeci de Esenler’e hizmet etmeye devam eder. Esenler’de mezun olduğum İbrahim Turhan Lisesi’nin Mezun ve Mensupları Dernek Başkanıyım. Bir şekilde yine hizmetim devam ediyor yani.

Buradan Esenler’e ne söylemek istersiniz?

Esenler’e hizmet edenlere sahip çıksınlar, Esenler’i şahsen ben hâlâ seviyorum, her fırsatımda Esenler’de vakit geçiriyorum, doğup büyüdüğüm mahalleye sürekli giderim oradaki arkadaşlarımla, ağabeylerimle, ablalarımla sürekli iç içeyim. Dolayısıyla Esenler’den, onlara hizmet edenlere sahip çıkmalarını dilerim. Şu anda Tevfik Bey onlara hizmet ediyor, hizmet edilene sahip çıkmaları güzeldir, ahde vefa iyidir. İnsanlar çalışırken hata yapabilir ama önemli olan kasıtlı yapmasın, ihanet etmesin, ihanet etmediği müddetçe de hatalar her zaman telafi edilir. Esenler, bizim Esenler’imiz, gelecekte Esenler daha güzel olacak inşallah.

Kanalımıza buradan abone olabilrsiniz…

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.