“O” ne derse o olur
Rabbimiz Yüce Kitabımızda “Bir şey dilediği zaman. O’nun buyruğu sadece, o şeye «Ol» demektir, hemen olur. Her şeyin mülkü kendi elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz.” (YASİN S. 82 ve 83. Ayetler) buyurmaktadır.
Bilimin inancı desteklediği, Allah’ın ayetlerini her geçen gün açıkladığı ilginç bir yüzyılda yaşıyoruz! Tüm karmaşalarına rağmen bilim, aydınlanma, yeni bakış, yeni görüş aklıselim açısından iyi değerlendirilirse çok kıymetli ve de çok anlamlı keşiflerin yaşanmasına ve Allah’ın kudretinin kabullenilmesine vesile oluyor.
Bilim kara delikler ve evrenin sürekli genişlemesine neden olan kara enerji hakkında henüz temel bilgilere ulaşamadı. Oysa Rabbimiz bilimin ispatlamaya çalıştığı şeyleri yüzyıllar öncesinden beyan buyurmuştu! “Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.”( ZARİYAT S.47 Ayet)
CERN’deki bilim adamları ekibinin başkanı Jos Engelen, “Tanrı Zerrecikleri” nin varlığının ispat edilmesinin, insanoğlunun “Tanrı’ya muhtemelen en çok yaklaştığı” an olacağını söylüyor. Lakin ülkemizdeki bazı bilime tapan cahiller hala bu kadar hesaplı ve kitaplı gerçeği tesadüfe dayandırarak geçiştirmeye çalışıyor.
Maddeden enerji oluştuğu ispatlanmışken enerjiden madde oluşumunu izah edemeyen ve bingbang teorisindeki “ol” emrini keşfedemeyip teori üzerine teori kuranlar ancak ve ancak inadi bir küfre kurban gitmiş olanlardır.
Bu kadar hesaplı ve nizamlı evreni tesadüfe dayandıranların insan eli, aklı ve fikri ile yapılanları kabul etmemesine şaşmamak lazım.
Bazıları ne hikmetse yalan yanlış yaptıkları şeylere bile körü körüne itaat ve kabulleniş bekliyor. Kimden bekliyor; artık bilim diye taptıkları şeyler bile tek bir yaratıcı varlığını kabul noktasına gelmiş olmasına rağmen bu hakikati kabul etmeyenlerden bekliyor. Hem de yanlışlar ile dolu olan doğrularına!
Bu boş bekleyişe birde Allah’ın bir hesabı vardır gerçeği ile doldurma gayreti de boş beleş bir çalışmadır! Ol deyince her şeyi olduran Rabbimizin yapamayacağı bir şey yoktur. Her türlü hesabın ve hesap gününün rabbidir. Lakin kul olarak yarattığı ve bunun gereğini yapmayanların, sinsi hesaplar kurup, Allah’ın da bir hesabı var demeleri küfrün ve şirkin bir başka boyutudur.
Tevekkül boyutundaki yanlış anlama ve uygulamalar irade ortaya koyma noktasında da yaşanıyor. Haşa Rabbimiz birilerinin kararlarını planlarını uygulama makamı. Hem de Rabbimizin emrine muhalif hareketlerin uygulanması konusunda.
Rabbim Yüce Kitabımızda “Ey iman edenler, eğer siz Allah’a (Allah adına İslam’a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır.”(Muhammed Suresi, 7. Ayet)
Her türlü zalimle müttefik olup, her türlü şecaati uygulayıp, her türlü melanette parmak izi bırakıp sıkıştığı zaman Allah’ında hesabı vardır deyip gizli kapaklı hesaplarını kapatmaya çalışanlar boşu boşuna beklemeyin yardım gelmeyecektir. Yardım zannettiğiniz şeylerde belanızın artmasıdır.
Allah kâfirlere bile mühlet verir ama zalimleri amansızın yakalayıverir. “O” ne derse o olur, zalimler er veya geç cezasını bulur.