Site Rengi

DOLAR 33,9855
EURO 37,5609
ALTIN 2.752,75
BIST 9.419,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 30°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
30°C
Parçalı Bulutlu
Cum 30°C
Cts 25°C
Paz 24°C
Pts 25°C

“Vefalı çıkarır dostluğun tadını, Vefasızlar alır dostun âhını.”

REKLAM ALANI
17.09.2019
473
A+
A-

Siyaset için belli ideolojiler etrafında toplanan insanların siyasetin dışında oluşan vefa neticesinde siyasi kültür ve yapılanmanın tükenmesine neden oluyorsa ve partiler en çok iki dönem varlıklarını sürdürebiliyorlarsa, bunun adı siyaset değil, iş imkân olanak, imtiyaz sahibi olmak artı aile ve dost akrabaya geçici de olsa ülke nimetlerinden faydalandırmak oluyor kanaatindeyim.
Bugünkü siyasette oluşan müdahaleler, siyasette durağanlığa, siyasetin performansını düşürmeye, neden işte bu vefa anlayışıdır. Eğer siyasette vefa olacaksa bunun en büyük etkisi siyasi kurumun seviyesini yükseltme olmalıdır. Ama günümüzde siyasette vefa; parti idarecilerinin geçmişten beri beraber siyaset yaptıkları dostlarını görevde tutmak olarak değerlendiriliyor. Yakın tarihte yani geçtiğimiz seçimlerde yaşadık.

Durup dururken vefa ile ilgili böyle bir yazı yazmak aklıma gelmedi tabi ki… Bir teşekkürü bile, çok görenler var, var olma nedenlerinin, kıymetini bilmeyenleri, canlandırdım bir an hayalimde Yaşam film şeridi gibi geçerken çok değişik olaylarla karşılaşıyoruz. Bizler yaşam ve saltanat kavgasını hiç ölmeyecek gibi sürdürüp, birbirimizi yerden yere vururken üzülenlerimiz oluyor.
Dünü unutup sanki yarınımız bugün olacak gibi düşünüyoruz. Hiç ölmeyeceğiz, dünyaya taht kuracağız… Dünya senin olsa, ölüm gelince neye yarar? Onun farkında bile değiliz. Aslında tüm bu karmaşanın içinde vefa duygusu yâda kavramı insan kaynakları konusunda bana gelen bir eleştiri ile aklıma geldi ve sözlük manasına bir kez daha baktım,

ARA REKLAM ALANI

Vefa, Arapça bir kelime olup, sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme; sevgi dostluk ve bağlılıkla sebat etme, yetme, yetişme gibi en güzel manaları üzerinde toplayan ifadeler içermektedir. Tüm bu güzel ifadelerin ek olarak bende bir cümle eklemek istiyorum. Vefa sadece kişiye değil zamana karşıda olmalıdır. Yani geçmişimizi inkâr edip, vefasızlık etmemeliyiz.

Bu manalara bakınca vefa kelimesinin her alanda çok farklı benzetmeleri olsa da, en çok akla gelen; yapılan iyiliği kabul etmek ve takdir etmek olgusu yatıyor. Vefalıya da yapılan iyiliği unutmayan deniyor. İnsan ilişkisinde, aile yaşamında ve iş yaşamında yani her yerde ama herkesin en çok hasret duyduğu kavramların başında gelen vefa duygusu, bence sosyal yaşamın içerisinde çok önemli bir yere sahiptir.

Bir siyasi yapılanmada işler ilkeler ve kurallarla, istişareyle şekillenirse, o yapılanmada kesinlikle vefasızlık olmaz. Kabul edelim ki, siyasi yapılanma içerisinde hizmeti dokunanların ayağını kaydırmak ve onları harcamak nasıl ki vefasızlıksa, yeri geldiğinde ve daha iyi hizmet edebilecekler için görev değişikliği yapmak da bir vefanın gereğidir.
Aslında vefa ile ilgili o kadar güzel sözler var ki sayfaları doldurur. Ben bunlara değinmeyeceğim ama sosyal yaşam içerisinde insanın vefasını yitirmemesinin önemini hatırlatmak isterim.

