Dönüşümde çok geç kaldık çok

Esenler’in en eski mahallelerinden olan Mimarsinan Mahallesini Muhtar Sali Mülazımoğlu ile konuştuk. Mülazımoğlu, 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçtiğini ve kentsel dönüşümde çok geç kalındığını dile getirdi

İlçemiz Esenler’de Mahalle muhtarlarımız ile röportajlarımıza devam ediyoruz. 13 bin nüfusuyla ilçemizin küçük ve aynı zamanda Esenler’in en eski mahallelerinden olan Mimarsinan Mahallesini Muhtar Sali Mülazımoğlu ile konuştuk.

Muhtarım, öncelikle kısaca size tanıyabilir miyiz?
İsmim Sali Mülazımoğlu. 1962 Makedonya – Üsküp doğumluyum. 50 yıldır Esenler Mimarsinan Mahallesi’nde ikamet etmekteyim. 25 sene burada esnaflık yaptım. Bu seçimde de Allah nasip etti muhtar oldum.

Seçildiğinizden bugüne yaşadıklarına baktığınızda “keşke seçilmeseydim” dediğiniz oldu mu, yoksa muhtarlıktan memnun musunuz?
Hiç öyle keşke seçilmeseydim demedi. Muhtar olmaktan memnunum. Çünkü bilerek ve hizmet için muhtar oldum. 2004 seçimlerinde de aday olmuştum fakat o zaman seçilememiştim. 50 oyla kaybetmiştim. Vatandaşların ısrarıyla tekrar aday oldum ve bu sefer kazandım, memnunum.
Vatandaşlar ne gibi sorunlarla geliyor size, sorumluluklarınız neler?
Mahallede vatandaşla birebir görüşmelerimizde olsun, bizzat muhtarlığımıza gelerek olsun her zaman komşularımız her türlü problemlerini bize iletebiliyor. Çok geniş bir yelpazede sorunlar geliyor. Aile tartışmalarından tutun da sokaktaki bir elektrik lambasının yanmamasına, bir kanalizasyon sıkıntısından kaldırım taşındaki bozukluğa kadar her kurum ve kuruluşa ait sorun önce bize gelir. Suyu kesinlen de muhtarı arar, elektriği kesilen de. Sokakta yapılan gürültüde de bizi arar, çöp toplanmasında bir aksaklık varsa da. Elbette biz bunları yapmaktan gocunmuyoruz, memnunuz, Yeter ki vatandaşlar aceleci olmasın.

Size gelen sorunları ne ölçüde çözebiliyorsunuz?
Şöyle bir şey var. Şahsi olarak kişilere yardımcı olma şansımız yok. Birey olarak ihtiyacı olanlara bir kalem, defter, çanta yardımı yaparız. Ama genelleme olarak 5- 10 kişiye yardım etme gibi şansımız yok. Mümkün olduğu kadar buraya gelen fakir fukaraya yardım etmeye çalışıyoruz. Bize ihtiyaç sahibi olduğunu bildirip başvuruda bulunan kişileri önce araştırıp tespitini yapıyoruz, sonra da onlara yardımcı olmanın yollarını arıyoruz. Eşimiz, dostumuzdan, derneklerimizden, kamu kurumlarından o vatandaşımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Mahallenizin öncelikli problemleri nelerdir?
Mahallemizde genel olarak büyük bir problem yok. Yaşadığımız problemler diğer mahallelerde, hatta İstanbul’un genel olarak yaşadıkları problemlerdir. Trafik, otopark gibi… Diğer problemler ise sokak lambasının yanmaması, kanalizasyon tıkanıklığı, kaldırım taşı bozukluğu gibi rutin sorunlar.

Okul, kreş ve park ihtiyacımız var

Mahallenizde cami, okul, sağlık ocağı ve park gibi sıkıntılarınız var mı?
Mahallemizde bir tane parkımız var. Yeterli değil. İkinci parkı da istiyoruz fakat yerimiz yok. Camimiz var problemimiz yok yeni yapıldı. Sağlık ocağı iki tane var. Bana sorarsan mahallede istediğin bir şey var mı? Tabii mahallemizde okul isterim. Mahallemizde okul yok. Bir de çocuk kreşi isterim. Bunlar için de yerimiz yok. Mahallemiz yapılaşmasını tamamlamış boş yer yok.

Kamu kurumlarından istediğiniz hizmeti alabiliyor musunuz?
Ben buraya hizmet etmek için geldim. Hangi kuruma işimiz düşse, telefon açsak işimizi yapıyorlar. Bazen gecikmeli olabiliyor. Ancak imkân meselesi. İşin aciliyet durumuna göre değişiyor. Mesela (şuraya yağ döküldü) diye aradığımda hemen gelip temizliyorlar. Veya (şu sokağın yıkanması lazım) diyoruz eğer acil işleri varsa (Muhtarım başka sokakta daha önemli işimiz var yarın yapsak olur mu?) diyorlar. Biz de anlayışla karşılıyoruz.

