Yeni Roma’nın Yerli Gladyatörleri
Pazılın tamamını sahipleri görür ancak. Eğer büyük devlet iseniz zaten pazılın bütününü göstermenize imkân yoktur.
Kullanılanlar ise pazılın bir kısmını görerek hareket eder. Hele örgütler, terör faaliyetleri içinde olanlar pazılın sadece bir parçasını bilemediniz iki parçasını görebilirler. Örgütler daha fazlasını görecek kapasitede olsalar zaten kullanılmaya müsait olmazlar.
Roma’da gladyatöre ne kadar imkân sunmuşlarsa terör örgütlerine de o kadar imkân sunar kullanıcılar.
Günümüz savaşları aparat örgütler üzerinden yürütülmektedir. El Kaide ile Irak meze yapılırken DAİŞ, PYD, PKK ile Suriye, Türkiye ve Ortadoğu meze yapılmak istenmektedir.
Her türden kullanılmaya müsait kişiler bir örgüt çatısı altında tetikçiliğe uygun hale getirilerek efendilerine hizmet ederler.
PYD, PJK, PDY, PKK, DAİŞ, Boko Haram, Haşdi Şabi ve daha kuluçkada olup ortaya çıkmamış nice örgüt efendilerine hizmet etmektedirler.
Yukarıda ismi geçen örgütler ideolojik olarak birbirinden farklı olmalarına rağmen aynı el tarafında kollanıp kullanılmaktadır.
Türkiye’ye ABD üzerinden saldıranlar aynı ABD tarafından her yönlü kullanılmaktadırlar. Ancak bunu anlayacak muhakeme ve idrak olmadığı için her hangi bir rahatsızlık duymazlar.
Eline rpg verilip, boğazına tasma takılanlar efendilerinin sırtlarına binerek sağa sola ateş etmeleri ile sözde özgürlüklerine kavuşacaklarına inanıyorlar.
Pazılın bir parçası ile dünyayı anladıklarını sanan zevat burnunun ucunu görmekten aciz vaziyette hayaller kurarken aslında gelecekleri ellerinden alınmaktadır.
Tabela örgütlerinin ortak noktaları; İslam dinine karşı olmalarıdır. Mezhepçilik yaparak içten ümmet bilincini yok etmek istemeleridir.
Yine bu örgütler şiddetle Osmanlı düşmanlığı yaparlar ve Türkiye her adım attığında Osmanlıya göndermede bulunurlar.
Bu örgütler Batı’nın hiçbir tavuğuna kış demez. Enselerine binince ya ABD’den plaket alırlar ya da Haçlı’nın artıkları olan Avrupa’ya koşarak “efendimiss canimiz yaniyor” derler.
Ve bir de Erdoğan düşmanlığı vardır bu örgütlerin. Birilerinin rüyalarına kâbus olan Cumhurbaşkanı…
Lawrence’nin yüz yıl önce temellerini attığı fabrika yerli ve seri halinde hain üreterek koşullandırılmış vaziyette emre amade hizmet etmektedirler.
Mısır’ın yüzde doksanı Müslüman iken bakanlar kurulunda iki Müslüman bakan olması, Irak hükümetinin başbakanı dâhil bakanlarının çoğunun ABD, İngiliz vatandaşı olması seri üretimin en büyük kanıtı değil mi?
Ülkemizde deşifre olan onca vatan haini el pençe divan Avrupalı efendilerinden medet umarak “bize sahip çıkın efendimiss” derken, diğerleri FETÖ olup beni tutun ben size hizmet ederim diye yalvarırken karma Haçlı koalisyonunun hizmetkârı olduklarını en sarih biçimde göstermiş oluyorlar.
Ya unuttukları ya da bilmezlikten geldikleri bir şey var. Biz Amerika’ya Avrupa’dan altın, köle ve zenginlik için uçuşan böcekler gibi değiliz.
Biz Anadolu’ya dini mübin için akın ettik.
Bizim medeniyet gibi bir iddiamız var. Bizim insanlığı kurtuluşa erdirmek ve barışı getirmek gibi ilahi bir davamız var.
Bizler bir bataklığın etrafında kanton kurup Batılıların hizmetkârı olmak gibi kelebek ömründen kısa amaç taşımayız. Binlerce yıllı bir dava ve tecrübe ile hareket ederiz.
Varın gidin şeytani mücadelenizi yürütün. O cehennem ateşi birilerini yakacak nede olsa.
Neden siz olmayasınız?