İhanet Güzellemesi
İhanet; hıyanet, hainlik, sevgide aldatma, güveni yok etme, gerektiği anda yardımda bulunmama, hatada inat, cehalette direnme, bile bile yanlışı tercih etme anlamlarına gelir.
Sosyal yapıyı bozan dizilerdeki, sevgide aldatma ve hovardalık konularına girip işi magazinleştirecek değilim. Maalesef ihanetler diziler ile millete kanıksatıldı ve bunun farkında olanlar rahatlıkla ihanet ettim diyebiliyor!
Sayın cumhurbaşkanı biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz dedi ve maalesef alkış aldı. Çünkü algı operasyonları ile, jönlerin, başkanların zenginlerin ihanetinde bile keramet aranır oldu! Keramet sadece evliyada olmaz değil mi?
Defalarca şehre yapılan ihanetlerden bahsettik ve geldiğimiz bu zamanda zaten bu kabul de edildi. Kabul edilen ihanetin de sebebi ekonomik anlayıştan kaynaklanmaktadır daha bunu kabul etme seviyesine gelinmedi?
Küresel bir metropol olan İstanbul diye söze başladıklarında ihaneti görmüş ve 3 Büyük proje öncülüğünde mega, ultra, finans merkezi diye sundukları ve mantıksal çerçeve matrisi ön koşulları tamamen dış kaynaklı, dış merkezli olan, teknik altyapıları sorunlu olan bu anlayışı uyarmış, valilik nezdinde sunum bile yapılmasına yardımcı olmuş idik.
Sonuç söyledikleriniz doğru ama reel politik var, hakim olan misyon ve vizyon buna müsait değil olmuştu!
Reel politik dedikleri şey; halkın bildiği sömürü çarkı IMF’ i göndermek, ama onun abisi olan Dünya Bankasının kısaca PPP (Public Private Parnership) diye ifade edilen Kamu Özel Ortaklığı diye sunulan model ile iş yaparak çalmanın gelişmekte olan ülkelere attığı kazıktır.
Maliye politikası ile tasarruf etmek itibara zarar verdiği için, para politikasının para döviz temel sorunu da PPP ile çözülüyor, kamu özel sektör ortaklığı diye sunulan yapı ile projeler hayata geçiriliyor, kazan kazan diye bu işi sunanlar ve ağababaları kazanırken ülke ve millet kaybediyordu. Birileri kazanıyorsa burada ihanetten söz edilebilir mi?
Yatırımlar yapıldı gözün gördüğünü inkâr etmek kimsenin haddine değil! Ama devlet olmanın gereği yol, köprü ve hastaneyi maliyetinin çok çok üzerine yaptırıp, olmadık vergiler koyup toplayıp, sonrada bunların maliyetini tekrar halka yüklemek ihanet değil, olsa olsa sevgidendir!
Açılışlarda gördüğümüz yabancılar ise kredi sağlayan firmaların ülke başkanlarıdır! Bolu tüneli açılışında İtalyan şirketinin getirdiği devlet başkanını kendin getirmiş gibi pazarlayınca bu ihanet sayılmaz, bu politik başarıdır! Başarı olan yerde ihanet olur mu? Ya da yol yapılan yerde yolsuzluk olur mu?
Biz iş yaparak çalma anlayışının ne olduğunu anlatmaya çalışırken, köprüler ve yollardan yenilen kazıklar ses getirmeye, şehir hastaneleri ses vermeye başladı.
Her şeyi alkışlayanlar oldukça daha çok ihanet güzellemesi duyarız.