KÜFÜR ÜZERE TAPINMAK
Sözde bilim adamı namı ile bilime tapınan, yaratılış gerçeğini inkâr eden zavallıların da cevap bulamadığı gerçek, insanoğlunun tapınma ihtiyacıdır!
Meşhur mottodur, batan gemide veya düşen uçakta ateist bulamazsın!
Adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık, yoksulluk ve düzensizlik gibi olumsuzluklara, teorik bakımından imkânsız, uygulanabilirlik bakımından faydasız buldukları metafizik ve din kadar çözüm üretemeyen pozitivist ahmaklar, düzensizliğin baş aktörleri olmuştur.
Onlara göre modern sorunlara modern çözümlemeler bulmak gerekli idi. Ancak insanlık tarihi boyunca değişmeyen duygu ve düşünceler olduğunu kavrayamadılar.
Dini yok sayma adına yaptıkları çalışmalarda bile buldukları tapınak ve sunaklar oldu!
Modern çağda her şeyi keşfettiğini zanneden onun kibri ile yalnızlaştığını farkına varamayan ve felç geldiğinde parmağını bile oynatamayan, nefsinin ve şeytanın oyuncağı haline gelen insanoğlu, yolundan gittiği şeytan gibi Yaratıcıyı tanısa bile, onun emrine uymadan tapınıyor, kendi şirkleri kendi küfrü ile ona ulaşmaya çalışıyor.
Moderniteyi post moderniteye taşıyan, darbeleri bile post modern yapan insanoğlu tapınma eylemini de post modern yapmaya başladı! Paranormal diye tabir edilen Tanrı-Sihir-Medyum üçgeninde yeni münafıklık ve tembel dini deizm!
“(Allah’ı bırakıp taptığınız) Lât(ın), Uzzâ (nın) ve (bunların) üçüncüsü olan diğer Menât (ın herhangi bir şey hakkında zerrece kudretleri var mı?) Bize haber verin.” NECM S. 19-20. Ayet
Lât, Uzzâ ve Menât Kureyşliler’in en fazla önem verdikleri putların isimleridir.
Araplar melekleri Yüce İlahın kızları saydıklarından, onları sembolize eden putlara da kadın isimleri verirler ve kendileri için Yüce İlahın katında şefaatçi olacaklarına inanarak onlara taparlardı.
Post modern zamanlarda retorik olarak ta Lât: Otorite ve şehveti, Uzza: Güç ve hırsı, Menat: Parayı ve her şeye sahip olmayı temsil eder.
Şirk içindeki toplumlar da tapınırken küfür üzere tapınırdı. Post modern tapınmacılar da aynı yolda gidiyor. Mesela cahiliye Arapları Hubel’in kızları dedikleri Lat, Menat ve Uzza’yı fahişelik ile suçlar iken tapınmaktan geri kalmıyorlar idi!
Post modern dönemin tapınmacıları, otoriteye tapınırken aynı zamanda ona küfür etmekten ve onun yerine yenisini koymaktan vazgeçmemektedir.
Patronuna veya müdürüne en çok yalakalık yapan ve kişiliklerini kaybedenlere bir bakın onlara en çok küfreden onlardır.
Devlet ve siyaset adamı için en yakınları ile kavga eden fanatiklere bir bakın, o öldüğü veya çaptan düştüğü zaman hemen bir başkasını bulabilmekte, hatta bunu beyan bile etmekten geri kalmamaktadır.
Post modern dönemde paraya tapanlar para babalarına küfür etmekten geri kalmamaktadır! Para için her şeyini satanlar, parayı da satmaktan geri kalmamakta, parayı bulunca en gereksiz bir biçimde onu harcamaktadır.
Şehvete tapınanlar ise onun ana figürüne küfür etmekten, ona zarar vermekten geri durmamaktadır. Kadınlara yapılan eziyetler ve kadını modern zamanın kölesi ve ticari metaı yapılmasından bellidir.
Allah için eğilmeyen başların, başkalarının önünde eğilmesi beklenen sonuç iken, Allah için eğilen başın, başkaları önünde eğilmesi küfür üzere tapınmanın post modern yansımasıdır.