Önemsiz Olmanın Önemi

İki ülke arasındaki ticarette küçük olan ülkenin daha çok kazanacağına dair bir teoridir. Şöyle ki; iki ülke ticaret yapmaya başladığında; ikisi eşit büyüklükte, aynı zevklere ve tercihlere sahip ülkeler olduklarında ticaretten kazancı eşit olarak paylaşacaklardır.

Ancak bir ülke diğerine nazaran daha büyükse, uluslararası ticaret hadleri büyük ülkenin iç ticaret hadlerine çok yakın olduğu için küçük olan ülke bu ticaret işleminden daha çok kazanır. Ayrıca bu tür dış ticaret esnasında küçük ülkeler teknolojik gelişmelerden ve diğer bazı dışsallıklardan da faydalanır.
Bunun böyle olduğu ülkelerde genellikle bu sıradan ve doğal olayı kendi başarıları görenler olur bu ülkelerde yanaşma kültürü ve iş bitiricilik hâkim olur.

Aslında önemli bir şeyler yapılmamaktadır. “Ciro artışı etkisi” globalleşme gibi afili laflar edilir ama az olsun öz olsun gibi kadim sözler ve onu söyleyenler dışlanır. Fakat her ciro artışı kâr getirmez ve firmalar yüksek cirolar elde ederken de batabilirler!

Ülkemize ve çevremize bir bakın son beş yılda kaç esnaf kepenk kapattı gidin esnaf odası başkanlarına sorun. Gidin araştırın kaç tane büyük firma besicilikten elini çekti ve kaç firma yurt dışında üretime başladı.

Bu tür ülkelerde sadece gün kurtarılır transit ticaret bile ihracattan sayılır, ihracat rekorlar kırarken ithalattan bahsedilmez iç karlılık ve verimden hiç bahsedilmez. Her şey açık verir ve yalan rakamlara sığınılır. Rakamlar ile koca koca adamlar yalanlar söyler. Mesela şu tohum meselesi ve GDO’lu gıdalar meselesi. Biz tohum ihracat ediyoruz ithal etmiyoruz diyen haysiyet yoksunları kendi rakamlarını okumuyorlar mı acaba? Kemal Özer beyefendinin yazısından alınan aşağıdaki satırlar resmi vesikalardan alınmadır.

“Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın 08.07.2010 tarih ve 27117 sayılı resmi yazısı, 2010 yılına ait olanlar ise yine DTM’nın 06.01.2011 tarih ve 00638 sayılı resmi yazısıdır. Devletin resmi verilerine dikkatle bakınız. 2009’da sadece 17 milyon 618 bin dolarlık tohum ihraç eden Türkiye, buna karşın 132 milyon 214 bin dolarlık tohum ithal etmiş. Sıkı durun…

2010’da ise Tarım Bakanlığımız ve tohumcularımız uçuşa geçmiş ve 161 milyon 308 bin 971 dolarlık tohum ihraç ederken, tam tam tam 1 milyar 489 milyon 549 bin 847 dolarlık tohum ithal etmişler!” Başbakan bu işleri yapanları kamera önünde azarlıyor ama ne hikmetse görevden almıyor! Önemsiz olmanın önemi bu mudur acaba!

Önemsiz olmanın önemini abartıp çağ atlandığını söyleyenler ülkeyi borç batağına ve üretimsizliğe itiyorlar(Merkezi yönetim brüt borç stoku 30 Kasım 2010 tarihi itibarıyla 465,5 milyar lira olarak gerçekleşti).Yanaşma kültürü ile hâkim oldukları kitleleri de afyonlayıp her şeyi günlük gülistanlık gösterenler işsizliğe çözüm bulamıyor.

Enflasyon rakamlarını istedikleri gibi çıkartıp memur ve işçi zammını onun üzerinden verirken zamları ve tarhları enflasyonun en az 2 katı olarak uyguluyorlar.
Önemsiz olmanın önemini önemli bulanlar tavuk gibidir. Ufacık yumurtayı çıkartırken ortalığı velveleye verirler! En büyük harcamaları reklam gideri ve PR çalışmalarıdır bütçelerine bakınca hemen fark edersiniz.

Eğer insanları düşündüklerine inandırırsanız, sizi severler. Gerçekten düşündürürseniz, sizden nefret ederler!

Engellilere ulaşmamızı neler engelliyor yazısından sonra bez pankart asarak kapak toplama kampanyası başlatan Esenler Belediyesi yetkililerine teşekkür ederim!