Çin zulmünün düşündürdükleri
Dünya Kamu Oyunu son günlerde endişeye sevk eden hiç şüphesiz Çin’in Uygur Türklerine karşı giriştiği zulüm hareketidir.
Bu hareket sadece zulüm olarak değil aynı zamanda bir asimilasyon hareketi olarak da değerlendirilmelidir.
Yazılı ve görsel basına intikal eden bilgilere göre olayların çatışma haline gelmesinin birçok nedeni var. Bunlardan biri, Çin Hükümetinin Sincan Bölgesindeki 16-22 yaşları arasındaki kızları çalıştırmak üzere zorla başka eyaletlere götürmek istemesidir. Bu hareketin başlıca nedeni Uygur Türklerini asimile etme politikasıdır.
Başkaldırma hareketinin içinde kadınların çoğunlukta olması bu nedenledir. Gerektiğinde sokak süpüren, erkek işlerini yapan ve her türlü zulme uğrayan Uygur kadınları çektikleri acının, hapse atılan kocasının ve oğlunun hesabını sormak için bu başkaldırışın içinde başrol oynuyor.
Bir diğer neden de Uygur Türklerinin dini özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasıdır. Uygurlar dini görevlerini Çin yetkililerinin verdiği izin ölçüsünde yerine getirebiliyorlar. Örneğin, camiye gittiği belirlenen emeklilerin emekli maaşlarının kesildiği yine basına intikal eden haberler arasında yer almaktadır. Hacca gitmek isteyenlere yetkililerce büyük zorluklar çıkarıldığı yine basınımıza intikal eden haberlerden.
Dünya kamuoyu ABD nin aklına estiği zaman aklına estiği ülkede uyguladığı zulümleri artık nerede ise kanıksamış iken bu kez de Çin zulmü patlak verdi. Demek ki, dünyada kimin gücü kime yetiyorsa ve kim kimin karşısında güçlü ise istediği mezalimi yapabiliyor.
Demokrasi, insan hakları vs. gibi kurallar güçlüler için değer taşımıyor. Ez ezebildiğin zaman ve ezebildiğin kadar. Ülkemizde satılan Çin mallarının neden çok ucuz olduğu da böylece bir kez daha açıkça görülüyor. Karın tokluğuna çalıştırılan Uygurlular sayesinde olsa gerek.
Ucuz ama kalitesiz Çin malları ile ülkemizin dükkânları, pazar ve çarşıları dolup dolup taşıyor. B u nedenle Çin’den ithalatımız 15-20 milyar dolar iken ihracatımız sadece 1-2 milyar dolar seviyesinde kalmaktadır.
Oysa ülkemize gelmek isteyen turistlere ve özellikle de Türk kökenli olanlara Çin yetkililerince büyük zorlukların çıkarıldığı yine basınımıza intikal eden haberlerden. Kalitesiz mal ise kolayca Türkiye’ye gönder, ama turist ise aman ha gitmesin, gitmemesi için elinden gelen zorluğu çıkar. Çin’in ülkemiz için uyguladığı politika bu.
Hani demokrasiye ve insan haklarına saygılı Batı ülkeleri. Neden Çin yetkililerinin bu insan hakları ile bağdaşmayan hareketlerine ve son günlerdeki Çin zulmüne dur demiyorlar. Hani nerede Birleşmiş Milletler örgütü. Neden bu zulüm karşısında harekete geçmiyor.
Bunların harekete geçmesi için Uygur Türklerinin soyunun Çin tarafından kurutulması mı gerekiyor?
Çin yetkililerinin ve Hükümetinin bu davranışının bir gerekçesi de her halde hala üzerlerinden atamadıkları Türk korkusu olsa gerek. Ünlü Çin Setini de Hun Türklerinden korktukları için yapmadılar mı?