Öğretmeneler Günü
Her yıl olduğu gibi bu senede 24 Kasım Pazartesi günü tüm ülkemizde önemli ve anlamlı bir gün olarak kutlanacak. İşte bu günün adı Öğretmenler günü.
Yer yüzünde, insanlığın yaşama başladığı günden bu yana, insanoğlu her an yeni bir şeyler öğrenmek istemiş ve bu uğurda göstermiş olduğu çabalar sonucu da bunu başarmış ve öğrenmiştir. Öyle ki bundan sonra da dünya durdukça bu böyle sürüp gidecektir. Öğrenmek ve öğretmek ezelden ebediyete kadar devam eden bir olgudur. O halde öğretmenlik mesleği eskiden bu yana en kutsal mesleklerin başında hatta en başında gelir. Bu kutsallık kıyamete kadar da devam edecektir.
Çünkü gelişmişlik düzeyi, kültür düzeyi, teknolojik düzeyi ne olursa olsun tüm toplumların geleceğini hazırlayanlar onlardır.
Kendi öğrencilik yıllarıma ve idarecilik mesleğine ilk başladığım yıllarıma dönüyorum ve o günlerdeki okullarımızın, sınıflarımızın durumunu, öğretmenlerimizin ekonomik sıkıntılarını hatırlıyorum.
Kardan yolları kapanan köylerde mahsur kalan, ama bundan sızlanmayan öğretmenleri hatırlıyorum. Anadolu’muzun ücra köşelerinde görev yaparken kitap,kalem, defter alamayan öğrencilerine, yetersiz maaşının bir kısmını ayırarak bunları temin edecek kadar büyük fedakarlık yapan öğretmenlerimizi hatırlıyorum.
O zaman da özellikle büyük kentlerimizde sınıflar kalabalıktı. Okullarımızda o zaman da spor salonları, kütüphaneler yoktu. Okul yöneticileri, okulların bazı ihtiyaçlarının karşılanması için velilerin bağışlarına başvururlardı. Veliler, çocuklarının öğrenimi ile genellikle ilgilenmezlerdi. Hatta okullarda yapılan veli toplantılarına bile katılmazlardı. O zamanda öğretmenlerimiz yine ekonomik sıkıntılarından bahsederdi.
Öğretmenlerimiz büyük şehirlerde kendi bütçesine katkı sağlamak adına semt pazarlarında bir şeyler satarlardı. Tanınmamak, mahcup olmamak için kendi görev ve ikamet yerinden çok uzak olan semtleri seçerlerdi.
Bu güne baktığımızda aradan geçen yıllara rağmen maalesef değişen bir şey yok. Aynı sorunlar yine devam ediyor. Bu gidişle daha çok uzun yıllar da devam edeceğe benziyor.
Ama tüm bu olumsuz koşullara rağmen, eli öpülesi öğretmenlerimiz, büyük bir fedakarlıkla geleceğimizin garantisi olan çocuklarımızı ve gençlerimizi vatan, millet, insan ve doğa sevgisiyle, Atatürk ilke ve inkılapları çizgisinde, milli ve manevi değerlere bağlı olarak yetiştirmek için çalışıyorlar. Hiçbir şüphe yok ki, bundan böyle de çalışacaklar. Tüm olumsuzluklara ve tüm olumsuz tepki ve baskılara rağmen.
-Çünkü onlar bu mesleği seçerken bu fedakârlığı göze almışlar. Çünkü onlar kendilerini bu ülkeye ve bu ülke insanına, bu ülkenin çocuklarına adamışlar.
-Çünkü onlar Türk Milletinin Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlığa ulaşabilmesinin ışığının kendilerinin fedakârlığında olduğunu, bunun toplumun kendi öğretilerinden geçtiğini bilmektedirler. –
-Çünkü onlar öğretmenliğin kutsallığını ve toplumun geleceği için ne anlama geldiğini çok iyi bilmektedirler.
İnanıyorum ki, şartlar ne olursa olsun öğretmenlerimiz her gelecek nesli, Türk Milletine yakışır şekilde ve Atatürk ilkeleri ve çizgisi doğrultusunda yetiştirmeye devam edeceklerdir.
Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım olan bu anlamlı gününü kutluyorum. Onların şahsında beni yetiştiren tüm öğretmenlerimi saygı ve sevgi ile, minnetle anıyorum.
Öğretmenlerimden hangisi hayatta hangisi değil bilmem mümkün değil. Ancak sağ olanlara sağlıklı, mutlu, uzun bir ömür diliyor, ölmüş olanlara da Allah’tan rahmet diliyorum.
Gününüz kutlu, yarınlarınız huzurlu olsun diyor tüm öğretmenlerimizi saygı ile selamlıyorum.