Çürüyen dev!
Çürüyen dev!
İstanbul’da 2000 Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği adaylığı sırasında yaptırılan ve 113 milyon liraya mal olan Atatürk Olimpiyat Stadı, uzun süredir çürümeye terk edildi.
Yapılırken “Yılın her günü yaşayacak” denilen Atatürk Olimpiyat Stadı, sadece iki konsere (U2 ve Garanti Bankası Konseri), 1 Şampiyonlar Ligi finaline sahiplik etti.
Stadyum 2020 Şampiyonlar Ligi finaline de ev sahipliği yapmayı bekliyor.
Bu sürede başka etkinlikler de yapıldı tabi ama büyük kalabalıkları çeken etkinlikler bunlar oldu. 20 yılda kalabalıkları çekebilecek dört etkinlik…
İstanbul gibi yaklaşık 16 milyon insanın yaşadığı bir şehirde, Atatürk Olimpiyat Stadı canlanamıyor. Canlanması için de pek çaba harcanmıyor.
Yeni stadyumlar inşa ediliyor. Eski stadyumlar değiştiriliyor. Tesise ihtiyaç var deniyor ama 113 milyon liralık Atatürk Olimpiyat Stadı, çölün ortasında bir vaha gibi öylece olduğu yerde duruyor.
Alt yapı sıkıntılı, üst yapı sıkıntılı, stadyum sıkıntılı… Üstelik gün geçtikçe Atatürk Olimpiyat Stadı’na harcanan para da artıyor. Bunlar halledilmeyecek konular değil ama kimse taşın altına elini sokmuyor.
Güney Kore’nin başkenti Seul’de ise 1986 Asya Oyunları ve 1988 Olimpiyat Oyunları için yaptırılan 1.421.488 metrekarelik olimpik park, adeta para basıyor.
Halka açılan olimpik park, devletin bir iştiraki olan Korea Sports Promotion Foundation (Kore Spor Teşvik Vakfı), kısaca KSPO tarafından işletiliyor. Şans oyunlarından ve olimpik parktaki etkinliklerden elde edilen gelir, olimpik parkın halka hizmet etmesi için kullanılıyor. KSPO, halka yeni tesisler yapmak, ayrıca eski tesisleri de “Yılın her günü yaşatmak” için çalışıyor.
Olimpik parkta konserler veriliyor. Bu konserlerden her yıl 4 milyon dolar kazanılıyor. Olimpik park yılda 440 bin ziyaretçiyi konuk ediyor. Eski salonlar, halkın hizmetine açılıyor. Atatürk Olimpiyat Stadı’ndan yıllar önce yapılmış bir tesis, modernleştirilerek halka sunuluyor.
Gitmesi ayrı, dönmesi ayrı bir dert olan Atatürk Olimpiyat Stadı’nın aksine Seul’deki olimpik parka, toplu taşıma ve metro sistemleri ile rahatlıkla ulaşılabiliyor.
Spor ülkesi olmak isteyen Türkiye’de bu amaç, birçok konuda olduğu gibi, lafta kalırken, Güney Kore yaptığı hamlelerle adeta bunun dersini veriyor.
Böylece hem Kore halkı spor yapacak tesise kavuşmuş oluyor, hem de devlet yılda 4 milyon dolar gibi bir gelir elde ediyor.
Biz ise çürümesini beklediğimiz Atatürk Olimpiyat Stadı ile 113 milyon lirayı çöpe atıyoruz.
Güney Kore, bu yaptığıyla hem ekonomi hem de tasarruf dersi veriyor. Türkiye ise israfa, sporda da, devam ediyor.