Bir dokunduk bin ah işittik… Esnaf kan ağlıyor
İşsizlik, asgari ücret, üretim eksikliği, maliyet artışları, vergiler derken piyasada büyük bir sıkıntı yaşanıyor. Bu sıkıntıların en büyüğünü yaşayanlar ise esnaf kesimi. Hem üretici, hem tüketici olan esnafımız adeta burnundan soluyor. Mikrofon tuttuğumuz tüm esnaf kan ağlıyor. Esnafa bir dokunduk bin ah işittik. İşte esnafımızın söyledikleri:
Elektrikçi:
Borç gırtlağa geldi, gelirimiz var ama giderimizi karşılamıyor. Sorun burada, yani çark dönmüyor. İnşallah değişir. Ama değişmezse de çoğu kişi kapatır. Durduk yere zarar eden bir firma ayakta durur mu, durmaz. O şekilde biz de kapatacağız yani.
Süt ürünleri market yöneticisi
Süt ürünleri olarak biz özellikle kendi alanımızda çok sıkıntı yaşıyoruz. Üretimin daha çok artması lazım. Bir süre destek verip daha sonra çekilirlerse, yine aynı sıkıntılar devam eder. Ürün bulamama sıkıntısı var, fiyat sıkıntısı var. İnsanlar artık alımlarını azaltıyorlar. Bir kilo alan insan yarım kilo, yarım kilo alan insan 250 gram almaya başladı.
Berber:
Ayda iki üç kere gelen insan, ayda bir kere gelmeye başladı. Haftalık tıraş olan bir insan artık aylık traş yapmaya başlıyor. Hayat para yani, para!
Pazar esnafı:
İnsanların alım gücü çok az. Biz de mal alırken zorlanıyoruz, satarken zorlanıyoruz. Mandalinayı 30 kuruş, 40 kuruş kâr marjı ile satıyoruz. Alım gücü yok insanlarda. Yani bekliyoruz, bekliyoruz yok!
Kuyumcu:
Şu anki fiyatlar, sene başına göre biraz daha iyi. Altın daha yükseklere de çıkmıştı ama. Şu an biraz daha orta halde gidiyoruz. Eskiden düğünlerde çeyrek takılırdı, o grama döndü artık biraz. 22 ayar gram altın veriyoruz. Daha hızlı satılıyor, çeyrekten ziyade. Bu tabi alım gücü ile alakalı biraz da. Asgari ücret karşısında insanların gücü neye yetiyorsa ona göre alıyorlar artık. Çeyreğin yerini gram altın aldı diyebiliriz.
Pastane işletmecisi:
İnsanlarımızın alım gücü düştü. Hayat pahalı, geçim zor. Var olan asgari ücretle geçim daha da zor hale geliyor. Bana sorarsan, asgari ücrete hiç zam gelmemiş olsaydı ve geçim de kolay olsaydı eskisi gibi; daha iyiydi. Daha önce bir kuru pastayı bir liraya imal edip iki liraya satıyorduk, artık iki liraya imal ediyorsak üç liraya zor satıyoruz. Kazancımız düşüyor.
Kırtasiyeci:
Biz kırtasiyeciler olarak çok etkilendik. Eskiye göre fiyat artışı, hemen hemen yüzde yüz. Geçen sene 11 liraya sattığımız kalemler, şimdi 22 lira. Döviz kuruyla çalıştığımız için en çok etkilenenlerden bir tanesi biziz. Fiyatı düşen hiçbir ürün yok, her şeyin fiyatları arttı.