Kayıtsızlık
Cenab Şahabettin bir sözünde derki: “İnananlar kadar inanmayanlarda bir şeye hizmet ederler. Asıl düşman kayıtsızlardır. Kayıtsızlığın nirvanasının yaşandığı bir dönemdeyiz.
Geçenlerde gelen bir mailde aşağıdaki alıntıyı görünce bu kayıtsızlık aklıma geldi. Mail şöyle:
Fatih’in BEDDUASI
”Fatih İstanbul’u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler.
Huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler.
Niçin hapsedildin diye sordular?
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remilde İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin’in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti.
”Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş…”
Bunun üzerine Fatih de İstanbul’un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
”İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak…”
Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak; ‘İstanbul’da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar!’ diye beddua etti.”
Kaynak: A. Süheyl Ünver, “İstanbul Risaleleri”
Yayınlayan: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Mailin içeriği doğru mudur? Fatih remil attırmış mıdır, pek zannetmem. Ama bir menkıbe olarak bugünkü bir gerçeği ortay koyuyor. Emlak alıcılarının birçoğu yabancı uyruklu! Alıcılar bizim lügatimize ve anlayışımıza göre ecnebi sınıfında olmasalar bile yarın bir gün ecnebilere satılmayacağının garantisi yok. Ne de olsa Tanzimatı andıran AB müktesebat dayatmaları ile gavura gavur demenin yasaklandığı günlere doğru gidiyoruz.
İstanbul da konut stoğu fazlasına rağmen inşa faaliyetleri ve satışları devam etmektedir. 2023 İstanbul nüfusunu 25 milyon hedefleyenler ve öngörenler bunu hangi gerekçe ile yapıldığı sorusuna Pekin ile kıyaslayarak cevap veriyorlar. Aynı kişilere Çin nüfusu ve yüzölçümü sorulduğunda işi pişkinliğe vuruyorlar.
İşin başında dediğimiz gibi; bu absürtlüğe inananlar ve karşı gelenlerden çok kayıtsız kalanların çok olması bu şehri İstanbul’a ihanet oluyor.
Yaşadığımız şehre ihanet etmeyelim, çevremizdeki olaylara kayıtsız kalmayalım.