15 Temmuz Yeniden Diriliş Günüdür
15 Temmuz 2016 tarihini bu milletin bağrına saplayanlara Allah lanet etsin. Kardeş kardeşi katletsin diye tuzak kuran ve bu ülkenin huzurunu kaçıranlara Rabbim gün yüzü göstermesin.
Milyonlarca insan sokağa çıktı. Ancak Rabbim şehadeti 250 kahramana nasip etti. Rabim bu milleti korudu ve büyük bir cesaretle bu ihanetin karşısına dimdik çıkartıp zaferi nasip etti.
Bu fakir baba ocağında bu alçak terör saldırısını öğrendi ve çocuklarıma daha nasıl bir miras bırakacağım ki diyerek daha saat 12 olmadan abdestimi yalnız olduğum baba evinde alıp Trabzon meydana doğru hareket ettik. Son kez eve baktığım zaman bir daha dönmeme ihtimalini milyonlar gibi biz de içimizde hissettik.
Trabzon’da silahlı bir çatışma olmadı. Trabzon’a şehadet nasip olmadı. Ancak dakika dakika duyduğumuz şehit haberleri içimizi yaktı. Şehit haberleri geldikçe, meydanlar daha da kenetlendi. Ben şehrimin bir şahidi olarak diyorum ki o meydanda es kaza bir tank veya askeri birlik olsaydı binlercemiz o demir yığınlarının önüne etten duvar olurdu. Ama dedim ya herkese nasip olmuyor o kutsal makam.
Yazılarımızda sık sık dile getirdiğimiz bir şey var: Bu coğrafyada bu misyonla yaşıyorsan senin düşmanların asla eksik olmaz. Ve de en büyük düşman içimizden bizim gibi görünendir. Kale kapısı ne yazık ki her zaman içten açılmıştır. Bu alçak görev terör örgütü, gözü dönmüş vatan hainlerinin toplaştığı fetoculara verildi.
Feto terörü ne ilk ne de sondur. Dediğimiz gibi bu coğrafyada su uyur düşman uyumaz.
İttihat ve Terakki cemiyeti II. Abdülhamit’e Enver Paşa liderliğinde darbe yapınca buna İngilizler üzülmüş Almanlar ise sevinmişti. Alman Kayzeri II. Wilhelm darbeyi yapanların Alman dostu olduğunu söyleyerek korkulacak bir şey olmadığını ifade ediyordu.
Bizde darbeler için her zaman içeride kullanacakları birilerini bulurlar.
1960 darbesi, 1980 darbesi kuklacının dışarda ama kuklanın içeride olduğu darbelerdir. 80 darbesi ABD başkanına “bizim çocuklar işi başardı” diye duyurulurken utanan bir darbeci görmedim.
Nitekim şimdi 15 Temmuz darbe girişimi bana göre önceki darbelerin tümünden mantık ve psikolojik olarak daha alçak ve vahşicedir.
Bu ülkenin devlet başkanını öldürmek için yola girmiş hainler, bu ülkenin vatan evladı olan özel harekat polislerini şehit eden alçaklar, bana ve oğlunu hiç katleden alçaklar tarihte eşi az bulunur bir ihanet biçimidir.
Bu ülkede kullanılmaya müsait çok insan vardır. Her renge ve tipe bürünen satılmış insan bulmak zor değil bu coğrafyada.
Bu coğrafyayı parçalamak için Lawrensler ve onun gibiler İslami ilimlerle donatılarak bu topraklara sürülmüşlerdir. Süleymaniye Camisinde yıllarca imamlık yapan herif İngiliz subayı çıkıyordu.
Ne sanıyorsunuz PDY’nin sapık ve şizofren tasmalısı Müslüman mı sizce? Bana göre hayır. Hele suçsuz bir tek insanın ölümüne neden olmanın Kuran ifadesiyle bütün insanları öldürmüş gibi ise bu heriflerin yatacak yeri yok demektir.
Dün İngiliz- Alman çatışması kan dökerek bu toprakları dizayn ediyordu. Bugün bu güçler birleşti ve hain devşirerek kan dökerek yine dizayn etmeye çalıştı.
Rabbim bu milleti korumuştur. Rabbim Recep Tayip Erdoğan’ı bu millete bağışlamıştır. Eğer darbe bu milletin cesareti karşısında durdurulamasaydı İttihat ve Terakki’nin ülkeyi on yılda parçaladığı gibi biz on yıl değil 6 ayda tuz buz olacaktık.
İçimize sapladıkları bu hançerler gibi başka başka hain eller ne yazık ki kol geziyor. Düşman bir piyonu öne sürerken başka piyonların hazırlığını da yapmıştır.
Bakın cemaat adı altında darbeye destek verenlere dikkat etmek gerekiyor. Batı’nın kurup bize verdiği sistem ne azık ki hain üretiyor.
Yazacak çok şey var. Rabbim nasip ederse elimizden geldiği kadar da yazacağız.
Gün meydanları boş bırakmama günüdür.
Gün çakallara meydan vermeme günüdür.
Gün birlik günüdür.
Ve Rabbimize şükrü daha da artırma günüdür.
Bugün hiç birimiz burada olmayabilirdik eğer hainler başarsaydı.