Cihad

Abd de metro istasyonlarında asılması beklenen ilanda “Uygar insanla vahşiler arasındaki savaşta, uygarları destekleyin. İsrail’i destekleyin, cihadı yenin.” deniyor. Katillerin, barbarların ve vahşilerin yenmek istediği cihad ne demektir?

Cihad Arapça “cehd” kökünden türemiş bir kelime olup güçlüğe ve meşakkate katlanmak, gayret etmek, bir işi yapabilmek için bütün imkânlarını kullanmak anlamına gelir.

İnancımıza göre; iyinin, faydalının, adaletin ve doğrunun toplumda yaşanır hale gelmesi için bütün gücümüzle çalışma mecburiyetimiz adıdır cihad. Cihad kelimesi Kuran ı Kerimde kelime olarak 60 yerde geçmesine rağmen mana ihtivası ile 544 ayette geçmektedir. Konunun önemine binaen namaz ile ilgili ayetlerin sayısı 87 dir. Tirmizi kaynaklı bir hadis i şerifte Peygamber Efendimiz “ İşin başı İslam, direği namaz, zirvesi Cihad” buyurmuştur.

Cihadın dört farklı boyutu vardır:

1-Sosyal Boyutu-(Yakınlara Hizmet, Haksızlıklarla mücadele vb.): “Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.” Ankebut S.69.Ayet

2-Entelektüel Boyutu-(İçtihad, tefekkür): “ Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminde bir gurup dinde (dinî ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar.” Tevbe S.122.Ayet

3-Psikolojik Boyutu-(Zühd,takva,mücahede): “”İki göz vardır, onlara ateş değemez: Allah için ağlayan göz ile, Allah yolunda uyanık sabahlayan göz.”(Tirmizî, Fedâilu’l-Cihâd 7, (1632).

4-Müdafa Boyutu-(Kıtal,harp,muharebe,mareke) : “Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır”. Mumtehine S.9.Ayet

Cihad kelimesinden her dönem zalimler korkmuştur. Zalimlerle birlikte onlara işbirlikçilik yapanlar ya da ne olduğunu bilmeyip balığın suya kızmasındaki zeka özrüne sahip Müslüman olduğunu iddia edenler de bu kelimeye kızmıştır.

Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı bir cihad hareketidir. Bunun ne manaya geldiğini bilen zalim emperyalistler Müslümanları kâfir yapamayacaklarını bildikleri için bizim din anlayışımızı, bunun içinde de ilk önce dinin her daim kendini tazelemesine, dış mihraklara karşı korunmasına öncülük eden cihad fikrini iğdiş edip onu kötü göstermeye çalışmışlardır. Maalesef başarıda sağlamışlardır.

Onlar biliyorlardı ki İslami uyanış direniş ile olacaktır. Bu direnişi kırmak için âlimleri bozdular ya da bozuk âlimleri pazarlayıp parlattılar bununla da yetinmeyip kendi yandaşlarının sahte kahramanlıkları ile toplumları uyuttular. Etraf muhafazakâr demokrat doldu. Neyi muhafaza ediyorlarsa!

Abd , İsrail ve haçlı İttifakının bu kelimeye alerji duyması gayet normaldir. Terör odaklı, emperyal odaklı zihniyet her şeyi kolayca halletmek ister. Cihad başlı başına bir uyanış ve direniştir. Ama onların kelimeye başka anlam yükleyerek bize angaje etmeye çalıştığı terör ifadesini cihad hiçbir zaman kabul etmez. “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez” Bakara S.190.Ayet

Şu anda cihad adına terör yapanlara bir bakın bunların temelinde de Afganistan savaşında abd ile ortak hareket eden, onlardan eğitim, para, silah alan yada abd emperyalizminin kuklası şarlatan rejimlerin sahte din pazarlama taktiklerine kendini kaptırmış safları göreceksiniz.

Günümüzde mücahitlerin müteahhit olduğu dönemde, yalakalıkların binin bir para olduğu dönemde, yaptıkları saçmalıkları hainlik yapıyorlar diye savan beceriksizlere karşı “Cihadın en üstünü zalim sultana karşı hakkı söylemektir” hadisi gereğince doğruları söylemekten geri kalınmamalıdır.

Küresel zalimlerle işbirliği içinde milletin gazını almayı ve parotener olmayı marifet olarak sunanları mücahit ve kurtarıcı zanneden zavallı Müslümanları uyandırmak öncelikli cihad hareketidir. Temizlik kapının önünden başlar. Cihad her şeyden önce hakkı batıldan ayırma hareketidir. Hakkı zulme bulama ve bulaştırma batıldan beslenip takva takılma soytarılığı değildir. “Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah’ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarını görür.”ENFAL S.39.Ayet

Direniş kırıcılara, zulme meyledenlere, dünyalık peşinde koşanlara inat cihadın en önemli görev olduğunu bilerek, cihad görevinin zamanı olmadığını her zaman yapıldığını ve bütün görevler belli bir miktar ile sınırlı iken cihad görevinin gücümüzün sonuna kadar yapılması gerektiğini unutmamalıyız. Cihad, dünya ve ahiret mükâfatlarının ana kaynaklarından biridir. En önemlisi cihad arzusu taşımamak nifak alameti ve münafıklık şubelerinden biridir.

Tefekküründe cihad olduğunu bilerek cehalet ile olan savaşımızı hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda cihada çıkın.” denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki ahiretin yanında ancak pek az bir şeydir. Tevbe S.38.Ayet