Eğitimde doğru algının sonucu
Uzun yıllar içersinde elde edilen başarı, doğru algı ve hüsnü kabul ile mümkündür. Malum başarı öyle kolay kolay elde edilmiyor, edilemiyor.
Değerli okurlarım, geçtiğimiz gün Bölgede İlk Haber Gazetesi’nde Esenler İlköğretim Okulu ile ilgili yayınlanan bir haber beni gerçekten cezbetti ve bu yazıyı yazmama neden oldu.
“Kaymakam sert konuştu” başlığıyla yayınlanan haberde, ilçe Kaymakamımız Sayın Madenoğlu’nun Esenler İlköğretim Okulu öğrenci velileri ve İlçe Milli Eğitim yetkilileriyle bir toplantı yaptığı, toplantıda ise Madenoğlu’nun gerek öğrenci velilerini gerekse de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerini sert bir dille eleştirdiği yer alıyordu.
Peki, Sayın Madenoğlu’nun eleştirisinin ve sert konuşmasının ana unsuru neydi derseniz, o da şu:
Fatih Mahallesi’nde yeni yapılan Akşemsettin İlköğretim Okulu boş dururken, velilerin çocuklarını ısrarla Esenler İlköğretim Okulu’na kayıt yaptırtarak, 70 kişilik sınıf mevcutlarına neden olmalarıydı.
Sayın Madenoğlu’nun kızdığı diğer bir neden ise İlçe Milli Eğitim yetkililerin, bu konuda velileri bilgilendirmemeleriydi. Haberde yer aldığına göre Sayın Madenoğlu daha sert bir ifade kullanarak şöyle demiş: “Buradaki sorumlular her kimse eğer onurları veya görev aşkları varsa bu sözlerimden etkilenirler”
Sayın Kaymakamımız bu konuda elbette ki haklıdır diye düşünüyorum. Ancak, Esenler İlköğretim Okulu’nun başında bulunan idareci ve öğretmenlerimiz sayesinde istenilen düzeyde eğitim ve öğretim veren okullarımızdan biri haline gelmiştir.
Yani Esenler ilköğretim Okulu eskiden olduğu gibi yine Fatih Mahallesi halkının vazgeçilmezlerindendir. Bu gerçeği de göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum.
Fatih Mahallesi’nin uzun yıllar derslik azlığı yaşadığı bilinen bir gerçek. Şimdi ise bu sıkıntı aşıldı ve mahalleye adı Akşemsettin olan yeni bir okul yapıldığına göre gerek yetkililerimiz gerekse velilerimiz kayıt döneminde çocuklarını yeni okula kaydettirmeleri gerekirdi. Sayın Kaymakamımızın bu konuda taraflara yapmış olduğu sert eleştiriyi haklı buluyorum. Bu eleştiriden de kimsenin alınganlık yapmasına da gerek yok diye düşünüyorum.
Gazetede çıkan bu haber beni bazı meclis üyesi arkadaşlarımla birlikte İl Genel Meclisi Üyeliği yaptığım günlere götürdü. Bilen bilir o günlerde ilçemize bir okul yaptırtabilmek için çok meşakkatli günlerimiz geçti.
Akşemsettin İlköğretim Okulu’nun bulunduğu parselin o tarihlerdeki imar planında durumu orta öğretim alanı olarak geçiyordu. Bakıldığında bu durum iyi bir avantaj gibi görünse de, alanın özel şahsiyetlere ait olması nedeniyle, bu ve benzeri yerlere okul yaptırmanın ne kadar zor olduğunu içinde olduğum konum gereği bizzat yaşadım.
Şöyle ki;
2004 -2009 yılları arasında bu gibi yerlerin kamulaştırma taleplerini gündeme getirdiğimizde, bazı art niyetli bir takım çevrelerin rahatsız olduklarını gördüm. Hatta kamulaştırma bedellerini daha yüksek tutmak adına parsel sahiplerini istismar eden aklı evvel avukatların çabalarına şahit oldum. İşte Akşemsettin ilköğretim okulu da bu safhalardan geçerek bugün eğitim veren okullarımızdan biridir.
Hal böyleyken:
İlçe Milli Eğitim Camiası İdarecilerinin beceriksiz bir yönetim sergileyerek Esenler İlköğretim Okulu’nun sınıf mevcudunun 70’lere varmasına, velileri çocuklarını Akşemsettin İlköğretim Okulu’na kayıt yaptırmaları konusunda neden uyarmadıklarını hala anlamış değilim.
İyi ki Sayın İlçe Kaymakamımız müdahalede bulunmuş, iyi ki 100 metre ileride Akşemsettin İlköğretim Okulu’nun varlığını gerek yetkililere gerekse öğrenci velilerine hatırlatmış. Yaşanan bu durum bana acaba Esenler İlçe Milli Eğitiminde bir yönetim zafiyetimi yaşanıyor sorusu aklıma getirmiyor değil.
Hatırlatmakta yarar var, bazı arsaların kamu yararına ayırmak ve ileride okul vb gibi yerlerin imar planlarına işlenmesi ve sosyal donatı alanı olarak ayrılması işi tamamıyla şehir planlayıcılarının, yerelde ise belediyelerin yetkisi ve dâhilindedir. Okul alanlarını kamulaştırmak ve bu gibi alanlar üzerine okul inşaatı yapmak, yaptırmak ise İl Özel İdaresi yetkisi ve ukdesindedir.