Esenler Verem Savaş Dispanseri Doktoru Mahmut Şahin: Verem deyip geçmeyin!
Esenler Verem Savaş Dispanseri’nde göre yapan göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Mahmut Şahin, tüberkülozun ciddi bir hastalık olduğunu ancak bunun önemini halka anlatmakta güçlük çektiklerini söyledi.
Dr. Mahmut Şahin, “Mesela bir hasta var. Evdeki bütün herkesin kontrolden, taramadan geçmesi gerektiğini anlatamıyoruz. Çok fazla önemsemiyorlar. Hastalığı hafife alıyorlar. Halbuki tüberküloz hiç de hafife alınacak bir hastalık değildir” diye konuştu.
Esenler Verem Savaş Dispanseri doktorlarından göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Mahmut Şahin, tüberküloz (Verem) hakkında Bölgedeilkhaber.com’un sorularını cevapladı.
Kanalımıza buradan abone olabilirsiniz…
Efendim okurlarımızın da bilmesi açısından önce sizi tanıyabilir miyiz?
-Tabi ki, Ben Dr. Mahmut Şahin 84 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. Yedi Kule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde belli bir süre görev yaptıktan sonra, dışarda bir tıp merkezinde uzun süre çalıştım. Sonra 2011 yılında emekli oldum, 2012 yılında Esenler Verem Savaş Dispanseri’nde çalışmaya başladım, halen görevimi burada sürdürüyorum.
Efendim tüberküloz veya verem nedir diye bir soru yöneltmiş olsak ne dersiniz?
-Verem; Mycobacterium tuberculosis isimli bakterinin solunum yollarından vücuda girmesi ile özellikle akciğerlerde yaygın iltihap gelişmesine neden olan Tüberküloz, halk arasında Verem Hastalığı olarak da bilinen bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Çok sinsi ve çok akıllı bir mikroptur.
Mikrop hasta kişilerin solunum yolundan nefes verme, öksürme ya da hapşırma yoluyla ortama yayılır. Bu ortama giren sağlıklı kişiler Mycobacterium tuberculosis isimli mikrobu solunum yoluyla alır ve hastalık bu şekilde yayılmayı sürdürür.
Üzüntü, sıkıntı, stres, aşırı yorgunluk, veya başka bir hastalıklar varsa ki kişide örneğin, Kanser, KOAH, kronik kalp hastalıkları gibi yerleşim yapan bu mikrop, vücut direncinizin zayıfladığı anda çoğalmaya başlar.. Çoğaldıktan sonra da vücudun kendini koruma sistemi yanıt vermeye çalışır ama maalesef o yanıt cevapsız kaldığında hastalık oluşur. Kişi, yenerse hastalığı yenmiş olur, yenemediğinde bizim tedavi sürecimiz başlamış oluyor.
Peki, bu sinsi ve akıllı mikrobun belirtileri nelerdir?
-Tüberküloz (Verem) mikrobu ile karşılaşan kişiler aylar boyunca hiçbir belirti göstermeksizin sağlıklı yaşamlarına devam edebilirler. Bu dönemde kişinin bağışıklık sistemi Mycobacterium tuberculosis bakterisi ile savaşarak hastalığın gelişmesini önlemeye çalışır. Ancak bağışıklık sisteminin yeterli direnci gösteremediği durumlarda tüberküloz mikropları aktif hale gelir ve verem hastalığı ortaya çıkar.
Hastalığın başlangıcından itibaren gözlenen tüberküloz belirtileri şöyle sıralanabilir:
-15 günden uzun süren öksürük şikâyeti,
-Yüksek ateş, gece terlemesi,
-Şiddetli göğüs ağrısı,
-İştahsızlık, hızlı kilo kaybı,
-Halsizlik, yorgunluk,
-İlerleyen dönemlerde kanlı balgam görülmesi.
Anlatımlarınızdan bizde öğreniyoruz, peki tüberküloz’un tedavi yöntemleri nelerdir?
-Tüberküloz tedavisi için geliştirilmiş olan ilaçlar, hastalığın başlangıç evresinde yüksek oranda iyileştirici etki göstererek kişinin sağlığına hızlı şekilde kavuşmasını sağlar. En etkili tedavi uygulamasını sunan dört farklı ilaç çeşidi bulunur. Bu ilaç uygulamaları ile hastaların neredeyse tamamı son derece başarılı bir şekilde tedavi edilir.
Belirlenen bu süre en az altı ay olmakla birlikte hastalığın şiddetine, toplumda görülme sıklığına, kişinin yaşına ve diğer hastalık öykülerine göre tedavi süresi değişikenlik gösterebilir.
