Mutlaka eğitim – 1

Konfüçyüs bir konuşmasında şu sözü söyler;“Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.”

Konfüçyüs bu sözü söylediğinden beri binlerce yıl geçmiş. Günümüz dünyasına ışık tutan buna benzer sözleri okuyunca şaşırdığım nokta; binlerce yıl önce söylenen doğruların bugün için söylenmiş gibi etkili olması ve okunması…

İnsanoğlu yeryüzü macerasına başlarken, hiçbir şey bilmediği dünyada büyük bir öğrenme hızıyla, “Aslında ben neyim?” sorusuna cevap bulabilmek için, bakarak, emekleyerek, yürüyerek atar adımlarını… Neyin cevabını aradığını bilmeden, aslında bir soruya cevap bulmak için…

Hayatı keşfederken, kendisi için önemli olanın; gördüğünün, baktığının, anladığının, çıkardığı anlamın içinde olması onun dünyasını oluşturmasıdır. Her insan kendi zihin dünyasında, kendi kendini oluştururken, bir mücadelenin içinde bulur kendini. Bu mücadelenin büyüklüğü de yine, kendi zihin merdivenini ne şekilde düzenlediği ile ilgilidir. Anne karnında sesleri duyan, hisseden, bebek dünyaya gözlerini açtıktan sonra, başlamış olan ÖĞRENME sürecine hızlı bir şekilde devam eder.

Bilişsel,duygusal,sosyal, psikomotor olarak gelişimine devam eden insanoğlunun ilk zamanları ile hayatta kendisine anlam bulmaya başlar.Bu anlamı bulurken aslında zihnen yaşadığı bir süreç var. Bu sürecin en önemli ve temel aşamalarından; SÖZCÜKLER…

Burada çok önemli olan bir kavramdan, sözcüklerin öneminden bahsedeceğim. Ya da daha yaygın olarak duyduğumuz kelimelerden. Daha bebeklik döneminde, 2-3 yaşlarına kadar, 3 bine yakın sözcüğün yer edinmiş olduğunu görürüz çocuğun zihninde.

6 yaşlarında bu sayı 10 bini aşarak, ortalama 13 bine yakın sözcüğün çocuğun zihninde yer aldığını bilim ispatlar.Evet bu kadar yüksek bir sayı şaşırtıcı gelebilir ve çocuk için aslında ne kadar büyük bir sayıdır bu.Bir yetişkinin çok daha fazla sözcüğü zihninde barındırıp, çok az bir sözcük sayısıyla konuştuğuna baktığımızda, önemli bir şey ortaya çıkar.Zeka…

Zekanın son tanımına göre; sözcüklerin birbiriyle ilgisi, bağlantısı insanın düşünme sürecinin temelini oluşturur. Düşüncelerinde hareketlerimizi oluşturduğu gerçeğini görünce, sözcüklerin en baştan beri gelen görevi ortaya çıkmaktadır. Sözcük gelişiminin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunu düşünmekteyim.

Çocuğun daha en baştan ailesinden duydukları, 6 yaş okul öncesi anasınıfı dönemi ve okul çağındayken öğretmeninden öğrendikleri, hayat boyu okuyacağı kitaplar, çocuğun kendisini ve sözcük kapasitesini oluşturması bakımından çok önemli dönemler olarak karşımıza çıkmaktadır.

En başta söylediğimiz Konfüçyüs sözüne dönülünce; insanoğlunun kendi içindeki sözcük serüveni, anlama yaklaşmakta önemli bir yoldur…Sözlerin anlamını bulması, sözcüklerin öğrenilmesi ve kullanma kapasitesinde yatmaktadır…

Her şey sözcüklerde gizli…Üzüntü verir,mutlu eder,sevindirir,iyiliğe ve doğruluğa yöneltir…

Sözlerimiz bol, dilimiz tatlı olsun…Sevgiyle kalın…