Çelişkiler Matrisi
Matris genel bir açıklamayla, toplanabilir veya çarpılabilir soyut miktarlar tablosudur. Çelişki hem doğru hem yanlış önerme, tenakuz demek olup hepimizin içinde yaşadığı güncel sosyal olayların genelidir.
IMF borçlarını ödeyip ona borç verecek halde olduğumuzu söyleyip, emekli yaşını ötelemek ve emekli maaşlarını verememekten bahsetmek çelişki değil midir?
Laiklik dinsizliktir dedikten sonra BOP görevi gereği olsa gerek Arap Baharının bahar sarhoşluğundaki Müslüman kardeşlerine laiklik ve ahlak ve maneviyattan uzak diziler ihraç etmek çelişki değil midir?
Sıfır sorun diye adlandırdığın dış siyasette sorunlar yumağında boğulmak ve tüm olumsuzlukları Yeni Osmanlı oluyoruz diye sunmak çelişki değil midir?
30 yıldır var olan terör meselesini çözemeyip çözüm üretmek, sonuca varmak yerine kendine yapılan komplo gibi gösterip sıyrılmak, teröristler ile Oslo’da oturup görüşüp çözdük belini kırdık deyip hala bir çözüm üretememek çelişki değil midir?
Bu arada terörü destekleyenlerin başında abd ve ab ülkeleri var iken ve bunlar ile kanka olup ikinci derecede suçlu olanlara dayılanmak çelişki değil midir!?
İşte daha da sıralayabileceğimiz bu kadar çelişkiyi alır tüm atraksiyonlarını kendi kurguladığın çerçeveden tablo yapıp matris haline getirince çelişkiler anlaşılmaz olur. Bu matris dış kaynaklı güçlerce desteklenip başka çıkar yol yokmuş gibi gösterilip determine edilince belirli bir yola girilmiş olur!
Determine katsayısı bazen bir çuval geçirme bazen de beyzbol sopası olabilir. Bu kaderin cilvesidir! Ama self determinasyonun ruhuna Fatiha okunmuş olur.
Çelişkiler Matrisinin ne olduğunu bilenler yenilik olarak öne sürülen fikirlerin aslında bazı ana temaların değişik isimlerde tekrarından başka bir şey olmadığını da bilirler. Tanıdıkları eski kafalı kifayetsiz muhterislerin yeni diye sunduğu saçmalıkların anlamsız olduğunu hemen keşfederler.
Tarihi olaylar suyun suya benzediği kadar birbirine benzer. İstesen de istemesen de değişim varken, dejenerasyonu değişim olarak sunanlara aklıselim ile bakanlar güler geçer.
Çözümsüzlük çözüm değildir diye başladıkları hiçbir sorunu çözemediler. Sorunların çözümü için önerilen yöntem yeni sorunları çıkarttı ve bu durum ise bir çelişki zinciri oluşturdu. Zincir prangaları oluyor!
Halkımız hükümetin ekonomi politikasını, komşular ile olan ilişkilerini mesela Suriye politikasını tasvip etmiyor, terör noktasında gelinen noktadan zerre kadar memnun değil. Ama buna rağmen hükümeti destekliyor bunun nedeni çelişkilerin matris olarak halkımıza sunulması iktidarda iken bile muhalefet yapılıyor edası ile konuşuluyor olunmasıdır.
Daha açıkçası Şener Şen ile İlyas Salmanın bir filmi vardı Şener Şen her seferinde “hele sor bakayım ben niye yapmışım diyerek” İlyas Salmanı kandırıyordu. Şu an iktidarda aynı taktiği uyguluyor. Zam yapıyor istemeyerek yaptık diyor yâda vergi düzenlemesi yaptık diyor olmadı bunu sizin iyiliğiniz için yaptık diyor eğer böyle yapmaz isek 2001 krizi gibi kriz olur deniyor.
İşin aslı şu anki kriz 2001 dekinden büyük, makro ve mikro rakamlar ile piyasa bunu söylüyor! Çek ekonomide anlamsız hale geldi, dış ticaret açığı her türlü düzeltme ayaklarına rağmen kapanmıyor. Zamlar aldı başını gidiyor.
Ama kaynağı belirsiz sıcak para ve nasıl milyarder oldukları belli olmayanların medya üzerindeki etkileri ve ilimlerini makamlarını dünyalık karşılığı satanlar yüzünden gerçekler saklanıyor.
Çelişkiler matrisinden karmaşa kuramları kurduğunu zannedip karmaşa efendiliğine soyunanlar, içine düştükleri belirsizlik çukurundan çıkamayacak ve aslına dönme çabasına bürüneceklerdir.
Değişim deyip anaforda dejenere olanlar er veya geç geleneğin asil gölgesinde gölgelenmeye veya gelenek ağacından bir yaprak kopartarak serinlemeye çalışacaklardır. İşler umdukları gibi gitmez ise zincirler ile yaptıkları prangalar yüzünden “hasretinden prangalar eskittim” diyerek yine suçu başkalarına atacaklardır.
Gelenek ağacı kökleri sağlam bir şekilde büyümeye devam ediyor… At ile fili karıştıranlar ya da şah iken şahbaz olanlar satranç oynadığını zannediyor.