Korist Osman Bölükbaşı:Sanatçı da futbolcu da seyirci ister
Yavuz Selim Mahallesi Muhtarlığı Türk Sanat Müziği Korosu’nun koristlerinden ve aynı zamanda Esenler’de esnaflık yapan Osman Bölükbaşı sanatçıları futbolcuya benzetiyor. “Nasıl futbolcu boş tribün istemezse, sanatçı da öyle” diyor. Şimdiye kadar bir çok koroda yer alan ve bir çok müzik aletini çalabilen Osman Bölükbaşı ile yaptığımız söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Osman bey önce okuyucularımıza sizi tanıtabilir miyiz?
Ben Osman Bölükbaşı, 1960 doğumluyum. Esnafım. Esnaflıktan vakit kaldıkça da kültür- sanat faaliyetlerine katılıyorum, böyle ufak – tefek etkinliklere katkı sağlamaya çalışıyorum.
Bu koro ilk deneyiminiz mi?
Biz daha önce Esenler Rumelililer Derneği’nde idik. Orası dağılınca, muhtar bizi buraya davet etti. Davete icabet ettik. Yani güzel bir etkinlik oluyor. Bütün vatandaşların gelmelerini isterim. Gelirlerse daha güzel olur. Artık dördüncü, beşinci konserimiz oluyor bu arada. Herkesi bu konserlere beklerim.
Bizim çalışmalarımız gayet güzel oluyor. Haftada bir gün pazartesi toplanıyoruz. Sağ olsun muhtarımız davet ettikçe tüm etkinliklere katılmaya çalışıyoruz. Daha öncesinde de yaklaşık 7-8 yıl Rumelililer Derneği’nde çalışmalar yürüttük. Yönetim değişince başkan koroyu dağıttı. Koro dağılınca da muhtar bizi davet etti, biz de buradayız artık.
Rumelililer Derneği’nde dağılan kadro, burada tekrar birleşti diyebilir miyiz?
Oradan gelen arkadaşlarımız var, dışarıdan gelen arkadaşlar var, gayet güzel bir grup olduk artık.
Koro kaç kişiden oluşuyor şu an?
Dönem dönem bu sayı tabi değişiyor. Şu an çalışmalarımız pazartesi akşamları olduğu için, sayıda azalma tabi olabiliyor. Ama bazen 25 kişi oluyoruz bazen 30 kişi oluyoruz, bazen 40. Dönem dönem değişiyor.
Gayet kalabalıksınız anladığım kadarıyla
Tabi bizim kalabalık olmamız ayrı, seyircilere bağlı bu. Seyirci ne kadar gelirse, ne kadar dinlenirsek o kadar kalabalık oluruz. İlk konserimizde seyirciler az denecek sayıdaydı, ikincide çoğaldı, üçüncüde daha da çoğaldı.. Böyle böyle sahne dolacak, sahne dolarsa biz de moral buluyoruz. Futbolcu gibiyiz aynı. Futbolcu boş tribüne oynar mı? Oynamaz. Ama seyirci olursa, daha güzel etkinlik olur, daha güzel sohbet, muhabbet, şarkılar olur.
Daha önceki konserler nerelerde oldu?
İbrahim Turhan Lisesi, Esenler Dörtyol Meydan, Bayrampaşa’da konserlerimiz oldu.
Dinleyici kitlenizden bahseder misiniz biraz?
Genelde burada Rumeli insanları yaşadığından hep bana “Rumeli müzikleri ne zaman çalacak?” diye soruyorlar. Ben de diyorum ki, koro bittikten sonra çalacağız. Türk Sanat Müziği’nin de çok seveni var. Halkımız geliyor işte yavaş yavaş.
Muhtarımız sağ olsun, böyle etkinlikleri çok seviyor. Türk Sanat Müziği haricinde mahallede bayağı etkinlikler de yapıyor. Böyle aktif olduğu için vatandaş geliyor hep seyretmeye.
Sizin rol aldığınız etkinlikleri öğrenebilir miyiz?
Ben, Osman Bölükbaşı olarak birçok etkinliğe katılıyorum elbette. Esenler Esnaf Odası Başkanı bir Mehter Takımı yaptı. Orada üç ya da dört kere etkinlik düzenlendi sanırım. Ben de sancak taşıdım mesela. Esenler Rumelililer Derneği’nde çalıştım. Birçok konsere gittim orada da.
Sizin korodaki yeriniz nedir?
Ya şimdi herkes haddini bilecek. Haddini bilmeyenler de çıkıyor oraya, herkes bir şey söylüyor ama ben koroya eşlik ediyorum, yani koristim. Ben solo söylemem.
Çalabildiğiniz çalgı aleti var mı?
Açıkçası çalmadığım çalgı aleti yok benim. Ben hepsini çalıyorum. Bizim bir folklor ekibimiz vardı, Esenler Rumelililer Derneği’nde; orada flüt, klarnet, keman, darbuka çalıyordum. Yani çalabildiğim birçok çalgı aleti var.
Çalarken kendinizi en iyi hissettiğiniz enstrüman hangisi diye sorsak?
Akordeon. Ama onu da çalmak marifet tabi. Mütevazı olmak gerekirse de orta seviyede çalabiliyorum onu da.