Ne Dediğini Bilmemek

Etrafımızda çoluk çocuk ve aklı başında olmayanlardan olumsuz bir şey duyduğumuzda ne dediğini bilmiyor der ve geçeriz. Ama koca koca adamlar makam mevki ya da ilim adına saçmalayınca işi yokuşa sürünce ne dediğini bilmiyor deyip geçmek olmuyor.

Kimse mağdur olmayacak deyip bunun alt yapısını hazırlamadan olur olmaz konuşmalar yapmak ve konuşmalar arasındaki tezatların görülmediğini sanmak ne dediğini bilmemek değil, en basitinden kendini dev aynasında görüyor ya da megalomide nirvana yapıyor demektir. Bunlara ayakların yere bassın ufak atta civcivler de yesin diyeceğiz.

Çoluk çocuğunu yaptığı gizli pazarlıklar ya da kuru gürültülü şovlar ile özel şartlar sağlayarak okutup, gelir ve gideri birbirini karşılamayan, değirmenin suyunun hesabını veremeyen, hep ikircikli ilişkiler ile menfaat sağlayanların, hak hukuk bilmeyenlerin, haktan bahsedip birilerini töhmet altında bırakması da ne dediğini bilmemek değildir. Riyakarlıktır iki yüzlülüktür bunlara da münafıklığı bırak ta adam ol diyeceğiz.

Hep iktidardan yana olup arkadaşlarını bile satan boyuna postuna bakmadan yalaklıkla aldığı unvanlar sonucu her şey biliyormuş gibi gerdan kıra kıra saçmalayanlar da ne dediğini bilmiyor değil terbiyesizlik sınırlarını zorluyor demektir. Bunlara da ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın dalkavuk diyeceğiz.

Allah ve kitap adına konuşup ruhen ve şeklen bir kalıba bürünmüş görünüp bir şeye benzeyip, benzediği şeyin tam tersin yapan, Allah ve Resulünün yapmayacağı şeyleri din adına anlatıp hakim güçlere yalaklık yapıp methiye düzene ne dediğini bilmiyor demeyeceğiz, belamlıkta (dinini dünya menfaatleri karşılığında satan) ustalaşıyor din baronu olmaya özeniyor deyip kaba sofu ham yobaz bu kafa ile sabah akşam kafanı secdeden kaldırmasan da anlamı yok sen eşek yükü kitap taşıyan bir eşeksin diyeceğiz.

Yediği haramlar ile Karunlaşıp ya da birilerine yaranmak adına her şey yolunda ekonomi iyi işler tıkırında diyen ama rüşvetsiz ya da desteksiz iş alamayan hortumcuya ne değini bilmiyor değil ipini koparda semerini ye sen ne anlarsın ticaretten emekten diyeceğiz.

Yine dil marifeti ile yalakalık yaparak belli yerlere gelip başkaları adına “işte kapı işte sapı” gibi veciz laflar ile safra atana ne dediğini bilmiyor demeyecek haddini bil haysiyetsiz “keser döner, sap döner” diyeceğiz.

Cesaretin bittiği yerde esaret başlar bilinci ile her daim özü sözü doğru olmalı ve doğruyu savunmalı başkalarını karalamadan “hakikaten insan için kendi çalıştığından başkası yoktur” NECM S. 39 ayet mucibince çalışarak ne dediğin bilenlerden olmalıyız.