Eğer ki vefa olgusu kaybolursa insanları birbirine bağlayacak hiçbir şey kalmaz. Çünkü karşılıklı ilişkinin devamını sağlayan en önemli unsurların başında bence vefa gelmektedir. Sen yapılanın karşısında anlamsız durduğun zaman o yapılan güzelliğin tekrarı da olmuyor. Yani vefasızlık yapılacak güzellikleri de bitiriyor.

Vefasız insana güvenen insan, er geç bu gerçeklerle yüz yüze kalıyor ve hüsrana uğrayarak hayal kırıklığı yaşıyor. Vefa aslında teşekkür etmek gibidir. Ama o teşekkür bir seferlik değil de yeri geldiğinde sürekli yapılan bir karşılıktır.
Artık öylemi, günümüzde çok az rastladığımız bir özellik oldu vefa… Birçok iyilik yaptığımız ve arkadaş, dost zannettiğimiz kimselerden silleleri yedikçe; nerdesin vefa! Çok uzaklarda kaldın demeye başladık.
Vefayı kimileri, insanın gönlüyle, vicdanıyla, birleşmesi şeklinde tarif etse de ve kimilerince bu tanım eksik gibi tanımlansa da bence güzel bir tanımdır. Doğrusu kalbi ve ruhi hayatı yani manevi dinamikleri olmayan insanlardan vefa beklemek bir hayli zordur.

Vefa kavramında büyüklükte olmuyor. Ben müdür, belediye başkanı, meclis üyesi veya siyasi parti, ilçe başkanı oldum, sen memur kaldın yâda işsizsin, unvanın yok, sana vefa duyamam denilmez. Gerçi günümüzün insanı çok değişken olduğu için anında her şeyi unutabiliyor.
İnsan kaynakları konusunda bir çalışandan gelen şikâyeti okuyunca vefa kelimesine bakmak aklıma geldi demiştim…
Çalışan diyor ki; uzun yıllar birlikte çalıştığım, ailesini bildiğim, yeri geldiğinde her şeyine koşturduğum patronum onun bunun dedikodusuyla beni işten attı. Hatta işten attığı yetmezmiş gibi yasal haklarımı da vermedi. Bende utanarak mahkemeye vermek zorunda kaldım. Çokta mağdur oldum bu haksızlık karşısında ama ben yine de hakkımı helal ediyorum, çünkü bana çok iyiliği oldu diyor. Vefalı davranmak zorundayım diyor.

Bu dertli çalışanın yazısını okuyunca insan kaynakları yönetiminde vefa nasıl olmalı diye düşündüm. Uzun yıllar emek veren bir çalışanına her ne kadar ücretini ve diğer haklarını verseniz de gerekçesi sağlam olmayan bir nedenle iş akdini fesih etmek vefasızlık değil midir?
İnsan kaynakları gözüyle bakınca bunu daha iyi anlayabiliyorsunuz. Performans değerlendirme sürecinin çıktısında başarıyı değerlendirmek gerekmiyor mu? Eğer bunu yapmazsanız bu çalışana vefasızlık değil midir? Aslında iş yaşamı ve siyaset ile vefayı bir süreç olarak ele almak ta gerekebilir. Mükemmellik modelinde çalışanı takdir edilmesi kriterini biz kendi kültürümüzde çalışana vefalı davranmak olarak değiştirebiliriz.

Hal böyle iken, siyasi parti içersinde her kademede görev almış, gecesini gündüzüne katmış tabiri caizse kurşun asker misali verilen görevi nöbet adetmiş vukuatsız, sonlandırmış olan ve işçi gibi işini layıkıyla yerine getirmiş yapmış insanlara yapılan vefasızlık ağrıma gidiyor. 

Sonuç olarak vefasızlığın her türlüsünün yaşandığı toplumumuzda vefaya öylesine ihtiyacımız var ki…
Vefa aile, dost, arkadaş ve iş yaşamı ilişkilerinde insanları birbirine bağlayan en önemli değerdir. Bu duyguyu özenle korumalı ve yaşatmalıyız.
Vefalı insanlar ile güzel yarınlar dilerim.

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.