Kudüs ve Mescid-i Aksa

Ümmet olmanın işaretlerinden biri de Kudüs ve Mescid- i Aksanın bağımsız olmasıdır!1917’de ümmetin elinden çıktığı günden beridir ümmet rahat ve huzur yüzü görememektedir. Abdulhamit Handan bu toprakları isteyenlerin ne maksatla istediğini Yüce Hakan çok iyi biliyordu. Ama ümmet hala bu maksadı ve ana meseleyi anlayamadı!

Evden ziyaret maksadı ile çıkılabilecek üç mescitten biri olan Mescid i Aksa (“Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescidi Haram’a ve Mescidi Aksa’ya.” -Müslim, Kitâbu’l-Hacc, 15/415) kitabımızda: “”Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya yürütenin şanı pek yücedir.” (İsra Suresi , 1.Ayet) denilerek övülmüş, kutsallığına binaen bölgeye Kudüs ismi verilmiştir.

Kudüs ilahi kaynaklı tüm dinler için bereketli ve kutsal bir yer olmuştur. Bu kutsiyetin verdiği cazibe ile sürekli odak noktası olmuş, hakimiyet sembolu olarak tarihte yer edinmiştir!

Kudüs ve çevresini, kutsiyetin önemini bilen Müslümanlar ihya etmiştir, gayri müslimler elinde sürekli sıkıntı merkezi olmuştur. Özellikle tahrif edilmiş Tevrat müntesipleri elinde her zaman sıkıntılı günler yaşamıştır. Özellikle Siyonist anlayışın, işgalci ve kendilerinden başkasını insan görmeme hastalıkları sebebi ile 1948 tarihinden beri tarihindeki en zorlu günlerini yaşamaktadır. Osmanlı gittiğinden beri var olan kargaşa Siyonist işgal ile teröre dönüşmüştür.

Siyonistler Kudüs ve Mescid i Aksayı imar etmek yerine sürekli duvarlar örmekte, insanlık tarihini yok sayacak hareketlere girişmektedir. 1897 yılında ortaya attıkları saçmalıklar gerçeklemediği, 2010 yılı için koydukları hedefleri yakalayamadıkları için sürekli korku ve eziklik ile sinsi planlar ortaya koymaya çalışmaktadırlar.

Gazze başta olmak üzere diğer İslam beldelerindeki fitnelerin amacı da gerçekleştiremedikleri Kudüs ve Mescidi Aksa planlarını saklamak ve dikkatleri dağıtmak içindir!

1897 de yüzyıl sonra büyük İsrail kurma hayalleri gerçekleşemediği ve gerçekleşmesi muhtemel gözükmediği için Süleyman tapınağını bulma ve holiganlarının gazını almaya çalışmaktadırlar! Kurdukları kast sistemi ile radikalleri beslemekte bunlardan holiganlar türetmektedirler. Holiganların da kendilerinden başkalarına saygı duymayacağı aşikardır.

Siyonistler yalan yanlış inanışları için sürekli eylem ve hareket halinde iken Müslümanlar vahdetten kopuk olmanın vermiş olduğu dağınıklık ile bir hedefe kitlenememekte, protesto ve boykotları bir iki günü geçmemektedir.

İslam ümmetindeki sıkıntılardan dolayı odak noktası sürekli başka yerlere kaymakta, Mescid i Aksa ve Kudüs hakettiği ilgi ve alakayı kaybetmektedir. Oysa bağımsız Kudüs ve Mescid i Aksa ümmet olmanın ilk nirengi noktalarından biridir.

Kudüs ve Mescid i Aksa için yapılacak çalışmalar ümmet bilincine yapılacak bonus etkili faliyetler olacaktır. Birliğimize ve dirilişimize ışık yakacaktır. Yapılan her çalışma Siyonistlerin sinsi planlarını bozacak, azgın azınlığın kahrını arttıracak, tüm insanlık saadete ulaşacaktır. Tarih buna şahittir. Müslümanların elindeki Kudüs ile gayrimüslimlerin elindeki Kudüs aynı kutsiyette olmamıştır.

Bu arada bu kutsal mirasa sahip çıkan Mirasımız Derneği ve yaptıklarınan bahsederek önceliğimizin Kudüs ve Medcid i Aksa olduğunu birkez daha hatırlatmak isterim.

Mirasımız Derneği Kudüste tarihi ev restorasyonu, cami restorasyonu,Kudüs ve civarındaki Osmanlı eserlerini koruma ve onarma gibi etkinliklerin yanında Mescid i Aksayı onarma ve altyapısını muhafaza gibi etkinlikleri de icra etmektedir. Bunların yanında en önemli etkinlikleri Mescid i Aksayı yalnız bırakmama ve oradaki uhreviyeti destekleme adına, ilim halkalarını destekleme, Kudüs ve Filistinden oraya Müslümanları getirme faliyetlerini de yapmaktadırlar. Selahattin Eyyubi döneminde de yapılan “Beyarık Seferleri” tarihteki bu önemli işlevini bu gün Mirasımız Derneği eli ile tekrar görmektedir.

Ümmet için Kudüs ve Mescid i Aksanın önemini bilen Selahaddin-i Eyyubi , Kudüs’ün Haçlı işgalinde bulunduğundan dolayı duyduğu üzüntüyü bir soru üzerine verdiği cevapta şöyle ifade ediyordu: “Kudüs ve Beytü’l-Makdis, Mescid-i Aksa, Haçlıların işgali altında bulunduğu müddetçe ben nasıl olur da gülebilirim, nasıl olur da sevinebilirim ve istediğim gibi nasıl olur da yemek yiyebilirim? Hele hele, gözüme uyku nasıl girebilir?”

Ey ümmet i Muhammed uyuduğumuz için Kudüs ve Mescid i Aksa işgal altında. Uyanıp eyleme geçme zamanı. İkinci ücüncü umre ziyaretinden önce muhakkak Mescid i Aksa ziyareti yap. Gidemiyorsan gideni destekle mübarek beldeyi mahsun bırakma, en azından dualarında hatırla. Hiç olmazsa mirasına sahip çıkanları unutma.