18 Mart Çanakkale Zaferi
Tüm Dünya devletlerinin tarihini incelediğimizde, Türk tarihinin diğer tüm devletlerin tarihinden farklı olduğu göze çarpar. Dünya üzerinde hiçbir milletin tarihi, bizim tarihimiz kadar şanlı zaferlerle dolu değildir.
Bu şanlı zaferlerden biri, hatta en önemlilerinden olanı Çanakkale Zaferi’dir. 18 Mart tarihte ender rastlanan bir zaferin yıl dönümüdür, yani Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünüdür. Bakıldığı zaman böyle bir zafere başka ulusların tarihinde rastlamak mümkün değil…
Yıllarca savaşmaktan bitkin düşmüş, en modern silahlarla saldıran dünya devlerine, Emperyalistlerine karşı klasik silahlarla karşı koymaya çalışan bir ordu düşünün. İşte O ordu büyük Türk Ulusu’nun bağrından çıkmış Türk ordusu…
Yiyecek ekmeği bile yok denecek kadar az. Ancak haftada iki veya üç gün üzüm hoşafından başka bir şey bulamayan, diğer zamanlarda bulursa kuru ekmekle açlığını giderebilen; bulamazsa açlığını unutan bir ordu düşünün. İşte O ordu, Türk Ulusu’nun bağrından çıkmış Türk ordusu…
Ayağına bulabildiğini giyen, çarığı bile bulamayıp vatan savunması için cepheden cepheye çıplak ayakla koşarak giden, savaşan düşmana karşı koyan bir ordu düşünün. İşte O ordu, Türk Ulusu’nun bağrından çıkmış Türk ordusu…
Tüm olumsuzluklara rağmen yedi düvele karşı savaşarak yurdunu, bağımsızlığını, milletini korumak için bedenini toplara, mermilere siper eden bir ordu düşünün. İşte O ordu büyük Türk Ulusu’nun bağrından çıkmış Türk ordusu.
…Ve tüm Dünya Milletlerinin gururla, gıpta ile kıskançlıkla baktığı, tüm dünyanın parmak ısırdığı şanlı bir zaferdir Çanakkale Zaferi…
Öyle bir zaferdi ki bu, büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri adlı şiirinde belirttiği gibi yüzlerce kafa, kol ve bacağın havada uçuştuğu bir kahramanlık abidesidir. Bu zafer Türk Ulusu’nun dünya durdukça bağımsız olarak var olacağının tüm dünyaya ispatıdır.
Bu zafer, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmaya başlandığı bir zaferdir.
Bu zafer, Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasını, yurduna ve milletine olan büyük sevgisini ispatladığı bir zaferdir.
Bu zafer Atatürk’ün, her şart altında milletine güvenebileceğine olan inancının pekiştiği bir zaferdir.
Bu zafer, “Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.” sözü karşısında ölümü hiçe sayarak düşmana saldıran Türk Milleti’nin, O büyük insana güveninin pekiştiği bir zaferdir.
Bugün, tüm büyüklüğüne rağmen bu büyük zafere, bu zaferi kazanan kahraman Türk Milleti’nin bu eşsiz kahramanlığına ve büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğüne, vatan ve millet sevgisine gölge düşürmeye hatta çamur atmaya çalışan gafillerin var olduğunu hepimiz biliyoruz.
Ancak, ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar ne bu zaferin büyüklüğüne, ne o kahraman ve fedakâr ordunun kahramanlığına, ne büyük önder Atatürk’ün büyüklüğüne en ufak leke dahi süremezler.
Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Atatürk sevgisini bu milletin kalbinden, Atatürk ilkelerini zihninden, Atatürk’ün çağdaşlaşma yolunda Türk Ulusu’na armağan ettiği inkılâplarını ülkeden kaldırmaları, silmeleri mümkün olmayacaktır.
Geçmişte nasıl Çanakkale Savaşı’nı, Kurtuluş Savaşı’nı doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi el birliği, yürek birliği ile kazanmış isek, bugün de çağdaşlaşma savaşını, büyük önder Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlığa ulaşma savaşını, birlik ve bütünlüğümüzü bozmak ve bizi parçalamak isteyenlere karşı verilen savaşı, yine tüm ulus birlikte el ele kazanacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Büyük ve ölümsüz insan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu zaferde canını, milletinin bağımsızlığı için seve seve vermiş şehidim, kanını seve seve akıtmış gazim, size sonsuz teşekkürler…
Sizler rahat uyuyun… Bu Millet emanetinize, şartlar ne olursa olsun her zaman sahip çıkacaktır.
Çanakkale Zaferinin 95.yıl dönümü tüm ulusumuza kutlu olsun.