Zalime Yardım Edenin Sonu
“Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” HUD S. 113. AYET buyurulmuş, Peygamber Efendimizde bir hadis i şerif mealinde: “Kim bir zalime yardım ederse, Allah o zalimi ona musallat eder.” hakikatini değişmez bir kural olarak tüm insanlara sunmuştur.
Herkesin malumu bu ayet ve hadisi yazma sebebim, son zamanlarda daha önceleri de kötü oldukları halde o kötülerin plan ve programı ile hareket edip onları dost ve müttefik edinenlerin sanki bu kötü olma durumu yeni bir şeymiş gibi sunmaları üzerinedir.
Elimizden geldiği, dilimiz döndüğü kadarı ile bu ilişkilerin normal olmadığı, hak batıl mücadelesinin değişmediği, konjonktürün ve havanın değişeceği, domuzdan post gâvurdan dost olmayacağı hususunda sürekli uyardık.
Bu uyarıların çoğu iyi niyet ve kardeşlik hukukuna binaen yapıldı ise de zafer sarhoşlukları, yeni dostların verdiği gaz ile düşmanca karşılandı.
Oysa bizim tek derdimiz yazacağım hadisin gereğini yapmaktan başka bir şey değil idi: Enes (r.a.)den rivayet olunduğuna göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Din kardeşin zalim de olsa mazlum da olsa ona yardım et.”
Bir adam: Ya Resulallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Ama zalimse ona nasıl yardım edeyim, söyler misin dedi?
Peygamberimiz: “Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir” buyurdu. (Buhari, Mezalim 4)
Tüm bu geçmiş olanlara, tüm uyarılarımıza rağmen, şimdi gelmiş birileri tereciye tere satmaya kalkıyor! Yanlışını başka bir yanlışla kapatmaya çalışıyor. Lafla peynir gemisi yürümeyeceği hakikatini yok sayarak, hamaset ve tribüne oynama ile işlerin düzeleceğini sanarak yapıyorlar bunu.
AB ve ABD ‘ nin ikiyüzlülüğünden dem vuruyor, onların zalim olduğunu anlatıyor, her türlü pislikte elleri olduğunu dillendiriyor. El hak, bunların hepsi doğru ama bu kardeşler, durdukları yerin yanlış ve ellerindeki imkânları kötü kullandıklarını kabul etmiyor, suçu başkalarına atarak bu işlerin düzeleceğini sanıyorlar.
Yanlış sistemle beslenip, palazlananların, yanlış sistemi düzeltemeyeceği de sünnetullah olarak karşımızda duruyor. Zalimlere tavır alınır, hatta gerekirse savaşılır. Kaybedilebilir, sorun yok. Böyle bir savaşta biz kaybetmeyiz! Taktiksel barış veya anlaşmalar da yapabilirsin ama zalimler ile stratejik ortak veya dost olamazsın!
Zor bir yola çıkarken, yanındakileri yolda bulduklarına tercih edip, har vurup harman savurursan, başka başka yollarda konfor ile kestirmeden bir yerlere gelirsen, bu yolları gösterenlerin bu yollardan yolunu bulma imkânı bulmayınca kalan üç beş tüyü yolma derdine düşecekleri aşikârdır.
Korkarım ki zalimler ile olan ilişkiler yüzünden “İşte biz, kazanmakta oldukları günahlar sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer bir kısmına böyle musallat ederiz.” ENAM SURESİ 129.Ayetinin tecellisi ile baş başa kalmayız!