Angaje Olmak

Angaje olmak başkasının fikrine katılıp o fikre göre hareket etmek demektir, mensup olmayı yönlenmeyi ve bağlanmayı ifade eder. “engage” kelimesi Fransızcada taahhüt anlamına gelmekte olup İngilizce karşılığı bağlanmak, söz vermek, çarpışmaya girmek, garanti etmek anlamlarına gelmektedir.

Gerek söz anlamı, gerekse çok bilmişlerin ifadesi ile reel politik anlamı olarak, angajman kuralı değiştirilmez sana değiştir derler sen değiştirirsin! Angaje olup buna göre siyaset yapanlar ya diktatör olur ya da dezenformasyona sığınıp muhafazakar demokrat olur!

“Politika demek kazığı atarken kazığı yiyenlere alkışlatmak demektir “demişti bir yazar, sürekli kazık yiyenlerin, apışıp kalıp dengesini yitirenlerin, höykürmekten başka zeka pırıltısı taşımayanların angajman kuralı koyması! tüy dikmekten ve gerçekleri saklamaktan başka bir anlama gelmez.

Angajman kuralı koymak bir taahhüt altına girmektir. Verilen görev yerine getirilmez ise sıkıntı büyük olur. Bedevi, kutup ayısı, horoz denkleminde siyaset yapıp ben söyler geçerim derseniz her şey söylenir ve geçer. Angaje odakları ortak olanların kayıkçı kavgası ile girilen taahhütler saklanır ve gerçekler örtbas edilir.

ABD ve NATO’ya angaje olanların terör meselesini çözebilme şansları yoktur. Hamileri yani angaje odakları zor zamanda bir iki kelle verip olayın ateşini hafifletse de ateşin sönmesine izin vermezler. Terörün angaje odağı da hattı zatında ABD ve NATO’dur. Angaje olup dezenfarmasyon siyaseti yapanlar Almanya’ya, Fransa’ya, AB’ye çatar ama NATO ve ABD’ye laf etmez! Çünkü dezenformasyon sadece yalanla olmaz, asıl dezenformasyon az doğrular ile asıl doğruyu saklamaktır!

Uluslararası sermayeye angaje olanların ekonomiyi düzeltme şansı yoktur. Angaje olanlar paranın dini imanı yoktur diye işe başlar, faizin dünya gerçeği olduğundan dem vurur borç üzerine borç yaparlar. Halk uyanmasın diye meşhur IMF’ye borcu azaltıp kaynağı belirsiz sıcak para ile har vurup harman savuranlar günü kurtarsalar da ekonomiyi ve geleceği kurtaramazlar. Uluslararası sermayeye angaje olanların hemen zenginleştiğini görürsünüz!

Batı nasıl sömürdüğü ülkelere bolluk, refah demokrasi getirdi(!)ve kendisi zenginleşti ise bunlarda aynı şekilde bolluk refah getirme adına sürekli iş yaparlar! İş yaparak çalma direk olarak çalmaktan daha masumdur, hem de iş yapıyorsun diye dua da alırsın! Bir yerde hem iş yapılıyor hem de borç artıyorsa bilin ki orada hırsızlık var demektir! Nasıl olsa borcu yapanlar değil dua eden saflar borcu ödüyor!

Batıya angaje olanların dindar nesil yetiştirme sağlıklı bir toplum kurabilme şansı yoktur. Kendi medeniyet değerlerinin farkında olmayıp bizim medeniyetimiz yenildi diye yola çıkanların son iki yüz yıldır bu topluma bir şey veremedikleri aksine geri götürdükleri aşikârdır. Angaje odakları gibi sömürerek elde ettikleri haram kazançlar ev ve arabalarını güzelleştirse de ruhlarını ve nesillerini berbat etmektedirler. Batı da öyle değil mi şehirler güzel, yollar temiz ama insanları buhranda.

Gelin ciddi ciddi angajman kurallarını değiştirin, zincirleri kırın! Bizleri şaşırtın! Değiştik deyip duruyorsunuz ya değişmeyin, duruşunuz istikametiniz belli olsun! Hakkı batıla karıştırıp çoklukla övünmekten sapkınlığa düşmekten vazgeçin. Dükkânı terk edip süper markette kasiyer olunca kendinizi market sahibi zannetmekten vaz geçin.

Market sahibi fırçalayınca, yüz vermeyince ben dükkândan ayrılmadım demeyin. Ciddi olun! Marketteki GDO’lu besinler bünyenizi bozunca dükkânın doğal besinlerinden aşırmaya çalışmayın! Bırakın maziniz temiz kalsın, hoyratça angaje olmuş kafanızla, yediğiniz haltlar ile kırdığınız cevizler ile biz de sizdeniz diyerek masum insanları kötülüklerinize ortak etmeyin.

Biz öyle siyon kulüplerinde, otel lobilerinde, ihale masalarında, angaje olmadık. Bizim bildiğimiz angajman kuralı “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol…” bize yetiyor da artıyor bile.