Ümit Arttırıcı Ayetler
İnsanoğlu dönem dönem ümitsizliğe kapılmış, buhranlar geçirmiş, sıkıntılara düşmüş Rabbine müracaat etmiş, düşünmüş, sabır ve kurtuluş yolları aramıştır.
Çağımızda iletişimin etkisi ile birçok densiz ve dinsizin rahat ve konforu bizleri düşünmeye zorlamış, Rabbimizin onlara bu nimetleri verip bizleri mahrum etmesi en azından kendimizde noksanlık arama derecesinde dahi olsa düşünmeye sevk etmiştir.”Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları sakın seni aldatmasın. (Onların bu refahı) az bir yararlanmadır. Sonra onların barınağı cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası! Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah katından bir konaklama yeri olarak, içinde ebedî kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.” Al-İ İMRAN 196-198. Ayetleri bu düşünceleri silip atar ve insanın ruhuna ferahlık verir.
Etrafımızda bir sürü zulüm, bir sürü haksızlık görür çaresizlik içinde ümit ararız İbrahim Suresi 42. Ayeti imdadına yetişir: “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.”
Çevremize baktığımızda dini hassasiyet sahiplerinden bir kısmının da bulaştığı ve toplumu ifsat eden en önemli unsurlardan faizi ve bununla semirenleri görüp kızarsın, Bakara Suresi 275. Ayeti imdadına yetişir. “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.”
Sağımızda solumuzda görürüz, iki tavuk güdemeyecek insanlar çok para kazanmış, belli makamlara gelmiş seni beni beğenmiyor, tepeden bakıyor. Normalde, mevcut zekâsı ile sabahtan akşama çıkamaz! Bu esnada Zumer Suresi 52. Ayet insanın içine ferahlık verir. “Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.”
İnkar edenleri ve zalimlerin zelil olmasını istersin, Rabbim, bazen bunu müşahhas olarak gösterir, insanın göğsü genişler ve Rabbine hamd eder. Mevla’mız bunu da yapacağını zaten beyan etmiştir, Al- i İmran Suresi 10. Ayette. “Şüphesiz, inkâr edenlere, ne malları, ne de evlatları Allah’a karşı hiçbir fayda sağlar. Onlar ateşin yakıtıdırlar.”
Etrafımıza baktığımızda dünya şirk ehlinin, insanları doğru yola ulaşmamaları için çoğu zaman fitne metotları ile kimi zaman insani görünümlü başarılı organizasyonlar yapmalarını görür, üzülürüz iman ehli olarak, Enfal Suresi 36. Ayet hemen cevap verir ve giderir üzüntüyü. “Şüphe yok ki, inkâr edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. İnkâr edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.”
Siyasilerin işkembe i kübra’dan sallamaları, cahillikleri, insanı üzer bu esnada Saff Suresi 2. Ve 3. Ayet yetişir imdada: “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.”
Fasıklar topluluğu ümitvar olmaz, zaten onlar hidayetten yüz çevirmiştir.