Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Üçüncü göz

REKLAM ALANI
17.09.2019
426
A+
A-

Kalp gözüyle görmek anlamına gelen bir sufi hikâyesidir bugün size anlatmak istediğim.

Sufi’nin biri hastalanır arkadaşları onu hekime götürürler. Hekim şikâyetin nedir diye sorar. Sufi şaşırarak hekimin yüzüne bakar. Durumu fark eden arkadaşları hemen devreye girerler ve hekime: “O hayatta hiçbir şeyden şikâyet etmedi, ona “Neren ağrıyor diye sormalısınız!” der.

ARA REKLAM ALANI

Evet, sevgili okuyucularım.

Bir buğday tanesi henüz ot halindeyken bir işe yaramaz. Olgunlaştığında ise onu değirmende öğütmek gerek. Öğütülsün ki iş görebilsin.

Bizler de hayatta anamızdan, babamızdan, hocalarımızdan öyle azarlar işittik ki, yerin dibine girdik tıpkı bir tohum tanesi gibi. Her tohum tanesi gibi vakti geldiğinde çiçek açtık. İşte o zaman anladık azarlanmanın utanmanın nedenini. Belki de o zaman aldık ödülünü.

Anlayacağınız hayat budur işte.

Bence iki önemli ders vardır hayatta. Biri bilgi diğeri ise bilmektir. Bilgi kolay, beyninize yükledikleriniz size geri döner. Havanın, toprağın, suyun formülü bütün dünya ülkelerinde aynıdır değişmez.

Antibiyotiğin bileşimi aynıdır değişmez. Yedi renk, renkler ve zevkler farklı olsa da her yerde aynıdır. Yedi notanın kendine özgü çıkardığı ses aynıdır değişmez.

Fakat farklı farklı müzikler yapılır. Farklı düşüncelere sahip olsa da, beyinin anatomik yapısı aynıdır değişmez.

Oysa bilmek hayatta aldığımız en önemli derslerden biridir. Adına memnuniyet sanatı da diyebiliriz bunun.

Düşünün! 

Farklı sanat dallarıyla ilgileniyor, farklı mesleklerle uğraşıyorsunuz. Farklı görüşlere sahip olsanız da insanları bir araya toplayan sunduğunuz eserlerdir. Bu memnuniyet sanatıdır. Bilgi sizi âlimliğe, Bilmek ise arifliğe götürür.

İnsan arif olunca kendi özüne ulaşır. Kendi özüne ulaşan insan bencil ve egoist düşüncelerden uzaklaşır. Vatanına toprağına, insanına her şeyine sahip çıkar.

Toprak hızlı yağan yağmuru nasıl emmez ise insan da hızla gelen yağmurdan kaçmaya kalkar mutlaka. Fakat kalp kendince onuru olan düşünceyi içine hapseder. Ve asla vermez! İşte bu kalbin gösterdiği bir adalettir.

Malumunuz, Avrupa’nın en büyük adalet sarayı ülkemize yapıldı. Tabeladan öyle okuyorum. Yapılan Adalet Sarayı her ne kadar büyük olursa olsun, dünyadan büyük değil!

Oysa insanın içinde ki adaletin dünyadan büyük olması gerekir. İşte bilgi ve bilmenin arasındaki fark budur.

Gemiye binen gramer bilgini, kaptanın gramer bilmediğini anlayınca: “Eyvah der gitti ömrümün yarısı” Fakat deniz kabarmaya başlayınca bu kez kaptan bilgine: “Yüzme biliyor musun?” diye sorar. Bilmem cevabını alınca: “Eyvah der gitti ömrünün hepsi!”

Mevlana’ya göre kâinat tek ve tüm birliktir. Ve o birlik her an yeniden yeniye yaratılmaktadır. Bu bir hayal değil gerçektir. Rengi ışık gösterse de, aldatmaca ışıklara kanmayalım.

Eğer üçüncü gözünüz varsa, gönülden doğan hayal rengi yücelikler ışığı ile görürsünüz. Kararan kalplere karşı ışığınız bol olsun!!!

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.