Aşk ile siyaset yapmak
Değerli okurlarım:
Geçtiğimiz günlerde ki yazımda Esenler’de yozlaşan siyaseti ele almış, bu konu üzerine dilimin döndüğünce sizlere bir şeyler anlatmaya çalışmıştım. Bu yazımda da yine dilimin döndüğünce Esenler’de yozlaşan siyaset üzerine sizlere bir şeyler ifade etmeye çalışacağım.
Malumunuz, Hz. Mevlana felsefesi ve şuurundan hareket ederek, hizmet etmek, öyle siyaset gütmek, bu yönde çaba sarf etmek gerçek manada Cenab-ı Allah’ın rızası doğrultusunda insana ve insanlık yararına faydalı işler etrafında koşmak, ancak aşk ile olur. O aşk ise elbette ki hizmet aşkıdır.
Hizmet aşkından yoksun kişilerin siyaset arenasında yer almaları ile beraber yozlaşan ve madde ve menfaat elde etme güdümlü bir siyaset ortaya çıkmıştır.
Hz. Mevlana’ya göre kişinin, dünyaya gönül vermesi, kendini mal mülk ve makama esir kılması, yükselmesine, gelişmesine ve Allah’a ulaşmasına engel olan ruhuna sarılmış zincirlerden başka bir şey değildir.
Halkın teveccühü ile belli bir makama gelen kişi yaşadığı çevresine ve tüm insanlık adına hizmet etmek amacıyla aşk ile çaba sarf etmeli ve bu yönde gayret göstermelidir.
Yani, hizmet için aşk ile yürünen bu yolda nefsi ve dünyevi kayıtlardan mutlaka kurtulmalıdır.
Bu konuyu en doğru bir şekilde aktaran düşünce ancak hoşgörü timsali olan Hz Mevlana’nın, okuduğum bir eserinden aynen olduğu gibi naklediyorum.
Aşkında doğru olan kişi varlığa bağlanmaz. Aşığın varlıkla işi yoktur.
Dünyaya bağlanan insan âlemde Sultan olsa da gerçekte ölüdür.
Demem o ki:
Siyaset yapılırken, her iş Allah’ın rızasını gözeterek karşılıksız maddi kaygı duymadan beklenti içerisinde olmadan ve yozlaşmadan yapılmalıdır. Siyasetçi, şahsiyeti, davranışları, konuşmaları ve ağzından çıkan her sözün arkasında durarak topluma örnek olmalı. Hizmet için aşk ile yanmalı.
Kalın sağlıcakla.