Pişmanlık Geç Kalmaktır
Pişmanlık, yapamadıklarından çok, yapman gerekirken yapmadıklarından, yapmaman gerekirken yaptıklarından dolayıdır!
Utanmayı unutmuş insanların pişmanlığı olmaz! Onlar geç kalmış pişmanlık biriktirerek ölür giderler. Bazıları da son anlarında pişman olur ama faydası olmaz.
Firavun, Kızıldeniz’den geçerken yaptıklarından pişman olmuştu!
Anlı şanlı orduları ile savaş meydanına çıkıp mağlup olan nice hükümdar ve komutan pişmanlık duymuştur.
Yaşamak zaten ölümün ve ölüm sonrası hayatın bir nevi provasıdır. Ölüm anında insanlar çoğunlukla pişman ölmüşlerdir. Asıl pişmanlık ölüm sonrasına inanmayıp kısa ve fani olan bu dünya hayatına gereğinden fazla bağlanmak ve ne için geldiğini unutmaktır.
Pişmanlığın bir kısmı da yapıp yapmadıkların kadar, peşine düştüklerin ve bağlandıkların ile ilgilidir. İnsan ölçüyü ve dengeyi kaybedince de pişman olur.
Hürriyet aldanışın ilk adımıdır! Birçok pişmanlığın kaynağı olmuştur! Hürriyet adınadır aslında, kendi olma çabasının çoğu! Bu yüzden alkolde, fuhuşta, şöhrette bir kısım gençler pişmanlık bataklığına düşmüştür.
Vicdan sustuğu anda, akıl tehlikeli oyunlar oynar ve geç kalmış pişmanlıklar insan olduğunu unuttuğun zaman başlar. İnsan en çok severken ve vicdanlı iken insandır!
Dostoyevski:” Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır” der. Kendi eli yaşayamadığı mutluluklar geç kalmış pişmanlığa birer basamaktır aslında.
İnsanın en büyük pişmanlıklarından biri de kendini kaybetmesidir. İnsan kendini bazen o kadar kaybeder ki kendini özler! Bu çocukluk özlemi, gençlik özlemi olarak yansır ve özlediğinin farkına geç vardığında, pişmanlık için geç kalmış olur.
Pişmanlık, bazen de müphem konularda kendini gösterir. Müphem konular usulsüz yordamsız konulardır. Usulsüz vuslat olmayacağı gibi, pişmanlık kaçınılmaz olacaktır.
İnsan gerçekten istediği bir şeyden vazgeçtiği zamanda pişman olur! Böyle zamanlarda beklemenin ve sabretmenin zor, pişman olmanın daha zor olduğunu unutmamak gerekir.
Son zamanlarda, pişman olunacak şeylere duçar olup, pişman olunacak şeylere kavuşamadığına pişman olan bir anlayışa, şahit olmaya başladık. Bu, tamamen hak ve ilah anlayışının yanlış yorumlanmasından kaynaklanmaktadır.
İdol denen örnek şahsiyetlerin, çürük kişiliklerini moda çılgınlığı ile sunup, hayalleri gerçek olarak arz etmeleri ile globalleşip, tüketim çağında tüketilen insanlığın duyulmayan vicdanı olarak geç kalan pişmanlıklara zemin hazırlanmaktadır.
Unutamayıp alışan insanoğlu, modernite ve buna bağlı konformizm ile pişman olmaya vakit bulamadan geç kalan pişmanlıkları ile pişman bir şekilde yaşıyor. Nereden mi biliyorum? Bakın etrafınıza görün mutsuz insanları.
“Son pişmanlık neye yarar, her şeyin bir bedeli var, olmadı yar…” anlayışı da geç kalmış pişmanlığın farkında olmama durumunu gösterip, suçu başkalarında arama konformizminin göstergesidir.
Kısa sürelide olsa sabır ve hak, adalet, mahşer, mizan gibi konular ile alakadar olmak pişmanlıktan korur.