Etkili tedavinin sağlanabilmesi için belirtilerin doğru değerlendirilmesi ve erken teşhis ile hastalığın kontrol altına alınması önemlidir. Eğer siz de tüberküloz belirtileri gösteriyor ya da sıklıkla kalabalık ortamlarda bulunuyorsanız, mutlaka belirti takibi yapmanız ve uygun sıklıkta doktor kontrolüne gitmeniz gerekir
Günümüzde bizlerin bilmediği yeni tedavi yöntemleri gelişti mi?
-Veremin tedavisi hastalığa yakalandıktan sonra sadece ilaç tedavisi uygulanır. İfade ettiğim gibi yaklaşık altı ay kadar uygulanan bir tedavi sürecinde hastanın kilosuna göre verdiğimiz dört tane ana ilacımız var. Tabi yeni çıkan ilaçlarda mevcuttur. Akciğer için uyguladığımız, akciğer zarı için, kalp zarı için yaklaşık altı ay ama beyin zarı tümör, tüberkuloz menenjit dediğimiz hastalığın tedavisi daha farklı.
Peki, efendim veremden nasıl korunmalıyız?
– Özellikle kalabalık yerlerde çok sık taramalar yapmak lazım. Cezaevi, askeri koğuşlarda, darülâceze gibi yerlerde yıllık taramalar yapmak gerekir. Ayrıca mesela çok işçisinin olduğu yerlerde tekstil fabrikalarına gidin oralarda da.
Hele hele akciğer tüberkoluzu olduğunda bunu soulunum yoluyla da bulaştığını bildiğimiz çok kolay ulaşım yoludur, damlacık yoluyla, öksürük, konuşmayla siz milyonlarca mikrobu dışarı salıyorsunuz ve onu solunum yoluyla diğer sağlıklı kişilerin aldığını düşünün.
En önemli şey tarama işinin önemli yapılması. Bir hasta var hasta tespit ettik diyelim onun bütün çevresinin iyi taranması gibi. Burada ki amaç hastayı bulduk onu izole, tedavi ettik tamam da başka hastalık var mı onu tespit etmek lazım. Yeni vakaları kolay tespit etmemiz lazım ana kaynak neresi? Çok kişilerin çalıştığı, kalabalık yerlerdir. İşte buraları ihmal etmemek gerekiyor.
Bakın size şu bilgiyi de vermiş olayım. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyadaki bütün hastalıkların yüzde 2,5’ini, önlenebilir ölümlerin ise yüzde 26’sını tüberküloz hastalığı oluşturmaktadır. En yaygın görüldüğü yerler Güney ve Doğu Asya ile Afrika kıtaları olsa da dünyanın tüm kıtalarında ve tüm ülkelerinde görülen tüberküloz, yılda 9,2 milyon kişinin verem hastalığı ile karşılaşmasına neden olur.
Yapılan araştırmalar tüberküloz hastalığında görülen artışların yoğun göçlere ve AIDS hastalığının görülme sıklığına bağlı olarak geliştiğini gösterir. Sanayileşme ile artan göç oranı hastalığın bulaşıcılığını kolaylaştırırken AIDS hastalığına bağlı olarak zayıflayan bağışıklık sistemi de kişinin tüberküloz mikrobuna karşı savunmasını azaltır.
Dünyada verem hastalığının görülme oranının en yüksek olduğu yer olan Sahra Güneyi Afrika, AIDS hastalığının da en sık ortaya çıktığı kıta olarak bilinir. Bu durum verem hastalığının AIDS gibi bağışıklık sistemini etkileyen sağlık problemlerine bağlı olarak ortaya çıkabileceğini kanıtlar niteliktedir.
Asıl soruyu şimdi sormak istiyorum, çalıştığınız süre boyunca Esenler ‘de kaç veremli hasta ile ilgilendiniz veya ilçemizde kaç tane veremli hasta var?
-Yanlış hatırlamıyorsam Esenlerde Şu an toplamda 80’eyakın veremli hastamız bulunuyor. Ama onlar bilinçli hasta diyebileceğimiz hastalarımızdır. Yıl ortalamasına bakıldığında veremli hasta sayımız sanırım 170-180 civarında bulunmaktadır. 7-8 yılın hesapların ı da soruyorsunuz, Evet bu yılların ortalamasına bakıldığında sayı bin civarında bir rakama tekabül ediyor. Şunu açıkça söyleyebilirim, korkulacak bir şey yok. Çünkü verem bizde öyle yaygın bir hastalık değildir. Ve olanda kontrol altındadır.