18 MART
Tarihimize baktığımızda, bizi biz yapan ve bizi tüm dünyaya tanıtan birçok zaferler vardır. Bunlardan biri de 18 Mart Çanakkale zaferidir.
18 Mart sadece Çanakkale’nin değil tüm Türk Ulusunun kurtuluş günüdür.
18 Mart Türkleri tarih sahnesinden silme arzusundaki batının bu hevesinin kursağında kaldığı gündür.
18 Mart Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş harcının atıldığı gündür.
18 Mart batının İstanbul başkentli yeni Bizans devleti kurma hevesinin sona erdiği gündür.
18 Mart siperlerden atılan mermilerin havada çarpışarak birbirine kaynadığı gündür.
18 Mart göğüs gögüse savaşlarda Türk askerinin gösterdiği kahramanlık öyküsünün doğduğu gündür.
18 Mart Türk ulusunun içinden Mustafa Kemal gibi bir dahinin doğduğu gündür.
Cepheler arasındaki mesafe o kadar dardır ki, her iki tarafın askeri adeta elini uzatsa birbirlerinin elini tutabilecek gibidir.
18 Mart ayağına giyecek çarık bile bulamayan ve yalınayak cepheye koşup vatanını kurtarmak için c anını dahi hiçe sayan bir ulusun destan yazdığı bir gündür.
18 Mart Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ünlü Çanakkale şiirinde belirttiği gibi binlerce kafa,kol ve bacağın adeta havada uçuştuğu bir günün doğurduğu zaferdir.
18 Mart yiyecek kuru ekmeği zor bulan, üzüm hoşafı ile karnını doyurduğunu zannedip bu duygu ile düşmanın üzerine atılan kahraman Türk milletinin tarihi yeniden yazdığı bir zaferdir.
Böyle bir zafere başka ulusların tarihinde rastlamak mümkün değildir. Dünya durdukça da rastlanamayacaktır.
Tarihi olaylar ulusların hayatında çok önemli yer tuttuğu gibi aynı zamanda ders alınması gereken olaylardır. Bu açıdan 18 Mart zaferi millet olarak birlik beraberliğimizin sağlamlaştırılması için ibretle hatırlanacak bir gün olmalıdır.
Bu zafer Batının Türk Milleti ve yurdumuz üzerideki bitmek tükenmek bilmeyen emperyalist heveslerinin her an hatırlanarak hareket etmemizin gerekli olduğunu aklımızdan çıkmaması gereken bir gün olmalıdır.
Bu zaferi tarihimize kazandıran ve bu gün üzerinde yaşadığımız toprakları bize kazandıran Başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm isimsiz şehit ve Hakkın rahmetine kavuşmuş gazilerimizi minnet ve şükranla anmanın hepimiz için bir vatan borcu, bir insanlık borcudur.
Bize emanet ettikleri bu kutsal topraklarda rahat uyusunlar. Onların bu emanetlerine daima sahip çıkacak ve hiç bir zaman, düşman çizmesinin bu topraklara basmasına izin vermeyeceğiz.