Atatürk’ü doğru anlamak
Atatürk’ü doğru anlamak için onu tanımak, yüzünü görmek, sesini duymak değil; fikirlerini bilmek, kavramak ve bu yönde çaba göstermek gerekir.
Özellikle herkesin bir şekilde Atatürkçü olduğunu söylediği bu zamanlarda dahi, Atatürk’ü istismar etmek isteyenler ile ona muhalif olanlar arasından sıyrılıp, Atatürk’ü doğru anlayabilenler ancak onun fikirlerini bilenler olmuştur.
Atatürk’ü anlamayıp onun nüfuzunu kullanıp taklitçilik yapmak isteyen yöneticiler, bu taklitçiliği bugün bile devam ettirecek gafleti göstermişlerdir.
Ama bu gün onun hayranı olduğunu söyleyen, onun yolundan gittiğini açıklayan ve hatta onun devamı olduğunu söyleyenlerin bu millete tepeden bakanların aksine, o Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır, Köylü milletin efendisidir, vb. diyerek bu millete fert olmanın birey olmanın, fert olarak kayda değer olmasının önemini kavramış bir halk adamıdır. Mustafa kemal Atatürk onu doğru anlamak, milletin onu doğru anladığı kadar bu ülkede kendini aydın sanan gafillerin onu anlamadığı ya da kasıtlı olarak yanlış yorumladıkları da bir gerçektir.
Olanlar, ülkemiz için üzüntü verici diye düşünüyorum.
Evet, son günlerde yaşanan siyasal iktidarı ve demokrasisini ortadan kaldıracak girişimler sergilenmekte ve iktidarı yıkmak ve yerine, vesayet rejimini idame ettirme gayretleri devam etmektedir. Ardından demokrasinin temel vazgeçilmezlerinden biri olan yargı halkın iradesini ve meclise yansıyan siyasi iradeyi rutin kurallarla kontrol etmeye karar verdiklerinde yeniden kriz çıkmaktadır.
Ne hikmet ise atanmışlar bu ülkenin ve bu devletin kendi kontrollerinin dışında hareket etmesine müsaade istememektedirler.
Ne yazık ki tarihin en fazla tekerrür ettiği yıllar, her on yılda bir demokrasiye vurulmak istenen darbe yıllarıdır. Hep bunları anımsatıyorlar bizlere, ben henüz 11 yaşında iken 1980 ihtilalini yaşadık ve hep anımsıyorum ve daha nelerini.
Bu tür müdahalelerin maksada hizmet etmediği aşikârdır ve yanlıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, ilkesine sadık kalarak devletini ve milletini muasır medeniyet (çağdaş uygarlık) seviyesindeki diğer devletleri yakalamak ve hatta geçmek için bir ömür hayatını milletine feda etmiş Mustafa Kemal Atatürk’ü doğru anlamak gerekir, o bir millet adamıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle milletiyle çok zor bir süreçten geçmektedir. Kurulduğu zor şartlardan bu yana değişik zamanlarda dâhili ve harici menfaat gurupları tarafından kesintiye uğratılan demokrasi hayatı, birilerinin kazanç kaynağı olurken millet hep ağır faturalar yansımıştır.
Ulu önder Atatürk bir grup arkadaşıyla milli mücadeleyi başlatırken bir taraf olarak suçlandılar, çıktılar ve bu gidişat hayra alamet değil deyip kendilerine bir taraf seçtiler. O da milletin halkın kurtuluşun tarafı, milli mücadelenin tarafı, bu uğurda canlarını feda etmekten hiç çekinmediler ve onların bu tutumu ve gayreti sonucu şu an yüce ulusumuz dimdik ayakta ve hep böyle kalacak.
Bu asil millet her defasında mağduriyetini giderecek bir siyasi liderini bağrından çıkartmış, her defasında bu sıkıntılı dönemleri azim ve gayretle atlatmayı başarmıştır.
Evet, bu yüzden Atatürk’ü doğru anlamak çok önemli diyorum. Türkiye de kişiliği, yaptıkları ve eseri üzerinde en fazla konuşulan, görüş ifade edilen ve yorum yapılan tarihi şahsiyet Mustafa kemal Atatürk denilse yanlış sayılmaz.
Onunla ilgili aleyhte ve lehte bu kadar çok konuşulmasına rağmen, onu hakikatte çok az kişinin anladığını ve anlayanların çoğunun da yanlış anladığını söylersek de yanılmış olmayız.
Mustafa Kemal Atatürk’ü doğru anlamak, saygılarımla…