Uyuşturucu Gerçeği
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun “İlgililere açıkça söylüyorum; terörle mücadelede hangi mantığı ortaya koyuyorsan, uyuşturucu satıcısını gördüğünüz anda acımayacaksınız. Ne dediğimi anlıyorsunuz. Acımayacaksınız” dedi.
Zira uyuşturucu ile terör aynı elmanın iki yarısıdır, kardeştir, ortaktır ve işbirliği içindedir. Uyuşturucu gibi bir pazarın ekonomik değerine bakıldığında birçok devlet ve istihbarat örgütü bu trafiği kontrol etmek için yoğun çaba sarf eder.
Afganistan afyon üretiminin yüzde 93’ünü temin ediyor. Ve ABD işgalinden önce bu ülkede uyuşturucu üretimi yüzde 10’lara kadar çekilmişti. ABD birçok operasyonu uyuşturucu parası ile finanse eder.
Uyuşturucu pazarı öyle az bir değeri ifade etmez. Bu pazar 320 milyar dolardır. Bu işin başında bulunan uyuşturucu baronları, 120 ülkenin GSYH’sinden daha büyük bir pazarı yönetiyor.
Aklınıza gelebilecek her türlü pisliğin altında uyuşturucuya bulaşmış kişilerin parmak izi vardır. Bireyi, aileyi, toplumu ve devleti çökertmenin en etkili yolu uyuşturucudan geçer.
Türkiye uyuşturucu konusunda çok önemli geçiş yolu üzerindedir. Bu nedenle uyuşturucu ile yaptığı mücadele hayatidir. Türkiye hem doğundan hem de batıdan uyuşturucu saldırısı altındadır.
Ecstasy maddesinin Avrupa’daki en büyük üreticisi Hollanda’dır. Amfetamin maddesinin üretimi Avrupa’da başta Polonya olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilmektedir. Ve Türkiye Ortadoğu pazarı için geçiş yolu üzerindedir.
BM’nin 2016 Dünya Uyuşturucu Raporuna göre, 2014 yılında küresel düzeyde yakalanan eroinin yüzde 16’sı Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. 2016 Avrupa Uyuşturucu Raporuna göre, Avrupa genelinde 2014 yılında yakalanan 6,1 milyon ectasy tabletin 3,6 milyonunun Türkiye tarafından gerçekleştirildiği de bilinmektedir.”
Türkiye uyuşturucu konusunda en iyi mücadele yapan ülkelerin başında gelmektedir. Uyuşturucu konusunu milli güvenlikten ayrı düşünmemek gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin BM 2016 raporunda dünya genelinde uyuşturucu bağımlılarının sayısının 29 milyona ulaştığına dikkat çekildi.
Rapora göre, yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 5’i, bir başka ifadeyle 15-64 yaşları arasında yaklaşık 250 milyon kişinin 2014 yılında en az bir uyuşturucu madde kullandığı görülüyor. Madde kullanım bozukluğu olan kişilerin sayısı altı yıldan beri ilk defa artarak 27 milyondan 29 milyona ulaşmış bulunuyor. Madde kullanım bozukluğu olan her 6 kişiden ancak 1’i tedavi oluyor.
Dünya çapında en yaygın kullanılan uyuşturucu olma özelliğini sürdüren esrarın kullanıcı sayısı 183 milyon olarak tahmin ediliyor. 2016 raporunda uyuşturucuya bağlı ölümler Asya’da 85.900, Amerika’da 52.500, Afrika’da 39.200 olarak kaydedildi.
Rapor, internet üzerindeki gizli pazarda yapılan uyuşturucu ticaretinin son yıllarda arttığını gösteriyor. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucuya erişimi kolaylaştırmaktadır. Esrarın yüzde 25’i, ekstazinin yaklaşık yüzde 40’ı, hallüsinojen türü olan LSD’lerin yüzde 30’u internet ortamında satılıyor.
Uyuşturucu ile mücadeleyi terörden ayıramayız. Ülkemizde de uyuşturucu kullanma yaşı her geçen gün düşmektedir. Başta anne babalar olmak üzere tüm devlet kurumları ve STK’lar uyuşturucu konusunda yoğun bir faaliyet içinde olmalıdırlar.
Hiçbir evladımız bu amansız belanın kıskacında yok olmamalıdır. Çocuklarımızın arkadaşlarına dikkat etmeliyiz. Ve raporunda dikkat çektiği internet kullanımı asla kontrolsüz bırakılmamalıdır.