Gözleminiz nedir, mahalleli sizden memnun mu?
Şu ana kadar hiç kimseden şikâyet duymadım. Biliyorsunuz bizden alınan bazı belgeler alır vatandaşlar. Bunlardan birisi de fakirlik belgesidir. Fakirlik belgesinden kesinlikle para almıyoruz artı o kişinin ikametgâh belgesi de para almıyoruz. Fakir değilse ve o anlık parası yoksa ondan da almayız. Gönül ister ki hiç kimseden hiç para almayalım. Ancak bizim de bazı giderlerimiz var. Elektriğimizi kendimiz ödüyoruz, bir maaş alıyoruz.
Vaatlerle uygulamalar genel olarak çakışır. Vaatlerinizi yerine getirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Biz siyasiler gibi vaat vermedik. Ancak her konuda vatandaşa yardımcı olmanın gayretindeyiz. Örneğin iş bulma konusunda. Biz bulamıyoruz ama İŞKUR’la falan yardımcı olamaya çalışıyoruz. Uyuşturucu ile ilgili bir sıkıntımız var. Bu illete bulaşanlarımız AMATEM’e tedaviye gönderiyoruz. (Benim param yok tedaviye) diyor. Para mühim değil sen yeter ki git diyoruz. Bir belediyenin gücü gibi değiliz elbet. Muhtar sadece aracıdır. Parkımıza bir tuvalet isterdim. Halkın WC ihtiyacını gidermek için. Ancak bunun da imkânı yok. Bu sebeple muhtarlığımızın WC’sini kullandırıyoruz. Mahallede istediğimiz çok şey var ama belediyenin buna bütçesinin yetmesi mümkün değil. Mesela otopark problemi var. Kim, nasıl çözecek. Yer yok.

Belediyenin çok fazla yardımı olmuyor diyebilir miyiz?
Yardımcı oluyor fakat yer yok. İstanbul’da bu tür varoş yerlerin hiçbir yeşil alanı yok. Şu caminin olduğu kısma bir yeşil alan düşüncesi varmış herhalde, bir istimlak olacak. Yeşil alan şart geçen deprem oldu millet toplanma yeri soruyor. Şu uçtaki insan buraya mı gelecek neresi güvence? Kentsel dönüşüm olmalı.

Sizce muhtarlar bu duruma el atsa halkı kentsel dönüşüm hakkında bilinçlendirse, toplu bir şekilde dönüşüme destek olunabilir mi?

10 sene oldu dönüşüm başlayamadı

Onunla ilgili Yavuz Selim Muhtarlığı’na gidin o size anlatsın, kaç senedir uğraşıyor. Orada talep olduğu halde projeleri de görürsünüz. Belediye Başkanımızın geldiği günden beri kentsel dönüşümle ilgili projeleri var. İlk proje biliyorsunuz Oruçreis’te oldu. Sonra Havaalanı Mahallesi’nde. Çiftehavuzlar Mahallesi’nde boş arazide şu anda Sütlükahve’nin olduğu yerde hurdacılar vardı. Orası kentsel dönüşüm olup Çiftehavuzlar Mahallesi oraya taşınacaktı. Çiftehavuzlar’ın orası olup Namık Kemal taşınacaktı. Namık Kemal olup Davutpaşa taşınacaktı. Böyle böyle peyder pey gidecekti ama olmadı 10 sene oldu.

Çok geç kalındı, 20 sene geçti

Buna engel olan şey nedir sizce? Toplum mu?
Toplumdan ziyade şu var. Buradaki yerlerin çoğu iskânsız, ifrazsız hisseli yerler. Buraların ilk önce ifrazlarının çözülmesi lazım. Benim burası 15/50. Ben 18 yapmışım. Metre olarak 6 kat yapacağıma 7 kat yapmışım. Bunun üzerinde tapu alıyorum. 300 – 400 bin liralık daire sahibi oluyorum. Kentsel dönüşüme girdiği zaman orası ne oluyor? Kamulaştırılıyor bu da iyi bir şey değil. Deprem bölgesindeyiz. İmardan kaynaklı yarın öbür gün yıkılma olduğu zaman ne olacak? Topyekun kentsel dönüşüm askeriyenin orası yapılırsa güzel olacak. Yapılacak mı ne zaman yapılacak geç kalındı. 1999’da deprem oldu. 20 senede ne kadar adım atılmış? 20 sene önce bismillah deyip bu işe başlanışaydı şu an bunları konuşur muyduk? Hiçbir şey geç değildir yeter ki bir ucundan başla.

Doğru dürüst bir kentsel dönüşüm için zorunlu bir yıkım şart görünüyor?
Buranın bir mülki amiri var değil mi? Evimi diyelim ki kentsel dönüşüme sokacağım ben o evime hiçbir tadilat yapmam ne de olsa kentsel dönüşüme girecek. Esenler eğer ki kentsel dönüşüme girecekse hiçbir çivi çakılmayacaktı. Burada arsa alım satımı da olmayacaktı. Şu caddenin genişliği 30 metre. Ben bunu 78’den beri biliyorum. Burada inşaat yapacak abilerimiz inşaat yapmıyordu, yarın öbür gün yıkarlar diye. Siyasi imar affı çıktı, adamlar başladılar evleri yapmaya. Ama o korkuyla 10 sene ev yapmayan oldu. Kentsel dönüşüm keşke olsa. Bir misafirlikten döndüğünde otopark yeri aramam. Alttan asansörüme binerim daireme çıkarım. Bizim hakkımız değil mi bunu yaşamak? Kentsel dönüşüm şart. Yatay bina şeklinde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi.
13 bin nüfus 5’er katlı binalara sığabilecek mi?
Burası olması şart değil ki. Askeriyenin bir sürü yeri var. Kentsel dönüşüm olduğu zaman aynı yerinde kalmayacaksın. Binan, yerin değişecek kura çekilecek. Yeni bir dairede oturacaksın. 20 katlı bina iş değil ki bana göre. Onda da böyle sallanacaksın.

Japonya’da bunun örnekleri var ama?
Evet, biz Japonya değiliz ama bu işi erbabına yaptırmak önemli. Mimarsinan Mahallesi’nin 13 bin nüfusu var. Bir müteahhit çağırdık kaç daire var? 2 bin daire var. 2 bin daireyi bize ver, sen 4 bin mi yapıyorsun ona göre bir proje çıkar. Ona göre buraya bir proje çıkarır. Bir kısmını yatay bir kısmını da dikey hazırlayabilir.