Sevgiye zaman ayırın
Yaşlı adam durakta oturuyor evine gitmek için otobüs beklerken. Durağa bir çift genç geldi. Kızın elinde kırmızı bir gül, öpüp kokluyordu gencin gözlerine bakıp.
Yaşlı adam cebinden sigara paketi çıkardı. Kalan üç sigarasından birini yakınca, ortalığı kokulu bir duman sardı. Sonra başını omzunun üzerinden çevirip, duraktaki gençlere baktı. “Ne ayıp! Nerede bizdeki saygı!” dedi. Dışladı onların yakınlıklarını.
Sigarasından bir iki nefes daha çekti. İçinden bir duygu, o gençlere tekrar bakmasını söylüyordu. Başını çevirip tekrar baktı. Bu kez kendi kırk beş yıllık evliliğini anımsadı. Eşinin ona söylediği sözleri duyumsamaya başladı yüreği. “Bunca yıl evli olmamıza rağmen, bana hiç çiçek almadın! Öyle dokundu ki bu sözler. “Ah töreler! Hep ayıp bildik sevgimizi göstermeyi söylemeyi.” Dedi kendine.
Yıllar sonra değiştirmek dürtüsünün dalgaları kabardı tüm benliğinde. Cebinden sigara paketini tekrar çıkardı. Kalan iki sigarasını yırtıp, çöpe attı. Yaldızlı kağıdı eliyle düzeltip, içine “Seni seviyorum Zeynep. Bak senin için sigarayı da bıraktım.” Yazdı. Ağzındaki sigarasını söndürüp, o kağıda sardı. Hiç bilmediği çiçekçi dükkanını aradı.
Çiçekçiye;” Bana bir çiçek yap, içine bu kağıdı koy. Çiçeği de görünmeyen kağıtla kapla . “ dedi. Çiçekçi şaşırsa da denileni yaptı.
Adam evinin bulunduğu sokağa gelince, otobüsten indi. Yolda yürürken “İnşallah komşular aldığım çiçeği görmezler!” diye iç geçirerek evine geldi. Kapıyı çaldı. Açan olmayınca, anladı eşinin markete gittiğini. Kapıyı açıp evine girdi. Çayı ilk defa ocağa, çiçek buketini de yatak odasına koyup, eşini beklemeye başladı. Kapı çaldı. Gelen iki komşusuydu. “Eyvah ! Anladılar galiba!” dedi. Bir iki komşu daha eldi. Hepsinin yüzlerindeki ifade çok farkıydı. İşte o zaman anladı yaşlı adam, eşinin market dönüşü trafik kazasında kaybettiğini.
Kızı bir hafta sonra, yatak odasında babasının annesine aldığı çiçek buketini buldu. Babası canlıyken koklatamamıştı çiçekleri annesine!.. Evde bulunan konuklara yazıyı okudu. Kimi telefon açtı. Kimi bir an önce görüşmek için evden çıktı. Çünkü hepsinin içlerinde geç kalmama korkusu vardı.
Bu öykümü 2004 yılında sevgililer gününde yazmıştım. Bazı dergilerde yayınlandı. Hepimiz, sevdiklerimize sevgimizi söylemek için sevgililer gününü mü bekleyeceğiz. Attığımız her adımın, aldığımız her nefesin son oluğunu bilsek, yakalardık o anı. Sevgi ne geçmişle yaşar, nede geleceği bekler. Sevgi anı yaşar. Ertelemek niye????
Hadi birdenbire kalkın, arayın sevdiklerinizi. Şaşırtın onları. Nereden çıktı şimdi bu sevgi diye sorarlarsa, onlara ORHAN VELİ’nin şirini okuyun.
BİRDENBİRE
Her şey birden bire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire,
Birdenbire;
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar…
Aşk birdenbire oldu;
Sevinç birdenbire,