İslamcılık Bitiyor mu?
İslamcılık, bitti bitiyor, gitti gidiyor, gibi yazılar yazanlar, hem de dinle diyanetle alakası olmadan bu işlere sadece sosyolojik geyik olsun diye ve de felsefe çorbasına tuz biber katmaktan başka dert taşımadan yazıyorlar. Yani iş epeyce bir muammaya döndü.
Olayı daha iyi anlamak için İslamcılık nedir, ne değildir konusundan başlamak lazım. İslamcılığı 18 yüzyıl batının ekonomik ve askeri despotizmine başkaldırı ile ya da hilafeti ayakta tutma amaçlı bir savunma mekanizması ile başlatıp hele hele İslami yorumları şüpheli Afgan’i ve Abduh’a bu işi bağlarsanız bitmesi mukadderdir!
Oysa İslamcılık en kısa ifadesi ile İslamcı olma durumudur. Yani İslam’ı şuurlu bir şekilde yaşama, kendini Müslüman olarak ifade edebilme, sömürünün her türüne karşı koyma, bağımsızlığı karakter haline getirebilmedir. Yani yalnız ve yalnızca Allah a kul olabilme durumudur.
Müslümanlığı isimden sıfata geçiren her birey İslamcıdır!
Bu kadar kafa karışıklığının ve bu konuların tartışılmasının en başlıca sebebi, Namık Kemal’ i bile ön İslamcı olarak kabul edenlerin, Hayrettin Karaman, İsmet Özel vb. isimleri İslamcı sayanların, Necmettin Erbakan’ı milliyetçi demokrat olarak lanse ederken Amerika’ya biatı meşru görenlerden İslamcılık beklemeleridir!
Müslümanım deyip, şeriata karşı olduğunu söyleyen ahmağa Müslüman dediğimiz bir dönemde; “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat S. 10.Ayet) ve “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın kusurunu örterse, Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.” (Müslim, Birr ve Sıla, 58) emirlerine rağmen, emperyalist projelerde rol almayı ve kendilerini onlara beğendirmeye çalışanlara İslamcı deme dönemindeyiz. Hal böyle olunca İslamcılık bitti mi denilme, bitti sanılma dönemine de girilmiş oluyor!
İslamcılığın bitti diye lanse edilme sebepleri şunlardır:
-Dış Güçler:
Uluslararası emperyalist şebeke, İslam’ı ve şuurlu Müslümanları sömürünün önünde engel olarak görmekte, Reel politiğe esir olanları sömürüye açık bir şekilde tüketim toplumuna kucak açanları desteklemektedir.
Bu destek sonucunda Amerika’dan icazetli Müslümanların özellikle müteahhitlik, mücahitlik ve her duruma müsait noktasında sınır tanımayan, pervasız sonradan görme bir güruhun sesinin çok çıkması. Bunların söylemde dindar, eylemde kindar olması ve söylediklerinin hançereden aşağıya geçmemesi toplumda İslamı ve Müslümanların imajını zedelemekte bu da İslamcılığın bittiği havasını estirmektedir.
-İlim Eksikliği:
İlk emri oku olan ve de akıl etmez misiniz, ibret almaz mısınız gibi sorular ile düşünmeye sevk eden bir dinin müntesipleri olarak bu anlayışlardan uzak olunması ve kolaycılık sonucu ilimden nasibi olmayanlara bile değişik unvanlar vererek, onlardan medet umarak dünya ve ahiret saadeti beklenmesi.
İlimden nasibi olmayanlara bu kadar bel bağlayınca ve de onlar ilim haysiyetini korumayıp dalkavukluk yapınca, toplum tamamen ciddiyetten uzaklaşmakta, hurufatı ve güncel magazini gerçek sanmaktadır. Bu da kıblenin şaşmasına, hayrın ve şerrin karışmasına sebep olmaktadır. Kıblesini ve duruşunu kaybeden Müslümandan İslamcı olamayacağı da aşikârdır.
– Kişilik ve karakter zafiyetleri:
Müslüman gibi konuşup, Hristiyan gibi düşünen, Yahudi gibi davranan bir güruhun türemesi ve bu anlayışın globalleşme ve yenilik diye topluma yutturulması sonucu istikametsiz, ferasetsiz ve de dirayetsiz kişilerin çoğalması ve kendine dindar süsü vererek toplumda yer bulmalarıdır.
Bu yer buluş sonucu saf ve temiz Müslümanlar sömürülmekte, kazandıkları para ile şımaran ve Anglosakson kültürünü benimsemiş kendilerini seçilmiş zanneden azgın ve azınlık iş bilmezler yüzünden uhuvvet bozulmaktadır.
Ehliyet ve liyakat aranmayıp, tarafgirlik, yakınlık ve hemşericilik gibi hakkaniyete uymayan formasyonlar etkili olunca adalet ve kardeşlik duyguları zarar görmektedir. Kardeşler arasında uyumsuzluk olunca da otomatik olarak İslamcılık yara almaktadır.
Daha birçok sebep sıralanabilir…
Bunların birçoğu arızidir, geçicidir. Birilerinin hoşuna gitmese de: “Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler ve zalimler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (SAFF S. 8.Ayet) emri mucibince İslamcılık bitmeyecektir. Birilerine diyorum ki, birilerine yaranmak için İslamcılık bitti mi, bitiyor mu diye zemin hazırlayana kadar biz niye bu kadar bozulduk diye kafa yormanız gerekir diyor ciddiyete davet ediyorum.