Enflasyonla Mücadele
“Tarifin yapılmaması fitnedir”. Fitneye müsait kavramlar üzerinden, öze ait olmayan mücadele yürütmekte abesle iştigaldir! Ne demek istediğim, tarifler yapılıp yazı okununca daha iyi anlaşılacaktır.
Bir hedef için mücadele etmek gerekir lakin “hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr fayda vermez”, yolunu sürekli değiştirenler hedefe zor varır. Görev ve amaç ile hedefe varılır, göreve layık olmayanların amaçsız hedefleri vakit kaybıdır.
Enflasyon; kelime manası olarak, şişkinlik ya da genişleme anlamına gelmektedir.
Ekonomik literatürde ise enflasyon; fiyatlar genel düzeyinin etkili bir şekilde devamlı
yükselmesi nedeniyle paranın sürekli olarak değer kaybetmesi, bunun sonucu olarak da tüketicilerin satın alma gücünü yitirmesidir.
Ülkemizde şişen ve genişleyen nedir? Tabii ki borç ve kredi sarmalındaki borca dayalı büyüme anlayışıdır. Kredi hacmi hızla daralırken enflasyon ile mücadeleye gitmek geç kalınmış şark kurnazlığıdır.
Enflasyonun kaynağı iki yolla olmaktadır: Talep enflasyonu, para bolluğundan dolayı daha fazla mal ve hizmet talep edilmesine ve fiyatların artmasına yol açan olaydır. Maliyet enflasyonu, üretilen mal ve hizmetlerin maliyetinin sürekli artmasıdır.
Ülkemizdeki enflasyon bunun hangisidir? Ya da hesaplama yöntemimiz sağlıklı mıdır ki bunun mücadelesine girelim.
TÜİK, TÜFE sepeti için 407 ürün kategorisinde yer alan 895 adet ürün çeşidinin fiyatını 28.015 işyeri ve 4.274 konuttan her ay toplar, ay içinde de fiyatları 4 kez derler. Peki, ürün harcama ve kullanım ağırlıkları doğru yansıtılmakta mıdır?
Enflasyon; ekonomik istikrarsızlık, büyüme performansının düşmesine, gelir dağılımının bozulmasına yol açar, refah seviyesini düşürür, her alanda istikrarsızlığa sebep olur! Peki, mücadeleden önce bunlar yok mu idi?
Enflasyon üretim artışı sağlamadığı halde GSMH’ yı artırmış gibi göstermesini ne yapacağız?
Enflasyon sermaye birikimi sağlar deyip; kredi enflasyonu(tahvil ihracı açık piyasa işlemleri) ve açık bütçe uygulaması (giderlerin arttırılması-borç alma, para basma vb.) ile tüketimi yaygın ve sürekli hale getirme çalışmaları yapanların enflasyon ile mücadelesi ciddi midir?
Devalüasyonu görmeyip, kabul etmeyip, stagflasyon var manasınsa alınan önlemler ne deflasyonu engeller ne de revelüasyon sağlayabilir.
Enflasyon ile mücadele topyekün olacak ise bindirimden indirim yaparak, işçi çıkartarak, 2-3 ay pankart asarak yapılmaz. Her şeyden önce teşhsi sağlıklı koyup tedaviyi iyi seçmek gerekir.
Kurdaki spekülatif artış diyerek başlanılan mücadele teşhisi yanlış koymuştur. Bizim asıl sıkıntımız üretememektir. İthalattan bahsedilmeden, ithalat ikamesine dayalı ihracat rakamları ile faize karşıyım deyip, kredi almayı teşvik ederek sigortacılık ile pompalanan bankalar ve onların havadan ürettikleri krediler ile balon şişer ve şişen her balon patlar.
Mücadeleyi düzgün hedefler üzerinden yapacak olur isek, enflasyon gibi tali sonuçlar ile uğraşmak zorunda kalmayız!
Mücadelemiz; adil gelir dağılımı, bölgesel dengesizliklerin ortadan kaldırılması, eğitimde fırsat eşitliği, sosyal refahın arttırılması ve bize emanet olan çevrenin korunması yönünde olur ise mücadelemiz daha anlamlı olur, başarı şansı daha yüksek olur.