Terör ve Anarşi
Ülkemizde terör ve anarşi kavramı içi içe girmiş kavramlardır. Terör latince “terrere” kelimesinden gelmekte olup korkutmak, dehşete düşürmek, korkutup kaçırmak, caydırmak gibi anlamları vardır. Korkudan titreme veya titremeye sebep olma halidir.
“Anarşi” kuralsızlık anlamına gelen “anarchos” kelimesinden türetilmiş “başsız, yöneticisiz” anlamına gelir. Anarşi otorite yoksunluğundan veya otoritenin ve diğer yönetim mekanizmalarının tanınmamasından doğan düzensizlik durumu” olarak tanımlanmıştır.
Kelime anlamlarına bakacak olursak terör ve anarşinin olabilmesi için kötü bir yönetim ve yöneticilerin otorite kullanımında sıkıntı yaşaması olduğu görülecektir!
Tarihsel süreçte “sicarinler” ve “haşhaşiler” ile başlayan terör, modern olarak ne gariptir ki Fransa’da ilk tohumlarını atmıştır. Jakobenlerin övgüsüne mazhar Robespierre ile Fransa da başlayan “Terör rejimi” ile devletlerin de terör yapabileceği gösterilmiştir.
Kimse pek dillendirmese de kolonicilik ve köle tacirliği de başlı başına bir terör ve anarşi olayıdır.
Terör ve anarşi bir doktrin veya ideoloji değildir! Bir hareket tarzı ve metottur. Bu yüzden tüm dinlerde, tüm toplumlarda, tüm siyasi düşüncelerde görülmektedir. Marksist ve Leninist örgütlenmelerde görüldüğü gibi Nazilerde ve İtalyan faşistlerinde de görülmektedir!
Terör konusunda çok çeşitli tasnifler yapılmıştır. Grant Wardlaw terörü amaçları açısından ayırmış ve bana göre olayın felsefesini bu tanımlamalar ile iyi analiz etmiştir.
Amaçları açısından terör:
Şahsi Amaçlı Terör: Bu kapsama tüm adi suçlar dâhil edilebilir.
Askeri Amaçlı Terör: Gerilla operasyonları ve özellikle emperyalist ABD ve İsrail’in onların deyimi ile Ortadoğu bizim için ise ön Asya’da uyguladığı her türlü harekât ve operasyon bu kapsamdadır.
Politik Amaçlı Terör: Psikolojik savaş olarak kendini gösterir. Algı üzerine kurularak belli zamanlarda yalanlar ile desteklenerek yapılır. Bu konuda Lenin teröre iyi hizmet etmiştir! “Fikirler silahlardan daha güçlüdür. Biz düşmanlarımızın silah sahibi olmalarına izin vermedik, neden fikir sahibi olmalarına izin verelim ki?”
Lenin için atfedilen ama kaynağı net bilinmeyen “Bir insanın ölümü trajedi olurken, milyonlarcasınınki istatistik kalıyor” sözü de başlı başına terör felsefesidir…
Akla karşı terör ve zordan daha kolay zafer kazanan bir şey yoktur diyen Hitler askeri ve politik terörü tüm dünyaya göstermiştir!
İkinci Dünya Savaşı sonlandıran Hiroşima ve Nagazaki de devlet terörü kavramını uluslararası terör boyutuna taşımış olarak karşımızda durmaktadır! Japonya’nın teslim olacağı biliniyorken “Yeni Dünya Düzeni” kurma adına bomba atanlar ve doktrinini bomba atarak dünya düzenini kuran zihniyet, kurduğu düzendeki tüm anarşi ve terörden de sorumludur. Bu sorumluluğun farkında olarak Asya’dan Amerika kıtasına, Afrika’dan Asya kıtasına terörü taşımışlar ve gelişimini sağlamışlardır!
Son bir iki aydır ülkemiz ve Avrupa’da var olan terör olayları bu zihniyetin eseridir. Sömürü ve insanları ayrıştırıp bölmeye yönelik algılar ile BOP ve Arap baharı ile toplumlar askeri ve politik olarak teröre maruz bırakılmış terör ile anarşi ile sonuç alınabileceği vehmine birileri inandırılmış kısacası rüzgâr ekenler fırtına biçmiştir.
Sözler hep telin ve lanet üzerine, bu işin kökenlerine inen pek yok. İndikleri zaman kimi bulacaklarını çok iyi biliyorlar! Birileri de şerre hizmet edip doğruları söyleme ve milletin gazını almanın hafifliği ile doğruları söyleyip şerre yardım ediyor. Netice de bu kadar tutarsızlık bile teröre hizmet ediyor. Fitne ile terör kardeş kardeş bu dünyada yaşamaya devam ediyor. Fitne ile dünya düzeni kurmaya veya iktidarda kalmaya çalışanlar teröre hizmet etmeye devam ediyor.
Sinekleri dert edene kadar bataklık dert edilmedikçe sorunlar çözülmeyecektir. Haksız işgaller, sömürü amaçlı yönetim modelleri oluşturmalar, eğitim ve öğretimin ve buna bağlı olarak yönetimlerin yozlaştırılması, bireyselliğin toplumlara iyi bir şey diye sunulması ve kötülüklerin yayılması terör ve anarşinin oluşmasına zemin hazırlayan sebeplerdir.
“Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür! Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!” MAİDE S. 62-63. Ayetler.